1. Uzman
  2. Şeyda Sultan ZENGİN
Şeyda Sultan ZENGİN

Şeyda Sultan ZENGİN

Psikolojik Danışman

(*)(*)(*)(*)(*)
Uzmanlıklar: İlişki / Evlilik Problemleri , Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları , Depresyon ve Mutsuzluk
Uzmanlıklar: İlişki / Evlilik Problemleri , Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları , Depresyon ve Mutsuzluk
Online Terapi
süre 45 dk
ücret 800
Yüz Yüze Terapi
Hizmet vermiyor

Hakkında

Lisans eğitimimi Çukurova Üniversitesi'nde PDR bölümünde tamamladım. Çeşitli okullarda ve Rehberlik Araştırma Merkezinde staj yaptım.Bilişsel Davranışçı Terapi ve Kabul-Kararlılık Terapisi ekolünde teknikler kullanıyorum. Aile Danışmanlığının yanı sıra birçok eğitim aldım ve hâlâ almaktayım Daha öncesinde aşabildiğiniz ancak şu an zorlandığınız problemler,suçluluk duygunuz, hayattan zevk alamamak,sorunlarla nasıl başedeceğinizi bilemediğiniz durumlarda size yardımcı olmak için buradayım. Hatırlatmak isterim ki, bu seanslar acınızı dindirmeyebilir ancak acınızı da yanınıza alıp değerleriniz ekseninde hayatınızı yaşamayı bu seanslarda öğrenebilirsiniz👍 Türk asıllı olup yurtdışında yaşayan, anadilinde hizmet almak için başvuran bireyler ile de severek ilgilenmekteyim🥰 GençYorum dergisinde yazılarım yayınlanmaktadır. Birkaçı blog kısmında mevcuttur Buradan seansları görüntüleyemiyorsanız sosyal medya hesabımdan ulaşabilirsiniz; psk . dan . seydasultan

Danışmanlık/Terapi Süreci Hakkında

Burada size psikolojik destek ve yol gösterici olmak için bulunuyorum. Öncelikle bu adımı attığınız için cesaretinizi takdir etmek istiyorum. Yardım istemek, özellikle de psikolojik yardım istemek, çoğu zaman karmaşık ve zor olabilir.


Bu süreçte sizi asla yargılamayacağımı bilmenizi isterim. Burası, duygularınızı ve düşüncelerinizi özgürce ifade edebileceğiniz güvenli bir alan. Size bu yolculukta eşlik etmek ve çözüm odaklı bir yaklaşımla hayatınızdaki değişiklikleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için buradayım.


İlk oturumumuza başlamadan önce, sizden beklediklerinizi, hedeflerinizi veya endişelerinizi anlatmanızı rica ederim. Bu bilgiler, size en etkili ve uygun destek ve yönlendirmeyi sağlama konusunda bana yardımcı olacaktır.


Saygılarımla, Psk.Dan.ŞeydaSultan

Çalışma Grupları

Yetişkin (18-65) Çift & Partner Yetişkin (65+) LGBT+

Terapi Yaklaşımları

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi (SFBT) Kabul ve Kararlılık(ACT)

Eğitimler

Çukurova Üniversitesi - Lisans - Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik

Sertifikalar

Çözüm Odaklı Kısa Süreli Terapi - Türkpdr - 12.9.2019 Öğrenci Danışmanlığı - Akademi - 11.6.2020 Oyun Terapisi - Akademi - 11.6.2020 Aile Danışmanlığı - Akademi - 11.6.2020 Filial Terapi - Elifmacitakademi - 25.12.2020 Ergen Danışmanlıği - Akademi - 17.1.2020 Çocuk Resim Analizi - Akademi - 14.8.2020 Arabuluculuk Eğitimi - Çukurova Üniversitesi - 13.1.2017 Act (webinar) - Balatpsikoloji - 29.1.2021 İlişkilerde Cinsel Terapi - Akademi - 17.1.2020 Kabul Kararlılık Terapisi (act) - Türbad - 17.10.2021

Blog Yazıları

Terapötik ilişkinin iyileştirici gücü

Terapötik ilişkinin iyileştirici gücüBazen danışanlar bizimle olan ilişkisinden beslenir. Hayatında alamadığı değerleri uzman vesilesiyle alır. Danışmana çok vazife düşer, zira onun gözüyle bakar kendine danışan. Kelimeleri çok mühimdir, mimikleri çok önemlidir.Mesela bir danışanım ailesiyle sıkıntılı bir durumdaydı. Ergen-yetişkin arası bir dönemdeydi. Ailesinden bilhassa baba ve amcadan hakaretvari cümleler duyuyordu. Sevilmeye ve güvenilmeye lâyık olmadığını düşünür vaziyette gelmişti bana. Hayatında çok yanlışlar yaptığını, o yanlışlar olmasa babasının onu sevebileceğini sık sık ifade ediyordu. Bu düşüncesi üzerine sorgulama yaptık; aileler çocuklarını hatasız oldukları için mi severler, yoksa hatalarıyla kabul edip yol mu gösterirler? Çocuğun hatası bir başka hata olan hakaretle mi düzeltilir, yoksa iyilikle mi? Olgun bir ebeveyn hangisini yapardı? Bu sorgulamaların biraz aileyi suçlar gibi gözüktüğünün farkındayım lâkin gelmek istediğim yer şurasıydı; bazen sevilmiyor olmak bizim problemimiz değildir. Hakaret işitmek bizim sorunumuz değildir. Karşıdaki nasıl seveceğini bilmiyordur, o da yaralıdır, böyle terbiye edeceğini ve çocuğunu böyle koruyacağını düşünüyordur vs.. Aklıma Peygamberimizin (asm) hadisi geliyor, “Ya Rabbî, onlar bilmiyorlar, bilselerdi yapmazlardı.” Bence de sonucunu bilseler yapmazlardı, esasen beni alakadar eden onların ne yapıp yapmadığı değil, danışanımın buna karşı ne tepki verdiği ve ne düşündüğüdür.Uzun süre sevilmeye lâyık olmadığını düşündüğü için, hayatına giren arkadaşlarını da sık sık teste tabi tutuyordu, gerçekten seviyor mu diye. Ve yine sevildiğine inanmadan ilişkisini koparıyordu. Zaten sizler de bilirsiniz, baba-kız ilişkisi sağlam olmayan evlatlar biraz daha sevgiyi dışarıdan almaya meyillidir. Bu danışanım, baskıcı bir ortamda büyüdüğü için, babasından öğrendiği şekilde sevgisini gösteriyordu. Yani kızarak, tehdit ederek, sürekli takip ederek, azarlayarak ve dahi sürekli övgü isteyerek. Övgü isteme kısmını bunlardan hariç tutuyorum çünkü onu bir iyileşme arzusu olarak görüyorum. Acı olan şu ki, övgülere inanmıyordu. Bu şemaları üzerine çalıştık, yerine daha faydalı düşünceler koyduk. Yine de sürekli şunu tekrarlıyordu; “Benim ne hatalar yaptığımı duysanız siz de benim yüzüme bakmazsınız! Sizi de kaybederim, tek konuştuğum siz varsınız”Ben de dedim; “Sen hata dediğin şeyleri anlat, yüzüne bakıp bakmamaya ben karar vereyim.” Utanarak ve dahi kendinden nefret ederek anlattı ve elbette kızmadım, sinirlenmedim, hakkında olumsuz düşünmedim. Esasen şahsî hayatımda bana sorulsaydı, bunlar da hata mı canım derdim, lâkin seansta böyle olmuyor tabi. Seanslara devam ettik, sık sık bu konuları ele aldık, benim dinlemem bile ona iyi geliyordu fark ediyordum. Bir gün öyle bir soru sordu ki, danışmanlık kisvesinden çıkıp Şeyda elbisesini giymek durumunda kaldım, zira bilirsiniz biz danışmanlar seansta bazen kendi hayatımızdan örnekler de veririz, kendi düşüncelerimizi de açarız ve bu yerinde-zamanında yapıldığı müddetçe samimiyet katar, terapötik ilişkiyi besler. Soruya şöyle bir giriş yaptı (özet geçeceğim);“Ben artık anlıyorum ki, sevilebilecek biriyim, ailem sevmeyi bilmiyor olabilir, artık çok da önemsemiyorum. Hatalarımla kendimi sevmeye çalışıyorum, yine de merak ediyorum; benim gibi bir yeğeniniz olsaydı, onu sever miydiniz?”Bu soru karşısında ne yalan söyleyim duygulandım, “Sen benim yeğenim olsaydın seni çok severdim, şimdi de seviyorum” deyince gözyaşları şelale oldu. Bu sefer inandı, gözlerinden anladım, sevildiğine inandı. Bunu başardı. Bu o kadar önemli bir adımdı ki… Seans biterken de ekledim, inşaallah senin gibi bir yeğenim olur da onunla takılırım teyze-yeğen. Güzel bir ayrılış oldu, aramızdaki terapötik ilişki onu iyileştirmeye başladı. Hayata yüklerinden arınıp devam edebilme gücü verdi. İşte bazen biz ailemizden alamadığımız ilişkiyi, anlayışı, kabulü dışarıdan alırız. Bunu bazen dostlarımız yapar, bazen öğretmenlerimiz, bazen kitaplar, bazen de psikolojik danışmanımız. Bu yüzden içinize sinen uzmanla konuşmanız, aradaki bağı hissetmeniz, anlaşıldığınızı görmeniz çok önemli bir etken. Neredeyse iyileşmenin % 50’si terapötik ilişkidir. Bunu sadece bu danışanımda değil, birçok kişide gözlemledim. Karısının zoruyla gelip de “Hocam sizinle bu samimi iletişim olmasaydı beni kimse buraya getiremezdi” deyişleri, “Ailemizden biri gibisiniz” cümleleri, “Burada yeni bir dünya keşfediyorum” demeleri… Hepsi, terapötik ilişkinin önemini gösteriyor. Böyle kendi seanslarımdan örnek cümleler verince de kendimi övüyormuş gibi hissettim, tam tersi, size yakın gelen ve bağ kurabileceğiniz bir uzman ile nasıl sonuçlar alabilirsiniz onu göstermek istedim. Yoksa bana şunu diyen de oldu; “Sizden hiç verim alamadım hocam, bir daha gelmeyeceğim.” Baş göz üstüne dedim, inşaallah içinize sinen bir uzman ile devam edersiniz…Psikolojik danışman Şeyda Sultan. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Devamını Oku

İnsan, İnsanı Tam Anlayamadı

İnsan, İnsanı Tam AnlayamadıBazen insanlardan çok şey bekliyoruz. Bizi anlamalarını, hangi noktaya kızdığımızı bilmelerini, dahası konuyu onların açıp yanlışını fark etmelerini istiyoruz.Hâlbuki karşıdan hiç de öyle tatmin edici geri dönüşler alamıyoruz. Bu bizi daha da hayâl kırıklığına uğratıyor... “Hasbunallah ve ni’mel vekîl” hakikati öyle bir merhem oluyor ki bu marazımıza... Evet marazımız dedim. Çünkü yanlışı karşı taraf yapsa bile bu çatışmada zarar gören biz oluyoruz. Onun umurunda değil çoğunlukla, sen kendini yeyip bitiriyorsun. Beklenti içine giriyorsun, olmadıkça olmuyor... “Madem cismen fâniyim, bu fânilerden bana ne hayır gelebilir? Madem ben âcizim, bu âcizlerden ne bekleyebilirim? Benim derdime çare bulacak bir Bâki-i Sermedî, bir Kadîr-i Ezelî lâzım” diye Üstadım’ı dinleyip 29. Lem’a’yı açtım ve gördüm ki: “Beni halk eden ve adem zulmetinden çıkararak bana vücûd nurunu in’âm eden Zât bana yeter. Kezâ, sahibine her şeyi veren ve onun elini her şeye uzatan hayat ni’metini bana bağışlayarak beni hayat sahibi yapan Zât bana yeter...”Yani bu “Hasbunallah” bahsi bilmana diyor ki; “insanlardan bir beklenti içinde olma, onlar seni anlayamaz. Ama seni tanıyan bilen bir Zât var ve o sana yeter... Sana hayat nimetini veren Zât, hayattaki kırılmışlıklarını anlamada sana yeter, kimse beni anlamıyor deme daha fazla... Sana verilen iman itibarıyla seni mahlûkatın pek çoğundan üstün kılan Zât sana yeter, kimse beni el üstünde tutmuyor deme. Her bahar senin için hiçten, yoktan çiçekleri, meyveleri yaratan Zât sana yeter... kimse bana hediye almıyor deme. Bekleme insanlardan. Beklenti yorar, yoruyor... Fânilerin seni anlamasını bekleme... Şairin de dediği gibi; ‘İnsan insanı, ya tamamlayamadı, ya tam anlayamadı...’ Aynen öyle... Hiçbir zaman bir insan bir insanı tam anlayamadı ve tamamlayamadı. Seni ancak Rabb’in tam anlar ve tamamlar. O senin kalbindeki en ince hatırâtı dahi işitir cevap verir, seni hiç yalnız bırakmaz, her elini açıp ‘Yâ Erhamerrâhimîn’ dediğinde ‘Söyle kulum’ der, derdini dinler. Talep ettiğin her şey O’nun yanında, meftun olduğun her emel onun katında... Sadece istemeni istiyor. Daha ne olsun... Böyle bir Rabbimiz varken, insanlardan ne bekleriz?”Ey nefsim dedim! Kalbim gibi ağla ve bağır ve de ki: “Fâniyim, fâni olanı istemem. Âcizim, âciz olanı istemem. Ruhumu Rahman’a teslim eyledim, gayr istemem...”İsteme artık; “Önce o konuşsun, hatasını anlasın, özür dilesin, hiç beni anlamıyor vs” sözlerini nefsim! İnsanlardan bir şey bekleme. Fânilerden kırılma, alınma. Ama kuru kuru da olaylar halledilmiyor. Ee ne olacak, hem beklemeyeceğim hem de mesele hallolacak öyle mi? Sen başlat konuşmayı gitsin. Sen evvel özür dile bitsin. Sen aç duygularını bilsin! Veya unut gitsin... Bırak gururu, bırak inadı. Hem bu hareketinden emin ol Allah da râzı olacak. O râzı olsa bütün dünya küsse bir ehemmiyeti var mı ki?Risale-i Nur’dan “Zekai’nin bir Manzûmesi” kısmı bu hislerime tam tercüman oldu:Ey güç yetmez dehşet veren hâletlerden ağlayan!Fânîlere aldanarak kırıldıkça bağırma.Ey zâilden, âcizlerden medet umup bağlanan!Gir bu Nurun âlemine, fânîleri çağırma.... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Devamını Oku

Adresi

Devlet, Güvenpark İçi Yolu, 06420 Çankaya/Ankara, Türkiye

Uzmanin Adresi

Danışan Yorumları

Çok teşekkür ederim.

(*)(*)(*)(*)(*)
Lâhuti - 6 ay önce
İlk seansa başladık. Kendimi iyi hissettim sayesinde. Rahatlama geldi çok şükür, umarım bu hâli koruyabilirim. Hiçbir şey yapasım gelmiyordu. Şimdi sayesinde yapmam gereken işlere devam hissi geldi.

(*)(*)(*)(*)(*)
S... İ... - 7 ay önce
Gerçekten farklı bir bakış açısına sahip olmamızı sağlıyor.. aşırı memnunum ✨✨💕🙏🏼

Evlilik Öncesi

(*)(*)(*)(*)(*)
Muhammed - 2 yıl önce
Kafamda ki bir çok tereddütü aşmamı ve gelecekte nasıl daha sağlam daha güçlü bir birliktelik için bilgiler aldım. Çok teşekkür ederim.
Toplam 32 yorum. Tümünü Gör
Soru - Cevap

ne yapabilirim ?

... ... - 24 gün önce
Merhaba. Ben 29 yaşındayım. İkili ilişkilerde her zaman sorun yaşıyorum. Kolay arkadaşlıklar kuramıyorum ve genelde çekingen davranıyorum. Sosyal ortamlarda bulunmak genellikle beni geriyor ve rahat hareket edemiyorum. Sanırım kendim olamıyorum ve bu beni geriyor. hata yapmaktan yada yanlış bir şey söyleme konusunda tereddüt ediyorum. Küçüklüğümden beri bir ortamda bulunduğumda konuşurken saçlarımla yüzümle yada herhangi bir yerimle oynuyorum. Bu istemsiz olarak olan bir durum bazen bunun farkına varıyorum ama yine de kendime engel olamıyorum çok kısa bir süre sonra tekrar bu harekete devam ediyorum. Bunun haricinde kendi kendime otururken bile saçlarımla oynuyorum ve bazen saç tellerimi yoluyorum. Bunun farkına varıyorum ama bu his beni iyi hissettiriyor ve bırakamıyorum açıkçası bazen bırakmakta istemiyorum. Ama bu hareket bazen haddinden fazla oluyor ve fazla saç yolmaktan dolayı o bölgede küçük açılmalar meydana gelebiliyor. Bu nedenlerden dolayı kendimde bir sıkıntı olduğunu ve bir şeylerin yanlış olduğunu hissediyorum. Ne yapmam gerektiği hakkında bir bilgim yok. Kendimi bazı konularda eksik gibi hissediyorum. Tam olarak ifade edecek kelime nedir bilmiyorum.
Yanıtları Göster (1)

Hocam lütfen destek olun

... ... - 3 ay önce
Hocam yardımınıza ihtiyacım var uzun bir mesaj olacak öncelikle kendimi tanıtayım Benim adım Muharrem 18 yaşında bir gencim İzmirden Kıbrısa ODTÜ makina mühendisliği okumak için geldim Size bir konuda acil danışmam lazım Hocam benim çok yüksek hedeflerim vardı biraz da bilinç vardı yani sürekli proflara iyi bir akademik başarısı olanlara bakıyordum ve bunların çoğu (siz gibi kıymetli hocalarımız müstesna) ya dinsiz ya da İslami yaşantısı olmayan gençleri felakete sürükleyen kişiler ben de buna karşılık ciddi gayret edip müslümanların da böyle sahalarda olmasına ikna olmuş bir genç olarak çalışmalar yapmaya başlamıştım fakat geçmişte yaptığım bazı olaylar var ve bunları da bu bilinç varken yaptım yani yine İslamiyet'e hizmet bilinci varken bunları açacağım size çünkü gerçekten yardıma ihtiyacım var .Hocam ben bir kıza gönlünü kaptırdım onun icin Ankara'ya kadar gittim onu görmeye görüştük falan tabii ben bu yaptığım hareketin yanlış olduğunu bilmeme rağmen yaptım Allah'tan daha facia seylere gitmedi işin ucu ben samimi sevmiştim ama yine de bu yanlış bir şey yaptığım gercegini değiştirmiyor bundan sonrasında İzmir'e geldiğimde kafam o kadar doldu ki sürekli bir seyler düşünmeye başladım aklıma o geliyor sonra yaptığımın yanlış olduğu geliyor bir de onun yaşantısı sekuler bir yaşantı olunca bir yandan onun haline uzuluyorum falan çok ilginc bir hale girdim her neyse bundan sonra 1 ay gibi bir sure geçtikten sonra seytan daha çok uğraştı bu sefer harama nazar vb şeylere sürüklemeye çalıştı yenik düştüm ve sonrasında da ya sen nasıl insansin o kadar dindar ailen var İslamiyet'i biliyorsun işte bir kıza aşıktın bu nasıl insaniyet yazıklar olsun falan gibisinden kendime kızmaya başladım Diğer genç kardeşlerim gibi bağımlılık seviyesinde değil bu yaptığım şey şeytana uyuyordum bazen ama kendimi muhafaza etmeye çalışıyordum kendim okumalar yapmaya gayret ediyordum Risale-i nurları da biliyorum okuyorum derslere gidiyorum ama nadir de olsa bu günaha meyletme durumum oluyordu en son da geçenlerde başıma geldi maalesef ve içimde inanılmaz bir vesvese oluştu kurtulmak istiyorum ama zorlanıyorum ne yapmam gerek şaşırdım Gelen hisler şu şekilde 1)Eskisi gibi çalışma şevkim isteğim gelmeyecek gibi bir his geliyor 2)eskisi gibi kendimi ifade edemeyecek gibime geliyor 3) insanlar bana kötü gözle bakıyor gibi geliyor falan Son olarak da hocam şöyle bir fikir geliyor Malum bu yaptığım kötü şey beynin ön lobunda bir hasar meydana getiriyor Öyle bir düşünce geliyorki sanki bu hasar hiç gitmeyecek artık okuduğunu anlayamacaksin eskisi gibi kendine güvenerek çalışmayacaksın gibi inanılmaz hisler geliyor durdurması çok zor şu an çok yoruluyorum nolursunuz yardım edin Yani bu yapitigim şeyi bıraktıktan sonra güzel şeylerle iştigal edip kendimi geliştirip zihnimi yine en üst noktada çalıştırma durumum olur değil mi çünkü eskiden kendimi çok iyi hissedip ciddi çalışıyordum şimdi azaldı gibi yine çabalıyorum ama bu hisler beni mahvediyor eskiden bu kötü duruma düşsem de toparlıyordum şu an ilginç bir şey oldu Vesvese biliyorum ama durduramıyorum ve bu daha da ilerlerse zarar verecek İnşaallah görürsünüz Allah ebeden razı olsun Allah muvaffakiyetler nasip etsin hocam ❤️
Yanıtları Göster (2)

Depresyon

T... K... - 6 ay önce
Şeydacim randevu olusturamadim. Lütfen iletişime geçer misin Instagram ***** da ulaşmaya çalıştım ama. Burdan da banka bilgilerimle randevu olusturamadim hata veriyor çok acil ihtiyacım var bana dönüş yapar mısın
Yanıtları Göster (1)
Toplam 281 soru. Tümünü Gör