1. Uzman
  2. Nalan Esra PELİT
  3. Blog Yazıları
  4. Aşkın Bilimsel Rehberi: Sağlıklı İlişkiler Kurmanın Sırları

Aşkın Bilimsel Rehberi: Sağlıklı İlişkiler Kurmanın Sırları


Merhaba! Sağlıklı ve mutlu bir ilişki kurmak hepimizin hayali. Psikolog olarak, sağlıklı ilişkiler kurma konusunda yapılan bilimsel araştırmalara dayanan bazı önemli ipuçlarını sizlerle paylaşmak istiyorum. İlişkilerinizi güçlendirecek bazı basit ama etkili adımlara birlikte bakalım.

1. İletişim ve Duygusal İfade

Araştırmalar, etkili iletişimin sağlıklı ilişkilerin temelinde olduğunu göstermektedir. Bir çalışmada, iletişim becerilerinin ilişkilerin uzun ömürlülüğünde belirleyici bir rol oynadığı bulunmuştur (Gottman & Levenson, 2000). Açık ve dürüst iletişim, partnerler arasında duygusal bağın güçlenmesini sağlar.

  • Aktif Dinleme: Partnerinizin söylediklerine gerçekten odaklanarak dinleyin. Göz teması kurarak ve beden dilinizi kullanarak karşınızdaki kişiye onu dinlediğinizi hissettirin. Aktif dinleme, sadece duygusal bağı güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda yanlış anlamaların önüne geçer.
  • Duygularınızı Paylaşın: Hislerinizi ve düşüncelerinizi açıkça ifade edin. İçinizde biriktirmek yerine, nazik ve yapıcı bir şekilde duygularınızı paylaşmak, partnerinizin sizi anlamasına yardımcı olur. Duygularınızı paylaşmak, karşılıklı anlayışı artırır ve çatışmaları azaltır. Bu, uzun vadede ilişkinizin sağlam temeller üzerinde yükselmesini sağlar.

2. Güven ve Sadakat

Güven, sağlıklı ilişkilerin olmazsa olmazıdır. Güven eksikliği, ilişkilerde ciddi sorunlara yol açabilir. Mikulincer ve Shaver (2007), güvenin romantik ilişkilerdeki bağlanma stilleri üzerindeki etkisini araştırmış ve güvenin ilişkilerdeki bağlılığı artırdığını göstermiştir.

  • Dürüstlük: Her zaman dürüst olun ve partnerinize karşı açık olun. Yalan söylemek, güvenin sarsılmasına neden olabilir ve ilişkide onarılması zor yaralar açabilir. Dürüstlük, ilişkideki güvenin temel taşıdır.
  • Sözlerinizi Tutun: Verdiğiniz sözleri yerine getirmek, güveni pekiştirir. Küçük jestler ve samimi davranışlarla güven inşa edin. Güven, zamanla ve tutarlılıkla inşa edilir. Örneğin, önemli olayları hatırlamak veya partnerinizin ihtiyaçlarına duyarlı olmak, güvenin pekişmesine yardımcı olur.

3. Ortak Değerler ve Hedefler

Sağlıklı ilişkiler, ortak değerler ve hedefler üzerine inşa edilir. Bu, ilişkilerin uzun vadede sürdürülebilir olmasını sağlar. Bir çalışmada, ortak ilgi alanlarının ve hedeflerin, ilişkilerdeki memnuniyeti artırdığı bulunmuştur (Schwarz & Hassebrauck, 2012).

  • Gelecek Planları: Gelecek hakkında açıkça konuşarak ortak hedefler belirleyin. Ortak bir vizyona sahip olmak, ilişkide daha derin bir bağ kurulmasını sağlar. Gelecek planları yapmak, çiftlerin birlikte büyümesine ve gelişmesine yardımcı olur.
  • Ortak İlgi Alanları: Birlikte yapmaktan keyif aldığınız aktiviteler bulun. Bu, ilişkinizi daha eğlenceli ve tatmin edici hale getirebilir. Aynı zamanda yeni şeyler denemekten çekinmeyin; birlikte farklı deneyimler yaşamak ilişkinizi canlandırabilir. Ortak hobiler, ilişkinizde bağ kurmanızı sağlar ve ortak zaman geçirmenin tadını çıkarmanıza yardımcı olur.

4. Empati ve Duygusal Destek

Empati, partnerinizin duygularını anlamak ve ona destek olmak anlamına gelir. Empati, ilişkilerdeki duygusal bağlılığı artırır (Reis & Shaver, 1988).

  • Destekleyici Olun: Partnerinizin zor zamanlarında yanında olun ve onu destekleyin. Duygusal destek, ilişkinizin sağlam temeller üzerinde yükselmesine yardımcı olur. Örneğin, stresli bir günün ardından partnerinize destek olmak için dinleyici olun ve onun duygularını anlamaya çalışın.
  • Anlayışlı Olun: Partnerinizin duygularına ve düşüncelerine saygı gösterin. Farklı bakış açılarına sahip olmanın ilişkinizi zenginleştirebileceğini unutmayın. Anlayış ve hoşgörü, her ilişkinin ihtiyaç duyduğu önemli unsurlardır. Partnerinizin bakış açısını anlamaya çalışmak ve ona empati göstermek, ilişkinizi derinleştirir.

5. Kendi Kendine Yeterlilik

Sağlıklı bir ilişkide, bireylerin kendi kişisel alanlarına ve ilgi alanlarına da sahip olmaları önemlidir. Kendi kendine yeterlilik, ilişkide dengeyi sağlar ve bireylerin kişisel gelişimini destekler (Deci & Ryan, 2000).

  • Kendi İlgi Alanlarınız: Kendi hobileriniz ve ilgi alanlarınız olsun. Bu, kişisel tatmininizi artırır ve ilişkinizi daha dengeli hale getirir. Kendi ilgi alanlarınıza zaman ayırmak, kişisel gelişiminizi destekler ve ilişkinize taze bir enerji getirir.
  • Bağımsızlık: Kendi başınıza zaman geçirmek, ilişkinizi daha sağlıklı kılar. Partnerinizle birlikte vakit geçirmek kadar, kendinize de zaman ayırmak önemlidir. Bu, bireysel gelişiminizi destekler ve ilişkinize taze bir enerji getirir. Bağımsızlık, her iki partnerin de kendi kimliklerini korumasına yardımcı olur ve ilişkinin daha sağlıklı olmasını sağlar.

Bonus: İlişkisel Merhamet ve Şefkat

Bir ilişkinin başarısı için önemli bir diğer faktör ise ilişkisel merhamet ve şefkattir. İlişkisel merhamet, partnerinize karşı şefkatli ve anlayışlı olmayı içerir. Bir araştırmaya göre, ilişkisel merhamet gösteren çiftlerin, ilişkilerinde daha fazla tatmin ve bağlılık yaşadıkları bulunmuştur (Neff & Beretvas, 2012).

  • Şefkatli Olun: Partnerinizin hatalarını affedin ve ona karşı şefkat gösterin. Merhametli davranışlar, ilişkinizdeki duygusal bağın güçlenmesini sağlar. Şefkatli olmak, partnerinizin duygusal ihtiyaçlarını anlamak ve onlara duyarlı olmak anlamına gelir.
  • Anlayışlı Olun: Partnerinizin zor zamanlarında ona anlayışla yaklaşın. Bu, hem partnerinizin hem de ilişkinizin sağlığını olumlu yönde etkiler. Anlayışlı olmak, ilişkinizdeki stresi azaltır ve karşılıklı saygıyı artırır.

Sağlıklı romantik ilişkiler kurmak, hem kişisel hem de karşılıklı çaba gerektirir. Bu bilimsel ipuçları ve stratejiler, ilişkinizi daha güçlü ve tatmin edici hale getirmenize yardımcı olabilir. Unutmayın, her ilişkinin kendine özgü dinamikleri vardır ve her çiftin birlikte keşfedeceği bir yolculuk vardır.

Daha fazla destek ve danışmanlık için buradayım. Sağlıklı ve mutlu ilişkiler dileğiyle!

Sevgiyle kalın!

Nalan Esra Pelit

Kaynaklar:

  • Deci, E. L., & Ryan, R. M. (2000). The "what" and "why" of goal pursuits: Human needs and the self-determination of behavior. Psychological Inquiry, 11(4), 227-268.
  • Gottman, J. M., & Levenson, R. W. (2000). The timing of divorce: Predicting when a couple will divorce over a 14-year period. Journal of Marriage and Family, 62(3), 737-745.
  • Mikulincer, M., & Shaver, P. R. (2007). Attachment in adulthood: Structure, dynamics, and change. Guilford Press.
  • Neff, K. D., & Beretvas, S. N. (2012). The role of self-compassion in romantic relationships. Self and Identity, 12(1), 78-98.
  • Reis, H. T., & Shaver, P. (1988). Intimacy as an interpersonal process. In S. Duck (Ed.), Handbook of personal relationships: Theory, research and interventions (pp. 367-389). Wiley.
  • Schwarz, S., & Hassebrauck, M. (2012). Relationship satisfaction in couples: A longitudinal study on the role of gratitude and appreciation. Personal Relationships, 19(1), 1-15.

Yayınlanma: 19.05.2024 22:54

Son Güncelleme: 19.05.2024 22:54

Nalan Esra PELİT
Nalan Esra PELİT
Psikolog(*)(*)(*)(*)(*)
Uzmanlıklar: İlişki / Evlilik Problemleri , Ruhsal-Toplumsal, Kişisel ve Çevresel Diğer Koşullarla İlişkili Sorunlar , Depresyon ve Mutsuzluk
Merhaba, ben Psikolog Nalan Esra Pe Devamını oku
Online Terapi
süre 45 dk
ücret 800
Yüz Yüze Terapi
süre 50 dk
ücret 800
Bunları da sevebilirsiniz...
psikoterapi-nedir

Başa çıkılmaz bir stres, karmaşık ilişkiler veya kişisel gelişim zorlukları ile karşılaştığımızda, içsel dengeyi yeniden bulmak ve daha sağlıklı bir yaşam sürdürmek için psikoterapi sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. Psikoterapi, duygusal sıkıntıları, zihinsel sağlık sorunlarını ve yaşamın zorluklarıyla başa çıkmak için kullanılan bir dizi terapötik teknikler ve stratejiler bütünüdür. Bu yazıda, psikoterapinin ne olduğunu, farklı türlerini, nasıl çalıştığını ve nasıl fayda sağlayabileceğini daha yakından inceleyeceğiz.Psikoterapi Nedir? 🧠Psikoterapi, bir terapist ya da danışman ile bire bir ya da grup terapisi şeklinde gerçekleştirilen bir tedavi sürecidir. Bu süreç, kişinin duygusal sıkıntılarını anlamasına, kişisel güçlü ve zayıf yönlerini keşfetmesine, sağlıklı başa çıkma stratejileri geliştirmesine ve daha sağlıklı ilişkiler kurmasına yardımcı olmayı amaçlar. Psikoterapi, birçok farklı teorik yaklaşıma dayanabilir ve bireyin ihtiyaçlarına, terapistin uzmanlık alanına ve terapi sürecine özgü hedeflere göre şekillenir.Farklı Türleri Nelerdir? 🌟Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Bu terapi, düşüncelerin, duyguların ve davranışların birbiriyle nasıl ilişkilendiğini anlamaya odaklanır. BDT, sorunlu düşünce kalıplarını tanımlamayı, sorgulamayı ve değiştirmeyi hedefler.Psikanalitik Terapi: Sigmund Freud'un kuramına dayanan bu terapi, bilinçdışı süreçlere odaklanır. Terapist, bireyin bilinçaltındaki iç dinamikleri keşfetmeye çalışır ve bu sayede duygusal rahatlama ve anlayış sağlamayı amaçlar.İnsan Merkezli Terapi: Carl Rogers'ın teorisine dayanan bu terapi, bireyin kendini gerçekleştirme güdüsünü ve içsel iyileşme kapasitesini vurgular. Terapist, bireyi kabul edici ve destekleyici bir ortamda anlamaya ve güçlendirmeye odaklanır.Psikodinamik Terapi: Freud'un çalışmalarına dayanan ancak daha modern bir yaklaşımı benimseyen bu terapi, geçmişteki ilişkilerin bugünkü duygusal sorunları nasıl etkileyebileceğini incelemeyi amaçlar.Grup Terapisi: Bir grup içinde terapi yapma yöntemidir. Bu terapi, bireylerin birbirlerinden öğrenmesini, desteklemesini ve paylaşmasını sağlar.Nasıl Çalışır? 🔄Psikoterapi, bireyin ihtiyaçlarına ve terapistin uzmanlığına bağlı olarak değişen çeşitli teknikler kullanır. Bir terapist genellikle bireye sorular sorar, dinler, refakat eder, destekler ve yönlendirir. Terapi genellikle belirli bir hedefe ulaşma çabasında geçer. Bu hedefler, duygusal rahatlama, daha sağlıklı bir düşünce yapısı geliştirme, daha sağlıklı ilişkiler kurma veya belirli bir davranışı değiştirme olabilir.Faydaları Nelerdir? 🌈Psikoterapinin birçok faydası vardır. Bunlar arasında şunlar bulunur:Duygusal Rahatlama: Terapi, duygusal yükleri hafifletmeye ve zihinsel sağlığı iyileştirmeye yardımcı olabilir.Davranış Değişikliği: Terapi, istenmeyen davranışları anlamaya ve değiştirmeye yardımcı olabilir.Öz Farkındalık: Terapi, bireyin kendi düşünceleri, duyguları ve davranışları hakkında daha derin bir anlayış geliştirmesine yardımcı olabilir.Daha Sağlıklı İlişkiler: Terapi, bireyin ilişkilerinde daha sağlıklı ve tatmin edici bağlar kurmasına yardımcı olabilir.Sonuç 🎉Psikoterapi, insanların zorluklarla başa çıkmalarına, içsel dengeyi yeniden bulmalarına ve daha sağlıklı bir yaşam sürmelerine yardımcı olan etkili bir tedavi yöntemidir. Her bireyin ihtiyaçları farklı olduğu için, terapistin destekleyici, anlayışlı ve güvenilir bir ortam sağlaması önemlidir. Psikoterapi, birçok kişi için yaşam kalitesini artıran ve duygusal refahlarını geliştiren değerli bir kaynaktır.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Yazıyı Oku

Uzman: Eray ARSLAN

Yayınlanma: 20.04.2024

panik-bozukluk-belirtileri-nedenleri-ve-tedavisi

Panik bozukluk, beklenmedik ve tekrarlayıcı panik ataklarla karakterize edilen bir anksiyete bozukluğudur. Bu ataklar, ani ve yoğun korku hissi, nefes alma güçlüğü, kalp çarpıntısı, titreme ve terleme gibi belirtilerle kendini gösterir. Panik bozukluğu olan bireyler, ataklarından sonra gelebilecek tekrarlayan ataklar korkusuyla yaşayabilirler, bu da günlük yaşam aktivitelerini olumsuz yönde etkileyebilir.Panik Atağın BelirtileriPanik ataklar genellikle ani ve beklenmedik bir şekilde ortaya çıkar. Belirtiler şiddetli olabilir ve kişi tarafından kontrol edilemez. Tipik belirtiler arasında şunlar bulunabilir:Nefes Alma Zorluğu: Kişi nefes almakta güçlük çekebilir, hatta nefes alamayacağını hissedebilir.Kalp Çarpıntısı veya Hızlı Nabız: Kalp atışlarının hızlanması veya düzensizleşmesi, kişiyi daha da endişelendirebilir.Terleme: Eller, koltuk altları veya alın gibi bölgelerde aşırı terleme olabilir.Titreme veya Sarsıntı: Kaslarda titreme veya vücutta sarsıntı hissedilebilir.Baş Dönmesi veya Sersemlik: Kişi başının döndüğünü, sersemlediğini veya bayılacak gibi hissettiğini söyleyebilir.Mide Rahatsızlığı: Bulantı, karın ağrısı veya sindirim sorunları gibi mide rahatsızlıkları görülebilir.Gerçeklikten Kopma Duygusu: Kişi olayların gerçek dışı olduğunu veya kendisinin gerçeklikten kopmuş gibi hissettiğini belirtebilir.Ölüm veya Delirme Korkusu: Kişi, öleceklerini veya akıl sağlıklarını yitireceklerini düşünebilir.Panik Atak ve Panik Bozukluk Arasındaki FarkBirçok kişi zaman zaman panik ataklar yaşayabilir, ancak panik bozukluk tanısı, bu atakların sıklığı ve etkisiyle belirlenir. Panik bozukluk, tekrarlayan panik ataklarla birlikte, bu ataklardan sonra kişinin normal yaşamını etkileyecek derecede belirgin endişe, korku veya davranış değişikliklerini içerir.Panik Bozukluğunun NedenleriPanik bozukluğu karmaşık bir durumdur ve genellikle birden fazla faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkar. Potansiyel nedenler arasında genetik yatkınlık, biyolojik faktörler, kimyasal dengesizlikler, travmatik olaylar, stresli yaşam olayları ve beyin kimyası bulunabilir.Panik Bozukluğunun TedavisiPanik bozukluğunun tedavisi, birçok farklı yaklaşımı içerebilir ve genellikle kişinin bireysel ihtiyaçlarına ve semptomlarına göre belirlenir. Tedavi seçenekleri şunları içerebilir:İlaç Tedavisi: Antidepresanlar, anksiyolitikler veya beta blokerler gibi ilaçlar panik atak semptomlarını hafifletebilir.Psikoterapi: Bilişsel davranışçı terapi (BDT) panik atakları yönetmek için etkili bir yaklaşım olabilir. Bu terapi, kişinin düşünce ve davranışlarını değiştirerek anksiyeteyi azaltmaya odaklanır.Nefes ve Rahatlama Teknikleri: Derin nefes alma, kas gevşeme egzersizleri, meditasyon ve yoga gibi teknikler, panik atak sırasında kişinin rahatlamasına yardımcı olabilir.Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, yeterli uyku ve stresten kaçınma, panik atakların sıklığını ve şiddetini azaltmaya yardımcı olabilir.SonuçPanik bozukluk, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilen ciddi bir anksiyete bozukluğudur. Ancak uygun tedavi ve destekle, birçok insan panik ataklarını yönetmeyi ve günlük yaşamlarını daha iyi bir şekilde yaşamayı öğrenebilir. Panik bozuklukla mücadele eden kişilere destek ve anlayış göstermek, tedavi sürecinde önemli bir rol oynayabilir.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Yazıyı Oku

Uzman: Eray ARSLAN

Yayınlanma: 19.04.2024

pekistirebildiklerimizden-misiniz

Kişiler arası ilişkilerimizde, diğerinin bize yönelik davranışları ve tercihleri nedeniyle olumsuzluklar yaşayabiliyoruz. Romantik partnerimizin bizi arama sıklığının daha çok olmasını, bizimle daha az tartışmamasını ya da daha sık bizimle buluşmasını isteyebiliyor; fakat bu isteğimize partnerimize bunu açıkça ve defalarca ifade etmemize rağmen karşılık bulamadığımız zamanlarla karşılaşabiliyoruz. Öte yandan; çocuğumuz bir yaramazlık yaptığında nasıl davranırsak bu davranışının azalmasını sağlayabileceğimize ilişkin birtakım soru işaretlerimiz olabiliyor. Ona bir ceza mı vermeli, ödüllendirmeli mi, nötr mü kalmalı, nötr kalınırsa ne olmalı gibi birçok soruyla yani iç sesimizle cebelleşebiliyoruz. Aferin demek önemli biliyoruz, sınırlar olmalı biliyoruz. Son zamanlarda cezanın kötü bir şey olduğunu da öğrendik, kimi zaman uyguluyor kimi zaman uygulayamıyoruz ve pek ayırt edemiyor, ne yapacağımıza karar veremiyoruz sanki. Bilişlerimizi, motivasyonumuzu ve inançlarımızı bir kenara koyduğumuzda, her konuda işimize yarayacak Pavlov formüllerini iyice sindirmek,21. Yüzyılda halen oldukça önemli. Tam da bu noktada bahsetmek istediğim önemli bir yaklaşım var: Uygulamalı Davranış Analizi (UDA). UDA, davranışçılık yaklaşımının aile, arkadaşlık ve romantik ilişkilerimizde olumlu ve olumsuz pekiştirme yoluyla işleri nasıl daha kolay yoluna koyabileceğimizi gösteriyor. Bu yöntem, kişiler arası iletişimlerinizdeki diğerinden kaynaklı istenmeyen davranışlara bir ket vurmak, azaltma eğilimine ön ayak olmak gibi. Kişilik değişikliği yapmamızın ve bir başkasının tercihlerini tümüyle değiştirmemizin imkansız olduğu ve değiştiremeyeceklerimiz kümesinde olduğundan da hareketle; bir diğerine karşılık kendi davranışlarımızı düzenlediğimizde diğerinin de davranışının değişiminde rol almamız mümkün. Önce kendimiz; ve sonra diğeri.Size biraz bu yöntemden ve ilişkilerinize nasıl uygulayabileceğinizden bahsedeceğim.Bilmemiz gereken ilk bilgi, evet, ceza vicdani gelişimi azalttığı gerekçesiyle kaçınmamız gereken bir şey.Ceza, var olan istenmeyen davranışı kısa vadede azaltsa da, cezayı koyan otoritenin olmadığı durumlarda istenmeyen davranışın sürdürülmesi ya da daha sık gerçekleşmesi sonucunu ortaya çıkarabilir. Çünkü ceza verilen kişi, kendini suçlu ve öfkeli hissedecek, isyankar davranma arzusunda olacaktır. Örneğin; arkadaşını ısırdığını gördüğümüz çocuğumuza duvar kenarında tek ayak üzerinde durma cezası verirsek, arkamızı döndüğümüzde çocuğumuzun arkadaşını ısırmak için fırsat kollaması oldukça olasıdır. Burada var olan sisteme negatif ve suçlayıcı “Tek ayak üzerinde durma eylemi” nin eklendiği, uzun vadede ise bu davranışın istenmeyen davranışı arttırmaya neden olması olası olacaktır. Bir diğer örnekle; erkek arkadaşınıza sizi arayıp sormadığı için trip atmak da sisteme negatif ve suçlayıcı bir unsurun eklenmesini içerir. Erkek arkadaşınız, şikayet ettiğiniz arayıp sormama davranışını, bir süre gerginlikten kaçınma kaynaklı olarak bırakabilir ve ilgisini sürdürebilir. Fakat; uzun vadede erkek arkadaşınızın uzaklaştığını ve ilişkiden koptuğunu görmeniz oldukça olasıdır. Yani siz azalmasını beklerken, trip atma cezasının istenmeyen davranışın sıklığının artmasına neden olduğunu görebilirsiniz. Var olan sisteme unsur ya da unsurların eklenmesi; böylece istenen davranışın sıklığının artması diye bir olasılığımız da vardır. Bu olasılığa “Olumlu pekiştireç” diyoruz. Olumlu pekiştireçler, sisteme unsur eklemeyi ve bu unsurun da etkisiyle istenen davranışın azalmasını sağlayan; yanı sıra arkamızı döndüğümüzde davranış değişikliğine neden olmayacağını bildiğimiz değişimi yaratan, asıl faydalanmamız gereken olarak ifade edilebilirler. Çocuğunuzun kazanmasını düşündüğünüz davranışlar için pekiştireçleri kullanabilirsiniz. Örneğin; çocuğunuzun alnına başarıyla tamamladığı ödevin ardından yıldız yapıştırmak, onu bu başarısı için birlikte dondurma yemeye götürmek ya da sinemaya götürmek olumlu pekiştireç örneğidir. Böylece bir sonraki başarısında, çocuğunuzun ödevi yapmak için daha motive olduğunu görebilirsiniz. Bir başka örnekle; eşiniz romantik ihtiyaçlarınıza tam da sizin istediğiniz ölçüde karşılık verdiğinde, mesela romantik bir ortam hazırlayıp size yemek yaptığı bir durumda; sizin de onun romantik ihtiyaçlarına karşılık verecek şekilde davranmanız bir ödül olabilir. Bir sonraki yemeği siz hazırlayabilir, hep şikayetçi olduğunuz maç gününde şikayet etmekten vazgeçerek onun konfor alanına katkı sunabilirsiniz. Böylece bu olumlu davranışın sıklığının artmasına katkı sunabilirsiniz.Olumsuz pekiştireç kullanımı ise, sistemden bir şeyler eksilterek istenmeyen davranışı azaltmayı hedefleyen, istenen davranışın sürdürülmesine hizmet eden bir yöntemdir. Örneğin; çocuğunuz ödevini tamamlamayı reddettiğinde rutininde severek yapmakta olduğu bir etkinliğin süresini azaltmanız ya da sistemden çıkarmanız; ödevi yapma eğilimini arttıracaktır. Bu bağlamda, ebeveynlerin tutarlı olması, yapılması istenen davranışa ilişkin sürekli olmayan, yeterli ölçüde ve uygun açıklamalar sunmaları, dürüst olması, karşılaştırma yapmaması gibi pek çok faktörün etkili olabileceğini hatırlatmakta da fayda var. Bir başka örnek; her aradığınızda telefonlarınıza çıkmayan arkadaşınızın bu istenmeyen davranışına, bu sefer onu aramayı azaltarak karşılık vermeniz ya da yerine başka bir arkadaşınızı aramayı seçmeniz, onu cezalandırmadığınız, var olan sistemi bağlama ve koşullara uygun olarak düzenlediğiniz anlamına gelir. Arkadaşınızla görüşmeyi sürdürür; fakat onun bu davranışı çerçevesinde özsaygınızı da koruma ihtiyacınızın bir neticesi olarak var olan davranışınızı düzenlersiniz. Burada da kişilerin doğru iletişim kurmaları, duygulanımları, bilişleri, duygu düzenlemeleri gibi birçok faktör söz konusu olacaktır.Bir diğer önemli olan da, ödül olarak algılamasını istediğimiz şeyleri belirlemektir. Ödül olarak belirlediğimiz şeyler, bireyler için daha değerli ve arzulanan şeyler olacağı için neyi arzulamalarını istiyorsak uygun ölçüde bu şeyleri ödül olarak seçebiliriz. Örneğin; eğer fazladan televizyon izlemeyi ya da bilgisayarda oyun oynamayı çocuğunuza ödül olarak sunarsanız, aynı zamanda televizyon izlemeyi ya da bilgisayar oyunu oynamayı onlar için istenen haline getirmiş olursunuz. Davranışçılıktan şimdilik bu kadar. Pekiştiremediklerimiz için gelsin bilişler, gelsin duygular! Sizlere Notum: Uygulamalı Davranış Analizi (UDA)' ni, yaşamınıza aktardığınızda yaşamlarınızda nasıl bir farklılık yaratacağını siz de göreceksiniz. Bu yöntem bağlamında, ilişkilerinizdeki istemediğiniz davranışlara dokunuşlarda bulunmak isterseniz, hadi randevu oluşturalım, analiz edelim, farkı hissedin.Uzm. Psk. Özge Engin Yazıyı Oku

Uzman: Özge ENGİN

Yayınlanma: 11.05.2021