Neden İstismar Eden Partnerlere Bağımlı Olunuyor? Öz Değer Pratikleri İle Güçlen!
Kurbanların onları istismar eden kişilere dönmesinin, hatta bağımlı olmasının 5 ana sebebi mevcut. Birazdan sıralayacağım bu sebeplerin hepsinin temel taşı ise “korku”. Korku, mağdurları sessiz kılar ve istismarcılarının kontrolünü güçlendirir. Mağdurlar, istismarcılarına karşı çıkmanın sonuçlarını düşünerek korku içinde kalabilirler. Ayrıca, istismarın tekrarlanması durumunda daha fazla acıya maruz kalmaktan korkabilirler. Başka bir korku kaynağı ise sosyal izolasyondur; mağdurlar, istismar eden kişiden bağımsız bir yaşamı düşünemezler ve dış dünyayla bağlantılarını koparmaktan korkarlar. Diğer bir korku türü ise utanç ve suçluluktur; mağdurlar, yaşadıkları istismarı açığa çıkarmaktan ve başkalarına anlatmaktan utanç duyabilirler ve kendilerini suçlu hissedebilirler. Son olarak, gelecekte yaşayabilecekleri daha fazla tehlike veya şiddet korkusu, mağdurları istismarcılarından uzaklaşmaktan alıkoyabilir. Bu nedenlerle, mağdurların istismarcılarına dönmesinin altında yatan en temel faktör "korku"dur.
Finansal Güç
İstismarcı, parayı kurbanı yanında tutmak için kullanır. Ondan ayrılırsa sokakta kalacağını, başına kötü şeyler geleceğini söyler ve bunlar gibi bir çok inancı kurbana aşılar.
Manipülasyon
İstismarcı, gücünü, dış görüntüsünü ve zekasını kullanmayı iyi bilir. Hatta bazen yaşadığı acıları, travmalarını kurbana karşı kullanır. Örneğin sürekli kötü davranışları için “acı” geçmişini suçlar. Amaç kurbanın ona acıması ve istismarına karşı gardını indirmesidir. Bunlarla kalmayan istismarcı, kendisine ve çevresine bilerek zarar verir, sonra da hiçbir şey olmamış gibi davranır. Bu zararın fiziksel boyutta olması gerekmez; söylenen kırıcı sözler, aşağılamalar ve öfke nöbetleri, bu olanlardan hoşnutsuzluğunu dile getiren partnerini deli olmakla, abartmakla, hatta sadakatsizlik ile suçlamak da bu zararlara dahildir.
Umut
Hepimiz sevdiğimiz, kıymet verdiğimiz şeyler için çabalar, daha iyi bir hale getirmeye uğraşırız. Tüm bunları yaparken kişinin, yani kurbanın dayanağının ismi umuttur. İstismarcılar bunu iyi bilirler ve kurbanının kendini bir nevi kurtarıcı olarak görmesini sağlarlar. Karşı taraf partnerini daha iyi biri yapabileceğine, hatta onu iyileştireceğine inanır. Zaten istismarcısı da sık sık pişmanlık ve utanç halleri sergiler, değişeceğini söyleyip, geleceğe dair planlarla kurbanın gözünü boyar. NOT: Eğer kişinin elinde sihirli bir değnek yoksa hiçbir şeyi değiştiremezler.
Aşk
Aşk veya sevgi, ilişkileri karmaşık bir hale sokabilir. Birlikte geçirilen aylar, yıllar, iyi ve kötü yaşanmışlıklar kişinin bu tarz bir ilişkiden vazgeçmesini zorlaştıracaktır. Özellikle yaşanılan mutlu anılar bir tutkal görevi görecektir.
Tanınmışlık
Kurban kendini güvende hisseder çünkü canı yansa da buna sebep olan kişiyi tanıyordur. Yabancı değildir bu kişiye. Bunu şöyle düşünebilirsiniz; Çok konforlu bir eve misafir olarak gitseniz bile yine de kendi evinizdeki gibi huzurlu olur muydunuz? Yeni birini tanımak ve yeni yaşanmışlıklar biriktirmek kurbana zor görünür, bildiği kaynaktan zarar görmeyi bilinçsizce kabul eder. İstismara uğrayan kişiye/kendinize şu iki soruyu sormanızı öneriyorum; İlk başta verilen cevaplar kişiyi durumunu inkar etmeye yöneltebilir. Bu gibi durumlarda kurban, sık sık bu soruları kendisine sormalı ve durumu hakkında objektif olmaya teşvik edilmelidir. Unutulmamalı ki, bir kişi kötü bir durumdaysa, çevresinden ne kadar yardım alırsa alsın, kendisi gerçekten o durumdan çıkmak istemez ise çıkamaz. İlerleyen zamanlarda daha ciddi kayıpların ve zararların gerçekleşmemesi adına, olabilecek en kısa sürede farkındalığın kazanılması ve durumun kabul edilmesi/ettirilmesi mühimdir.
Öz Değerini Yükselt!
Bu konuda öz değer sahibi olmak ve var olan öz değerin güçlendirilmesi çok ama çok kıymetli. Zira Öz değer, insanın kendine verdiği değerin ve kendi değerinin farkında olmasıdır. Her bireyin kendine özgü yetenekleri, nitelikleri ve değerleri vardır ve bu özellikler, kişinin kendine olan güvenini ve kendini kabul etme seviyesini belirler. Aynı zamanda ilişkilerde de önemli bir rol oynar. Kendine değer veren biri, sağlıklı sınırlar belirleyebilir ve ilişkilerinde saygı ve sevgi bekleyebilir. Kendine güvenen bir birey, başkalarının ona nasıl davranmasını istediğini net bir şekilde iletebilir ve kendi ihtiyaçlarına önem verir. Öz değer üzerine düşünmek ve onu güçlendirmek için birkaç adım atılabilir. Kendi yeteneklerimizi ve başarılarımızı tanıyarak kendimize güvenmeyi öğrenmek önemlidir. Kendimize iyi bakmak, ihtiyaçlarımıza ve isteklerimize önem vermek ve kendimizi sevmek de öz değerimizi artırabilir. Ayrıca, olumsuz düşüncelerle başa çıkmak ve kendimize karşı nazik olmak da öz değerimizi güçlendirebilir. Sonuç olarak, öz değer insanın kendine olan güvenini, kendini kabul etme seviyesini ve mutluluğunu etkileyen önemli bir kavramdır. Kendimize değer vermek, içsel bir güven duygusuyla yaşamak ve sağlıklı ilişkiler kurmak için önemlidir. Bu nedenle, öz değerimizi tanımak ve güçlendirmek için çaba harcamak hayatımızın önemli bir parçası olmalıdır. İnsan ilişkileri, hayatımızın temel taşlarından biridir ve doğru ilişkilerde olmak, ruhumuzu besleyen bir deneyimdir. Bu ilişkiler, bizi destekleyen, güçlendiren ve daha iyi bir versiyonumuz olmamızı sağlayan bir etki yaratır. Bizi anlayan, bizimle gülümseyen ve umut dolu bir geleceğe bakan insanlarla bağlantı kurmak, yaşamımıza anlam katar. Bu ilişkiler, bizi olumlu yönde etkileyerek hayata daha umutlu ve güçlü bakmamızı sağlar. Doğru ilişkilerde kalmak, duygusal ve ruhsal olarak daha dengeli ve tatmin edici bir yaşam sürmemize yardımcı olur. Bu nedenle, kendinizi değerli hissettiğiniz ve gerçek anlamda destek aldığınız ilişkileri korumak ve geliştirmek için çaba sarf etmek önemlidir.
Öz Değer Pratikleri:
- Olumlu Kendi Kendine Konuşma: Kendinize olumlu ve destekleyici ifadeler kullanarak içsel konuşmanızı yönlendirin. Olumlu düşünceler ve güçlendirici ifadeler, öz değerinizi artırmanıza yardımcı olabilir.
- Günlük Teşekkür ve Minnettarlık Pratiği: Her gün, yaşamınızda minnettar olduğunuz şeyleri belirleyin ve bunlar hakkında düşünün. Bu, kendinize olan değerinizi artırır ve yaşamınızın pozitif yönlerini fark etmenize yardımcı olur.
- Yeteneklerinizi ve Başarılarınızı Tanıma: Kendi yeteneklerinizi ve başarılarınızı tanıyın. Başarılı olduğunuz alanlara odaklanın ve bu başarıları sık sık hatırlayın. Kendinize olan güveninizi artıracak ve öz değerinizi yükseltecektir.
- Sınırlar Belirleme: Kendi ihtiyaçlarınızı ve sınırlarınızı tanıyın ve bu sınırlara saygı duyulmasını sağlayın. Başkalarının beklentilerine değil, kendi ihtiyaçlarınıza ve isteklerinize odaklanın.
- Hata ve Başarısızlık Kabulü: Hata yapmanın veya başarısızlığı deneyimlemenin normal olduğunu kabul edin. Her insanın hataları vardır ve önemli olan bu hatalardan öğrenmek ve büyümektir. Kendinizi eleştirmek yerine, hatalarınızı birer öğrenme fırsatı olarak görün.
Bu öz değer pratiklerini düzenli olarak uygulamak, kendinize olan güveninizi artırmanıza ve içsel olarak daha dengeli bir yaşam sürmenize yardımcı olacaktır. Herkesin hak ettiği sevgi ve desteği bulduğu, sindirildiği değil, ruhunun beslendiği, gülümseten, sizi daha da umutlu ve güçlü yapan ilişkilerde kalmanız dileğiyle.
Yayınlanma: 10.05.2024 10:48
Son Güncelleme: 10.05.2024 10:48
Bunları da sevebilirsiniz...
Gaslighting Nedir?Gaslighting, bireyin kendi zihin, akıl, hafıza ve algı sağlığını sorgulamasına sebep olan yalanlar, aşağılama, çarpıtma, inkar ve sindirme taktikleri yoluyla bilerek ya da bilmeyerek manipülasyona uğratıldığı bir psikolojik şiddet türüne tanımlamak içinkullanılan bir terimdir.Gaslighting Tanımının Ortaya ÇıkışıGaslighting terimi ilk defa 1938 yılında bir tiyatro oyunuyla ortaya çıkmıştır. Gas Light adlı bu gösterimde Jack her akşam gaz lambasının ışığını azar azar kısmaya başlar ve bunu eşinden habersiz yapar. Bella lambanın her gün biraz daha az ışık verdiğini eşine söylediğinde Jack’ ten sert tepkiler alır. Jack onun hayal gördüğünü, bunun gerçek olmadığını, akıl sağlığını yitirdiğini söyler. Böyle olunca Bella düşündüklerinden ve gördüklerinden şüphe duyarak kendini sorgulamaya başlar.Gaslighting Nasıl Oluşur?Gaslighting yapan kişi karşıdaki kişinin duygularının, düşüncelerinin ve algılarının önemsiz veya yanlış olduğunu ima ederek karşı tarafı sindirmeye çalışır. Bu tür duygusal istismara yatkın belirli bir kişilik tipi olmamakla birlikte erkekler ve kadınlar da gaslighter veya kurban olabilirler.Gaslighting yapan kişiler genellikle narsist bir kişiliğe sahiptir. Gaslighting’ e sistematik şekilde maruz kalan birey kendini her bakımdan kusurlu, yetersiz, önemsiz, eksik hisseder.Gerçeklik algısı bozulan bireyin zaman içerisinde özsaygı ve özgüveni kaybolmaya başlar ve manipülatöre bağımlı hale gelir. Ona daha çok ihtiyaç duyar ve onsuz yapamayacağını düşünebilir. Böyle olunca Gaslihgting uygulayan birey mağdur üstünde kontrol sahibi olur.İnsan Neden Gaslighting Yapar?Bu şekildeki davranışlar ile ortaya çıkan Gaslighting’ in bilerek yapılması kabul edilebilir bir durum değildir. Bu psikolojik manipülasyonun uygulanmasının birçok sebebi olmakla birlikte bireyin kendini ‘güvende’ tutmak adına süreç ile geliştirdikleri bir baş etme mekanizması olabilir. Bazen de hataya yer verilmeyen kendilerini güvende hissetmedikleri bir aile ortamında büyüyen, bu şekilde travma denebilecek öyküleri olan çocuklarda görülebilir. Gaslighting uygulayan kişiler başarılı olduklarında kendilerini çok güçlü, yenilmez hissetseler de temel de kırılgan benliğe, düşük özgüvene sahip olabilirler.Gaslighting Yöntemleri Neler?Davranışların ya da görünüşün sürekli sistematik eleştirisi, yıldırma, sindirme ve saklambaç oyunları uzun dönemde yıkıcı sonuçlar doğurur ve tahribatı da fazla olur; mağdur kişi kendi algısına güvenmez, giderek kafası karışır ve duygusal olarak bitkin hale gelir.Kimler Gaslighting’e Maruz Kalabilir?Gaslighting herkesin başına gelebilir. Cinsiyet, yaş, sosyo-ekonomik durum, statü fark etmeksizin bu durumla karşılaşılabilir. Akıllı veya kendine güvenen insanlar da buna dahildir ve bu nedenle bu manipülasyona maruz kalmak bir zayıflık veya saflık işareti değildir.Çocuklar ayrıca ebeveynleri tarafından kasıtlı olarak kendilerini yetersiz, değersiz veya sevilmemiş hissettiren “Gaslighting”in hedefi olabilirler. Sadece çocukluk dönemini kapsamamak ile birlikte mobbing bağlamında arkadaşlıklarda veya iş arkadaşları arasında veya duygusal ilişkilerde meydana gelebilir. Günümüzde Gaslighting tanımı ilişkilerin duygusal problem boyutlarını ifade ederek kullanılmaktadır. Partnerlerin birbiri üzerinde hakimiyet kurması, devamlı yanlışması, duygularını görmezden gelmesi, kötü hissettirmesi bu terim altında değerlendirilebilmektedir.Gaslighting’i Fark Etmeye Yönelik Olası Örnekler Nelerdir?·Bu sorunları birine anlatsan sana gülerler.·Üzerime çok geliyorsun, bunlarla uğraşacak zamanım yok.·Bu duygusallığın yüzünden ilişkinin sonun getireceksin.·Başka partnerler neler neler yapıyor.·Bu kadar hassas olamazsın, güçlü ol. Her şeye ağlanmaz.·Çok abartıyorsun bunda bir şey yok.·Şu haline bak, delirmiş gibisin!·Böyle bir olay yaşanmadı, uyduruyorsun.·Senin yüzünden bu haldeyim.·Senin ile ilgili arkandan kötü konuşuyorlar. Senin için üzülüyorum.·Kafanda kuruyorsun.Bu ve bunun gibi binlerce örnek sıralanabilir. Gaslighting'e maruz kalındığı nasıl anlaşılır?Gaslighting’ i fark etmek çok kolay olmayabilir. Sistematik bir şekilde sürekli Gaslighting’ e maruz kalan bireyler sağlıklı düşünmekte zorluk çektikleri için bu durumu hemen anlamakta sıkıntı çekebilirler. Eğer üstte sıralanan cümle ve benzerlerini sıkça duyuyorsanız ilişkinizi gözden geçirmeniz gerekmektedir.·Kendinizi sürekli özür dilerken buluyorsanız,·Yolunda gitmeyen durumlarda tek sebep kendinizi görüyorsanız,·İlişki içinde kendinizi güvensiz ve kaygılı hissediyorsanız,·Duyulmadığınızı çaresiz hissettiğinizi düşünüyorsanız,·Duygularınızın görmezden gelindiğini düşünüyorsanız Gaslighting’e maruz kalıyor olabilirsiniz.Gaslighting ile Nasıl Baş Edilir?Gaslighting ile baş edebilmenin önemli adımı yukarıda belirtilen Gaslighting yöntemlerini biliyor ve daha sonrasında fark etmek olacaktır. Bunun fark edildiği an Gaslighting uygulayan kişi mağdur üzerindeki etkisini kaybetmeye başlayacaktır. Bu psikolojik manipülasyon anlık ve fevri durumlarda belirlenemez. Aklınızda ufak da olsa ‘acaba manipülasyona uğruyor muyum’ diye düşündüğünüz an yaşadığınız kötü, size kendinizi değersiz hissettiren durumları ses kaydı alabilir not tutabilirsiniz ve isterseniz bunu biriyle paylaşabilirsiniz. Sizi bu ilişkide tutan nedenleri listeleyin ve size verdiği zararlara dikkat çekin.Size bu manipülasyona maruz kalan bireyle ilişkinizi tekrar gözden geçirmeniz gerekmektedir öyle ki bu kişi hayatınızda olduğu sürece tam anlamıyla sağlıklı düşünme ve davranış göstermeniz oldukça zordur. Diğer taraftan size psikolojik manipülasyon uygulayan kişiyi iyileştirme çalışmak yanlış olacaktır. Bu kişiye profesyonel destek sağlayacak ya da onu iyileştirecek kişi siz değilsiniz. Unutulmamalıdır ki kişi kendinde yanlış bulduğu durumu eğer kendisi isterse psikolojik destek alıp iyileşmeye çalışır.Psikolojik manipülasyona uğrayan birey yukarıda da belirtildiği fark ettiği bu durumla baş etmekte zorlanabilir. Sağlıklı bir ilişkinin nasıl olması gerektiğinin hatırlanması önemli unsurlardan biridir.Bireyin zedelenmiş özgüvenini, ihlal edilmiş sınırlarını, örselenmiş benliğini toparlaması psikolojik iyilik halini yakalayabilmesi için uzun bir sürece ihtiyacı olabilir. Bu süreci tek başına atlatmak kolay olmayabilir. Bazen manipülasyon fark edildiği halde ilişkiyi sonlandırmaya yönelik gücü bulmakta zorluk çekiyor olabilirsiniz. Eğer bu durum ile baş etmekte güçlük çekiyorsanız profesyonel destek almaktan çekinmeyin.Psikolog Emine SIKAN Yazıyı Oku
Uzman: Emine SIKANYayınlanma: 28.07.2023
Şiddet deyince aklımıza en çok fiziksel şiddet gelir; oysaki şiddetin birçok alt türü vardır. Fiziksel, duygusal, cinsel, hatta dijital şiddet olarak birçok alt başlık sıralayabiliriz. Özellikle modernleşen ve tırnak içinde medenileşen dünyamızda şiddet kavramı da evrimleşmiş ve artık toplumun daha kabul edilebilir gördüğü duygusal (psikolojik) şiddete dönüşmüştür. Duygusal şiddetin aynı zamanda duygusal istismar, psikolojik istismar veya psikolojik şiddet olarak da anıldığını ifade etmek gerekir.Aslında çevremize ve günlük hayatımıza baktığımızda, işte, okulda, ikili ilişkilerimizde, hatta sosyal hayatta bu şiddetin birçok türüne maruz kalabiliyoruz. Dolayısıyla bu konuda bilinç kazanmak ve çevremize bu bilinci aşılamak son derece önemli bir hale geliyor.Duygusal Şiddet Nedir?Duygusal şiddet; bir kişi ya da grubun belirli bir kişiye karşı yaptığı ve kişiyi duygusal açıdan zayıflatmak, psikolojisini alt etmek ve kognitif becerilerini bozmak için uyguladığı tüm davranış kalıplarını içerir. Alay etme, dışlama, aşağılama, görmezden gelme, yetersiz hissettirme, güvenini sarsma, aldatma, önemsiz hissettirme gibi davranışlar en yaygın şiddet örneklerindendir. Duygusal şiddet kişilerde kimi zaman fiziksel şiddetten bile daha çok hasar yaratabilmektedir. Mağdur kişilerde stres, depresyon ve anksiyete gibi birçok psikolojik problem ortaya çıkabilir. Duygusal şiddete maruz kalan kişi kendisini çıkışı olmayan bir yolda, çaresiz hissedebilir. Bu kişiler genellikle, şiddet mağduru olmalarına rağmen kendilerini suçlu hissederler.Duygusal Şiddete Maruz Kaldığınızı Nasıl Anlarsınız?Duygusal şiddete maruz kalan bireyde bir süre sonra yalnızlık, korku, öz güven eksikliği, huzursuzluk ve aşırı gerginlik gibi belirtiler düzenli olarak görülmeye başlar. Duygusal şiddet uzun süre devam ederse kişide travma sonrası stres bozukluğu ve akut stres bozukluğu gibi psikolojik hastalıklar görülebilir. Bu tip psikolojik rahatsızlıklar bir yana, içinde bulunduğu durumdan çıkış arayan kişi, çeşitli maddeleri kullanmaya, içki içmek gibi alışkanlıklar edinmeye başlayabilir. Mağdurlar gördükleri duygusal şiddetle başa çıkamayacak hale geldiklerinde kendilerine zarar vermeyi deneyebilir, hatta intihara teşebbüs edebilirler.Duygusal Şiddet Türleri Nelerdir?YalnızlaştırmaŞiddeti uygulayan kişi, mağduru en yakınlarından, ailesinden, akrabasından, arkadaşlarından bile ayırmaya çalışır. Mağdurun tamamıyla kendisine ait olmasını ve maddi manevi her türlü destek için yalnızca kendisiyle iletişim kurmasını ister. Bu amaçla mağdura, yakınları tarafından sevilmediğini, hor görüldüğünü ve kimsenin onu istemediğini söyler.SaklamakŞiddeti uygulayan kişi mağdurun sevgilisi ise yasak bir ilişki yaşıyormuş gibi mağduru gizler. Kimsenin olmadığı ücra yerlerde veya ev gibi özel alanlarda buluşmak ister. Herkese açık alanlarda buluşmaktan kaçınır. Ancak bu türde davranışlar, şiddeti uygulayan kişinin mağdurdan bir şeyler sakladığına, belki de başka bir ilişkisi olduğuna işaret eder.Yok OlmaGörüştüğünüz kişi her şey yolundayken aniden ve hiçbir sebep sunmadan ortadan kayboluyorsa “ghosting” (yok olmak) dediğimiz durum meydana gelmiştir. Bu tip durumlarda karşınızdaki kişi bir anda ulaşılmaz olur, mesajlarınıza ve aramalarınıza yanıt vermez. Böyle meydana gelen olaylar sonunda ilişkinin yükü üzerinize kalır ve hiçbir anlamı yokken kendinizi boşlukta hissedersiniz.YemlemeEğer görüştüğünüz kişi bir süre boyunca sizinle vakit geçiriyor, her türlü iyi konuşmayı yapıyor, ancak sonrasındaki birkaç gün hiçbir şekilde sizinle iletişime geçmiyorsa, yemleme diye ifade edilen şiddet türü yaşanıyor diyebiliriz. Bu tip durumlarda kişi sonrasında sizinle yine iletişime geçerek sanki hiçbir şey olmamış gibi davranır. Sonuç olarak kendinizi önemsiz hissetmenize yol açar.Aklı BulandırmaBirlikte olunan kişi, mağduru sürekli kendi akıl sağlığını sorgulamaya iter. Kendi kendine sürekli bir şeyler kurduğunu, hiçbir şeyin mağdurun düşündüğü gibi olmadığını söyler. Böylelikle mağdurun kendine olan inancını kırar.Aşırı KıskançlıkKıskançlık, dozunda olduğu sürece birçok ilişkide kabul edilebilir bir durumdur. Fakat söz konusu kıskançlığın seviyesi karşıdaki kişinin hayatını kısıtlayan ve kendisini eksik hissetmesini sağlayan boyuta ulaşırsa o zaman bu psikolojik şiddete dönüşür. Bu şekilde “kıskanılan” partner, birlikte olduğu kişiyi sevdiği için bu durumları görmezden gelip ilişkiye devam edebilir, ancak bu durum da psikolojik şiddet türleri arasında yer almaktadır.Mobbingİş yerinde meydana gelen psikolojik şiddet kendisini “mobbing” olarak gösterir. Mobbing, karşıdaki kişiyi taciz etmek, rahatsız etmek, üzerinde aşırı baskı kurup sıkıntı vermek gibi anlamlara gelmektedir. Mobbing mağduru kişinin iş ortamında sürekli sözü kesilebilir ve görevlerini yapmasının önüne engeller koyulabilir. Sürekli eleştiriye ve suçlanmaya maruz kalır. Mobbinge uğrayan kişi Alo 170, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi gibi kurumlarla iletişime geçip hem kendisini koruyabilir hem de failin gerekli cezayı almasını sağlayabilir.Nasıl Korunuruz?·İkili ilişkilerde ‘’hayır’’ demeyi bilin. Sınır koyma konusunda girişken olun.·Eğer kendinizi normal ruh halinizden daha depresif, yorgun, keyifsiz hissediyorsanız veya çevrenizdeki insanlar azalmaya başladıysa bunun bir istismar neticesi olduğunu fark edin.·Sağlıklı ilişkiler kurabilmek adına bağlanma stilinizi öğrenin (güvenli, kaygılı, kaçıngan).·Kendinizi sık sık yapmak istemediğiniz şeylerin içinde buluyor musunuz? Buna cevap verin.·Yardım alabileceğiniz kaynakları öğrenin: Ruh sağlığı uzmanları, kadın platformları vb.Kendi Kendine Yardım Kaynak Önerileri·Ev İçi Şiddet Travmasını İyileştirmek - Kadınlar İçin Bir Çalışma Kitabı / Yazar: Edward S. Kubany·Mobbing İş Yerinde Psikolojik Taciz / Yazar: Ruth Distler Schwartz, Noa Zanolli, Gail Eursell Elliott·Hayır Diyebilme Sanatı / Yazar: Müthiş Psikoloji·İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon: Narsist Bir Partnerle Yüzleşmek / Pascale Chapaux, Morelli, Pascal Couderc·Psikolojik DayanıklılıkHayattaki Büyük Zorluklarla Başa Çıkma Sanatı / Yazar: Dennis S. Charney, Steven M. Southwick·Öz Şefkatli Farkındalık Uygulama Rehberi: Duygusal İyileşmeye Giden Yol / Yazar: Christopher K. Germer Yazıyı Oku
Uzman: Ezgi ASLANTAŞYayınlanma: 10.05.2024
Toksik ilişki, bir veya her iki partnerin duygusal, psikolojik veya fiziksel olarak zarar gördüğü, sağlıksız ve dengesiz bir ilişki türünü ifade eder. Bu ilişki türü, ilişki içindeki negatif davranışlar, manipülasyon, kontrol, istismar veya duygusal yıkım gibi unsurları içerebilir. Toksik ilişkiler genellikle bir kişinin kendisini kötü hissetmesine, özsaygısının azalmasına ve genel olarak mutsuzluğa neden olur. Bu tür ilişkilerde, sağlıklı iletişim, saygı, destek ve güven eksiktir.Toksik ilişkilerde yaygın görülen bazı özellikler şunlardır:Manipülasyon: Bir partnerin diğerini kontrol etmek veya kendi isteklerini yerine getirmek için manipülatif taktikler kullanması.Duygusal İstismar: Diğer kişinin duygusal olarak istismar edilmesi, suistimal edilmesi veya ihmal edilmesi.Sürekli Çatışma: İlişkide sürekli olarak çatışma, tartışma ve anlaşmazlıkların olması.Sınırların İhlali: Partnerlerin kişisel sınırlarını ihlal etmek, gizliliği ihlal etmek veya kişisel alanı istismar etmek.Denge ve Adaletsizlik: Bir partnerin diğerinden daha fazla güç, kontrol veya avantaj elde etmesi ve bu dengesizliğin sürmesi.Bağımlılık: Bir partnerin diğerine aşırı derecede bağımlı hale gelmesi veya bir bağımlılık döngüsünde bulunması.Toksik ilişkilerin sonlandırılması genellikle zordur, çünkü bir kişi duygusal veya psikolojik olarak bağlı hissedebilir veya diğer kişi tarafından manipüle edilebilir. Ancak, sağlıklı bir yaşam için, toksik bir ilişkinin sonlandırılması ve sağlıklı sınırların belirlenmesi önemlidir. Bu tür ilişkilerde, terapi veya danışmanlık gibi profesyonel destek almak da faydalı olabilir.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Yazıyı Oku
Uzman: Eray ARSLANYayınlanma: 18.04.2024