1. Uzman
  2. Melva ŞENOCAK
Melva ŞENOCAK

Melva ŞENOCAK

Psikolog

Uzmanlıklar: Kişilerarası İletişim Problemleri , Sınav Kaygısı ile İlgili Sorunlar , Ruhsal-Toplumsal, Kişisel ve Çevresel Diğer Koşullarla İlişkili Sorunlar
Uzmanlıklar: Kişilerarası İletişim Problemleri , Sınav Kaygısı ile İlgili Sorunlar , Ruhsal-Toplumsal, Kişisel ve Çevresel Diğer Koşullarla İlişkili Sorunlar
Online Terapi
süre 50 dk
ücret 200
Yüz Yüze Terapi
Hizmet vermiyor

Hakkında

Merhaba Psk. ve Aile Danışmanı Melva Şenocak. Başkent Üniversitesi Psikoloji bölümü mezunuyum. Lisans eğitimim süresince Beyazgül Kreş ve Gündüz Bakım Evi, Dr.Ekrem Tok Ruh Sağlığı Hastanesi ve Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğünde stajyer psikologluk yaptım. Yine lisans eğitimim esnasında Başkent Üniversitesi tanıtım günlerinde iki sene akran danışmanlığı yaptım. Alanımla ilgili çeşitli kongre ve seminerlere katıldım ve gönüllü olarak görev aldım. Hala da seminer, eğitim, kongrelere katılımımı sürdürmekteyim. Çalışmalarımı kendi merkezim olan Psk. Melva Şenocak Danışmanlık Merkezinde (Erzincan) ve online olarak sürdürmekteyim. Sertifikalar: Aile Danışmanlığı (M.E.B. onaylı) Bilişsel Davranışçı Terapi Uygulayıcı Sertifikası Oyun Terapisi Uygulayıcı Sertifikası Attentioner Uygulayıcı Sertifikası Çocuk Ergen Ruh Sağlığı Okulu Sertifikası

Çalışma Grupları

Ergen (12-18) Yetişkin (18-65) Çocuk (6-12)

Terapi Yaklaşımları

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) Oyun Terapisi

Eğitimler

Başkent Üniversitesi - Lisans - Psikoloji

Sertifikalar

İş Sağlığı Ve Güvenliği Temel Eğitim Sertifikası - İmkb Merkez Adana - 25.6.2018 Türk Amerikan Derneği Başarı Sertifikası - Türk Amerikan Derneği - 12.10.2012 Genel İngilizce Başarı Sertifikası - Brighton Language College - 3.8.2012 Bilişsel Davranışçı Terapi Uygulayıcı Sertifikası - Yüksek Psikoloji Akademisi - 23.5.2021 Oyun Terapisi Uygulayıcı Sertifikası - Yüksek Psikoloji Akademisi - 6.6.2021 Aile Dnaışmanlığı - M.e.b. - 21.8.2021 Attentioner Uygulayıcı Sertifikası - Terapi Akademi - 4.4.2022 Çocuk Ergen Ruh Sağlığı Okulu Sertifikası - Uzman Bilgim - 15.6.2022

Blog Yazıları

Aile Olma Süreci

Eş Seçimi Neden Önemlidir ? :- Evlilikte, kişilerin farklı çevrelerden gelmiş iki kişinin birlikte olacağı ve yaşamı paylaşacakları gerçeği unutulmamalıdır. Bu nedenle eşler önce “kendilerini”, sonra “birbirlerini” iyi tanıyıp değerlendirmelidirler.- Birbirlerinin kişisel niteliklerin ötesinde, karşılıklı olarak birbirlerinin yaşamdan, evlilikten, gelecekten ne beklediklerini bilmeli, gerçek beklentiler ve amaçlar üzerinde durulmalı ve en önemli, olası sorunlar evlilikten önce tartışılmalı ve çözülmelidir.- Bireylerin kendilerini tanımaları önemlidir. Çünkü bizler ebeveynlerimizden öğrendiğimiz davranış kalıplarını çoğu zaman doğru bulmasak da uygulayabiliriz. Bu sebeple ebeveynlerimizden gördüğümüz kalıpları iyi çözümlemeliyiz ve fark etmeliyiz. Aksi takdirde belki de fark etmeden ebeveynimize çok benzer bir eş seçmiş olabiliriz ve bu seçimi farkında olmadan yaptığımızda ileride memnun olmayabiliriz. Bireyler başkalarıyla ilişkilerinde kendi çocukluğunda bu davranışlara karşı çıkmış olsa da ebeveynlerinden öğrendiği yöntemleri seçer. İşte evlenmeden önce her fert bu açıdan duygusal olarak ebeveyninden kopmalı, onların yönetiminde olmaktan çıkmalıdır (Yılmaz, 2007).Evlilik Öncesi Arkadaşlık: Eş seçiminde evlilik öncesi arkadaşlık dönemi özenle sürdürülmesi gereken bir dönemdir. Bu süreç iyi gözlenmeli ve değerlendirilmelidir. Eş seçmeyi ve evlilik kararına ulaşmayı kolaylaştıran bu sürecin en önde gelen yararı, bireylerin hem "kendisini" ve hem "karşısındakini" tanımayı sağlanmasıdır. Çünkü bireylerin ilişki içerisindeki kendileri, ilişki dışında olan kendilerinden ve hatta her ilişkide olan kendilerinden farklıdır. Her ilişkinin kendine özgü dinamiği olduğu için her bireyin de o ilişkideki ''kendisi'' farklıdır. Duygusallık, "ilk görüşte aşık olmak", "vurulmak" gibi sözcüklerle ifade edilen, tanıştığı bir kimseye görür görmez bağlanmak, kendisi için en uygun kişi olduğuna inanmak, hemen karar vermek gibi gerçekçi ve akılcı olmayan davranış eğilimlerini artıran önemli bir etmendir. Oysaki önemli olan dürüstlüğe dayanan ve bireylerin birbirlerine gerçek kimliklerini gösterdikleri bir ortam ve ilişki düzeni sağlamaktır. İnsanların birbirlerini tanıması zaman, dikkat ve objektiflik isteyen bir süreçtir. Bu zamanı kendinize, ilişkinize vermeniz olumlu etkileyecektir. Aşağıdaki soruların yanıtlarını zihninizde canlandırmanız size yardımcı olabilir:1)Alışkanlıklarınızda dengeli bir benzerlik var mı? 2) Geleceğe yönelik amaçlarınız ve onlara ulaşma yol ve çabalarınızda bir benzerlik var mı? 3) Ailelerinizin birbirine benzeyen ve ayrılan yönleri nelerdir? 4) Ailelerinizin evliliğinize bakış açısı, katkı getirici ve engelleyici yönleri nelerdir? 5) Çatışmaya neden olabilecek sorunlara çözüm yollan önermekte iki taraf de istekli midir? 6) Kurulacak ailenin ekonomik kaynaklarının durumu ve aile bütçesini harcama biçimi ve paranın yönetimi konusunda uyuşuyor musunuz? 7) Çocuk yapma zamanı ve çocukların genel eğitimi ve dini eğitimleri konusunda anlaşabiliyor musunuz? 8) Sosyo-ekonomik durum ve eğitim düzeyi yönünden, dengeli bir benzerliğe sahip misiniz? 9) Fiziksel yapı, zihinsel, sosyal ve duygusal olgunluk, beden ve ruh sağlığı yönünden birbirinize uygun musunuz? 10)Ailede kadın-erkek rolleri ve cinsel ilişkiler hususundaki düşünceleriniz uyuyor mu? 11)Genel insan ve çevre ilişkileri, arkadaş edinme ve arkadaşlığı sürdürmek ile ilgili sosyal değer ve görüşlerinizde dengeli bir tutum ve benzerlik var mıdır? (Bilen,1994).Unutulmamalıdır her arkadaşlık evlilikle sonlanmayabilir ve bu gayet normaldir.Elbette ki her evlilik ve romantik ilişkinin dinamiği kendine özgüdür. Bu sebeple sağlıklı ilişki kurmak için her dinamik incelenerek çözümlenmelidir. Fakat genel hatlarıyla sağlıklı dinamik kurmaya minik tavsiyeler verilebilir. Bu minik tavsiyeler:1) Acele etmeyin: Özellikle aile büyüklerinin “Yaşın kaç oldu, yaşıtların hep evlendi bende torun istiyorum” türünden dayatmaları sebebiyle kendinizi mecbur hissetmeyin. Çünkü acele ile yapılan evliliklerde ilişkinin dinamiği oturmuyor. Tek başına aşk da, tek başına para da bir evliliğin uzun ömürlü olmasına yetmiyor. 2) Kendinizi iyi tanıyın: Kendi kişiliğinizi ve düşünce yapınızı iyi tanıyın. Bu özelliklerinize göre bir arayış içine girin. Kendinizi tanımadan karşı tarafı sırf güzel, yakışıklı ya da zengin olduğu için seçmeyin. Özellikle üçüncü kişilerin tavsiyeleri ile başlayan evlilikler ne yazık ki kendi kararınız olmadığı için uzun soluklu gidemeyebiliyor.3) Gerçekçi olun: “Nikâhta keramet vardır evlendikten sonra düzelir” şeklindeki sözlere inanmayın. Gerçek düşüncelerinizi evlenmeden önce ortaya koyun. Karşı taraftan da aynısını bekleyin. Örneğin çocuk sahibi olmak istemeyen partnerinizin evlendikten sonra fikrinin değişeceği hayaline tutunmayın ya da evlendikten sonra başka bir şehirde oturmak istemiyorsanız ancak böyle bir ihtimal varsa düşüncelerinizi baştan birbirinizle paylaşın.Evlilikte Dönemler:Sanal Dönem: İnsanların kendilerini gizledikleri, sorunları görmezden geldikleri, her şeye evet dedikleri ve kendi gerçeklerini göstermedikleri bir dönemden bahsediyoruz.Gerçekçi Dönem: Çiftler bu dönemde yavaş yavaş “ben” demeye başlıyor; ”Ben böyle düşünüyorum, böyle istiyorum” gibi. Böylece bu dönem fikir ayrılıklarının, duyguların ve beklentilerin ortaya çıktığı yılları anlatıyor. Bu dönemden sonra çiftler problemleri sağlıklı bir şekilde çözen ve çözemeyenler olarak iki gruba ayrılıyorlar.Suskunluk Dönemi: Problemlerini sağlıklı bir şekilde çözemeyen çiftler bu grupta oluyorlar. Çoğu çift kendini suskunluk döneminde buluveriyor. Suskunluk dönemi problemlerin göz ardı edilip ertelendiği dönem. Çiftler birbirleriyle iletişim kurmuyorlar ve sorunlarını kendi içlerinde yaşıyorlar. Genelde aldatmalar suskunluk döneminde gerçekleşebiliyor.Uzmanlık Dönemi: Gerçekçi dönemdeki problemlerini sağlıklı bir biçimde çözebilen çiftler bu dönemde yer alıyorlar. İşte az rastlanan ideal dönem! Tabii ki pembe bir dünyadan bahsetmiyoruz. Hayat devam ettikçe çiftlerin önüne engeller, sorunlar çıkıyor. Uzmanlığa erişen çiftler, kriz yönetimini ustalıkla gerçekleştiriyor. Ufak tefek hatalar olsa da patlamalar, küsmelere suskunluğa gitmeden hallediliyor.Bu yazıdaki tavsiyeleri noktası virgülüne bir evliliğe ya da romantik ilişkiye uygulamak elbette ki mümkün değildir. Olması gereken her kişi kendi dinamiğine uygun olarak tavsiyeleri alıp cebine koymalı ve yeri, zamanı geldiğinde uygun biçimde uygulamalıdır. Sağlıklı iletişimde olduğunuz nice mutlu günlere...Psk. Melva Yaltır.

Devamını Oku

Ebeveynlik Stilleri

Ebeveynlik StilleriEbeveyn bir insanı doğuran veya büyüten kimselere verdiğimiz isimdir. Bu tanımdan da anlayacağımız gibi ebeveyn bir insan hayatı için çok önemlidir. Bebek ebeveynleri ona nasıl davranıyorsa dünyayı o şekilde tanır ve kendi davranışları da bu yönde şekillenir. Ebeveynlerin çocuğa olan davranışları çocuğun benlik algısını ve benlik saygısını oluşturmaya başlar. Ebeveyn çocuğa nasıl davrandıysa çocuk da kendine o şekilde davranacak, o kadar değer verecek ya da vermeyecek ve o derece bireysel ihtiyaçlarını karşılayacak ya da karşılamayacaktır. Bu sebeplerle ebeveyn davranışları çok kıymetlidir ve gelişim psikolojisinde ebeveynlik stilleri 4 ana başlıkta toplanır. 1) Otoriter Stil: Bu stilde ebeveyn kuralcıdır. Kurallar koyar ve nedenlerini çocuğa açıklamaz, ben anneyim/babayım bunları yapmalısın şeklinde açıklar. Dolayısıyla çocuk gerekçe anlamaz. Kurallarını çocuk yerine getirmediğinde cezalandırmaya yatkındır. Bu sebeple bir süre sonra çocuk cezalandırılmamak için kuralları uygular. Bu cezalandırma psikolojik ya da fizyolojik olabilir, çocuk bu durumdan korkar, kaygı duyar. Kimi zaman bu durum çocuk istismarına gidebilir. Ebeveyn çocuğun yaptığı aktivitelere katılmaz, çocukla vakit geçirmez. Çocuk ve ebeveyn arasında mesafe vardır.2) İzin Verici Stil: Bu stildeebeveyn kural koymaz ve çocuğa sorumluluk vermez. Kimi zaman kendilerini de ebeveynlik için yeterli görmeyen bireyler olabiliyorlar. Özgür çocuk yetiştiriyorum diye düşünürler, bu yolda çocuğun isteklerini değerlendirmeden ne söylerse yaparlar. Çocuk fazlasıyla el üstünde tutulur. Çocuklarına karşı duyarlıdırlar ama ebeveynden çok arkadaş gibidirler ve sınırlar çizilemez, karışır. Bu stilde çocuklar sınır koymakta zorlandıkları için kendilerini güvende hissetmezler. Ek olarak kuralların olduğu yerlerde kurallara uymada zorluk çekebilirler. Okula uyum problemleriyle karşılaşılabilir.3) İhmalkar Stil: Bu stilde ebeveyn çocuğa karşı duyarlı değildir. Çocuğun fiziksel ya da psikolojik ihtiyaçlarını fark etmez ve karşılamaz. Ebeveyn-çocuk iletişimi zayıftır. Çocukla ilgilenmez. Kimi zaman yoğun iş temposu olan ebeveynlerde görülürken kimi zaman da psikolojik problemi olan ebeveynlerde görülebilmektedir. Bir nevi çocuk kendi kendine büyür. En problemli çocuk bu stilde görülür çünkü yok sayılan çocuk fark edilebilme için türlü problemler/zorluklar çıkarabilir. Ek olarak bu çocukların düşük öz güvene sahip oldukları da görülebilir.4) Açıklayıcı Otoriter Stil: Bu stilde çocuğun uyması gereken kuralları belirler fakat otoriterden farklı olarak çocuğa kuralların gerekçelerini anlatır. Gerektiğinde çocukla anlaşarak birlikte kural koyar ya da var olan kuralı değiştirir. Çocuğun ihtiyaçlarına yönelik hassas ve duyarlıdır. Ebeveynin çocuktan beklentisi çocuğun gelişimine uygundur. Çocuk kurallara uymadığında cezalandırma yerine nedenini anlamaya çalışır ve çocukla etkili iletişim kurar. Çocuk yanlış davranış gösterdiğinde bir dahaki sefere ne yapılması gerektiğini çocukla konuşur. Çocuğun hayatına müdahale etmekten ziyade çocuğu yönlendirmeyi tercih eder ve destekler. Bu stilde çocuklar sorumluluk sahibi, duygularını yönetebilen, anlayışlı, öz güvenli, benlik saygısı yüksek, sosyal yeterlilikleri yüksek, akademik başarısı yüksek bireyler olabilmektedirler.

Devamını Oku

Adresi

Atatürk, Ordu Cd., Erzincan Merkez/Erzincan, Türkiye

Uzmanin Adresi

Danışan Yorumları

Soru - Cevap

Yalnız yatmaktan korkuyorum

K... ... - 20 ay önce
Merhaba 18 yaşındayım kendimi bildim bileli hep annemle yatardım şimdi yalnız tek başıma uyuyamıyorum yanımda birisi olursa rahat uyuyorum fakat tek başımayken rahatsız hissediyorum korkuyorum biraz da , tv açıp öyle zor zor uyuyorum bazen gece yarısı uyandığımda tekrar yatmakta zorlanıyorum bana önereceğiniz bişey var mı?
Yanıtları Göster (2)

Ailem ilişkimi istemiyor

N... ... - 20 ay önce
Merhabalar 13 yaşındayken bir çocuğu çok sevdim aileler tanışıktı düğünde görmüştüm sonrasında konuştuk fakat bir ay sonra ailem öğrendi ve istemediği için ayrıldık 5 yıl boyunca sevgili olamadık ben ona gitmeye korktum ama bazı geceler konuştuk bazen 1 yılı bir geceye sığdırdık ve 5 yılın sonunda tekrar cesaret edip bi yola adım attım fakat 4 ay oldu ve ailem tekrar öğrendi annem net bir şekilde karşı çıkıyor amcalarını ve çevresindeki kötü örnekleri göstererek sürekli olmaz diyor onu tercih edersen benim için bitersin diyor gerçekten bana bunu yapması beni çok yoruyor artık ne yapmam gerektiğini bilmiyorum çok yıprandım defalarca denedim ama olmadı ikna edemiyorum defalarca konuştum kabul etmiyor
Yanıtları Göster (1)

Disleksiyi araştırdığımda beli

Gizem - 4 yıl önce
Disleksiyi araştırdığımda belirtilerini kendimde de fark ettim 21yaşındayım nasıl bir yol izlemeliyim
Yanıtları Göster (3)
Toplam 9 soru. Tümünü Gör