Kendini Sev

Çevrende eşin, dostun ve/veya ailenden herhangi biri bir hata yaptığında, problem yaşadığında veya mutsuz olduğunda ona anlayışla yaklaşırsın. Hatta hemen şefkat ve anlayışla yaşadığı olumsuzluk her ne ise son bulacağını, kendisinin değerli olduğunu ve onun hep yanında olacağını ifade edersin. Onu rahatlatmak için ne gerekiyorsa elinden gelenin fazlasını yaparsın. Oysa sen benzer bir durumla karşılaştığında ya da hata yaptığında, aynı şefkati ve anlayışı kendine göstermekten kaçınırsın. Üstüne bazen de; "Ben yetersizim, beceriksizim, her şeyi mahvediyorum, hiçbir işe yaramayan biriyim." şeklinde birtakım olumsuz ifadelerle kendini eleştirirken bulursun.
Diğerlerinin hata yapma ve üzülme hakkının olduğunu düşünürken; kendine neden bu kadar acımasızca davrandığını hiç düşündün mü?
Unutma!
Onlar kadar senin de hata yapma ve üzülme hakkın var. Hiçbir şey veya hiç kimse kusursuz değil. Mühim olan zaten kusursuz olmak değil; kendini olduğun gibi kabul edebilmek, sevebilmek... Kendini olduğun gibi sev ve acımasızca eleştirmek yerine ilk önce kendine şefkatli olmayı dene. Çünkü, kendini sevdiğin zaman, diğerlerini de gerçek anlamda sevdiğini ve hayattan daha çok keyif aldığını göreceksin. Eğer bu satırları hala okumaya devam ediyorsan tam şu an yapmaktan keyif aldığın bir şey düşün ve kendin için bir şeyler yapmaya bugünden başla.
Hayatındaki en önemli kişinin "sen" olduğunu bir kez daha vurgularken, çevrendeki insanların yanlışları karşısında gösterebildiğin anlayış ve şefkati senin de fazlasıyla hak ettiğini hatırlatmak isterim.
Sevgiyle kal...
Yayınlanma: 20.10.2020 12:01
Son Güncelleme: 04.11.2020 11:40

Bunları da sevebilirsiniz...

Anksiyete bozukluğu, bireyin günlük yaşamını etkileyen aşırı korku ve endişe duygularını içeren yaygın bir ruh sağlığı sorunudur. Bu bozukluk, kişinin normal yaşamını olumsuz yönde etkileyebilir, sosyal ilişkilerini zayıflatabilir ve işlevselliğini azaltabilir. Bu yazıda, anksiyete bozukluğunun ne olduğunu, semptomlarını, nedenlerini, türlerini ve tedavi seçeneklerini derinlemesine inceleyeceğiz.Anksiyete Bozukluğunun Tanımı: Anksiyete bozukluğu, kişinin belirli durumlar, nesneler veya etkinlikler karşısında aşırı endişe, korku ve gerilim hissettiği kronik bir durumdur. Bu endişe ve korku duyguları, kişinin normal işlevselliğini etkiler ve genellikle mantıklı bir neden olmaksızın ortaya çıkar. Anksiyete bozukluğu olan kişiler, endişe ve korkularının kontrolünü kaybederler ve sıklıkla bu duyguların etkileriyle başa çıkmakta zorlanırlar.Semptomlar: Anksiyete bozukluğu semptomları kişiden kişiye değişebilir ve genellikle fiziksel, duygusal ve davranışsal belirtiler içerir. Bu semptomlar arasında sürekli endişe, huzursuzluk, sinirlilik, uyku bozuklukları, kas gerginliği, kalp çarpıntısı, terleme, titreme, nefes darlığı, mide rahatsızlığı ve panik ataklar bulunabilir.Nedenler ve Risk Faktörleri: Anksiyete bozukluğunun nedenleri karmaşıktır ve birden fazla faktörün etkileşimiyle ortaya çıkabilir. Genetik yatkınlık, beyin kimyasındaki dengesizlikler, çocukluk travmaları, stresli yaşam olayları, kronik hastalıklar, yanlış öğrenilmiş davranışlar ve zorlu yaşam koşulları gibi birçok faktör anksiyete bozukluğunun gelişimine katkıda bulunabilir.Anksiyete Bozukluğu Türleri: Anksiyete bozukluğu, farklı alt tiplere sahip olabilir. Bu alt tipler arasında genelleşmiş anksiyete bozukluğu (GAD), panik bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) ve özgül fobiler bulunmaktadır. Her alt tip, belirli semptomlarla ilişkilendirilir ve farklı tedavi yaklaşımları gerektirebilir.Tedavi Seçenekleri: Anksiyete bozukluğunun tedavisi, bireysel ihtiyaçlara ve semptom şiddetine bağlı olarak değişir. Tedavi genellikle bir kombinasyon yaklaşımını içerir ve şunları içerebilir:Psikoterapi (bilişsel davranışçı terapi, kabul ve kararlılık terapisi, duygusal odaklı terapi)İlaç tedavisi (antidepresanlar, anksiyolitikler)Stres yönetimi teknikleri (derin nefes egzersizleri, meditasyon, yoga)Yaşam tarzı değişiklikleri (sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, uyku düzeni)Sonuç: Anksiyete bozukluğu, bireyin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen ve günlük işlevselliği azaltan ciddi bir ruh sağlığı sorunudur. Ancak, uygun tedavi ve destekle, anksiyete bozukluğu olan bireyler genellikle semptomları yönetebilir ve yaşamlarını iyileştirebilirler. Önemli olan, bireylerin bu konuda yardım istemekten çekinmemesi ve uygun tedavi seçeneklerini araştırmalarıdır.Bu yazı, anksiyete bozukluğunun tanımını, semptomlarını, nedenlerini, türlerini ve tedavi seçeneklerini kapsamlı bir şekilde ele almaktadır. Ancak, anksiyete bozukluğu gibi ciddi bir sağlık sorunuyla karşı karşıya kalan bireylerin bir uzmana danışmaları ve profesyonel destek almaları önemlidir.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Yazıyı Oku
Uzman: Eray ARSLANYayınlanma: 18.04.2024
Öz-Şefkat Nedir?Hepimiz zaman zaman zorlayıcı duygular yaşar, hatalar yapar ya da beklentilerimizi karşılayamayabiliriz. Bu anlarda kendimize karşı nasıl davrandığımız, ruhsal sağlığımızı büyük ölçüde etkiler. İşte burada öz-şefkat devreye girer.Öz-şefkat, kişinin kendine karşı nazik, anlayışlı ve destekleyici bir tutum sergilemesi olarak tanımlanır. Dr. Kristin Neff, öz-şefkat kavramını üç temel unsurla açıklar:Kendine Karşı Nazik Olma:Kendi hatalarınıza ve kusurlarınıza karşı eleştirel olmak yerine, nazik ve anlayışlı bir yaklaşım benimsemek. Örneğin, bir hata yaptığınızda kendinizi sertçe eleştirmek yerine, "Bu durum herkesin başına gelebilir, önemli olan bundan ne öğrendiğim" diyebilmek.Ortak İnsanlık Deneyimi:Hepimizin insan olduğumuzu ve bu yüzden zaman zaman başarısızlık, hata ya da zorluklar yaşayabileceğimizi kabul etmek. Bu bakış açısı, yalnız olmadığımızı ve yaşadıklarımızın insan olmanın bir parçası olduğunu hatırlatır.Mindfulness (Bilinçli Farkındalık):Zor duygularla savaşmak yerine, onları yargılamadan kabul etmek ve bu duyguların gelip geçici olduğunu fark etmek. Bu, acıyı reddetmek ya da abartmak yerine dengeli bir şekilde gözlemlemeyi sağlar.Öz-Şefkatin Yanlış Anlaşılan YönleriÖz-şefkat sıklıkla bencillik, tembellik ya da zayıflıkla karıştırılır. Ancak bu yanlış bir algıdır. Öz-şefkat, kendine karşı nazik olmanın yanı sıra sorumluluklarını yerine getirmek ve kendini geliştirmek için motive olmayı da içerir. Kendine anlayış göstermek, kişinin hayatına daha dengeli ve sağlıklı bir perspektiften yaklaşmasına olanak tanır.Öz-şefkat, sadece zor anlarda değil, günlük yaşamda da uygulanması gereken bir tutumdur. Bu yaklaşım, kişiye hem içsel huzur hem de yaşamla daha uyumlu bir ilişki kurma fırsatı sunar. Unutmayalım ki, kendimize ne kadar şefkatli davranırsak, başkalarına da o kadar şefkat gösterebiliriz.Öz-Şefkatin Faydaları1. Psikolojik Sağlığa KatkılarıÖz-şefkat, kişinin kendine karşı yargılayıcı bir tutumdan uzaklaşarak daha dengeli bir ruh hali geliştirmesini sağlar. Araştırmalar, öz-şefkatin kaygıyı ve depresyonu azalttığını, psikolojik dayanıklılığı artırdığını göstermektedir.Kaygıyı Azaltır: Kendimize anlayışlı davranmak, hata yaptığımızda ya da zor bir dönemden geçtiğimizde kaygının etkilerini hafifletir. Kendimizi eleştirmek yerine, durumu kabullenmek ve çözüm odaklı düşünmek mümkün hale gelir.Depresyonu Hafifletir: Öz-şefkat uygulayan bireyler, geçmiş hatalarına ve olumsuz deneyimlerine takılıp kalmak yerine, bunları insan olmanın bir parçası olarak kabul eder. Bu tutum, karamsar düşüncelerden uzaklaşmayı destekler.Özgüveni Artırır: Kendine karşı nazik olmak, kendini değersiz hissetme eğilimlerini azaltır. Öz-şefkat sayesinde kişi, kusurlarıyla barışır ve kendini olduğu gibi kabul eder.2. İlişkilere EtkileriÖz-şefkat, yalnızca bireyin kendisiyle olan ilişkisini değil, başkalarıyla olan etkileşimlerini de olumlu etkiler.Empatiyi Güçlendirir: Kendi zorluklarınıza anlayış göstermek, başkalarının yaşadığı sorunlara karşı daha empatik ve duyarlı olmanızı sağlar.Sağlıklı Sınırlar Koymayı Destekler: Öz-şefkatli bireyler, ilişkilerinde kendi ihtiyaçlarını göz ardı etmez. Bu, hem kendi ihtiyaçlarını ifade etme hem de başkalarına destek olma dengesini kurmayı kolaylaştırır.İletişimi İyileştirir: Kendi hatalarınızı kabul edebilmek, başkalarının hatalarına da daha hoşgörülü olmanızı sağlar. Bu da ilişkilerde daha samimi ve açık bir iletişim ortamı yaratır.3. Kişisel Gelişim Üzerindeki RolüÖz-şefkat, bireyin kendi potansiyelini daha iyi anlamasını ve geliştirmesini destekleyen önemli bir araçtır.Kendine Karşı Daha Anlayışlı Olmak: Öz-şefkat, başarısızlıklar karşısında kendini yargılamaktansa, bunları bir öğrenme fırsatı olarak görmeyi öğretir. Bu, kişisel gelişimi destekleyen bir bakış açısıdır.Hata Yapma Korkusunu Azaltır: Hata yapmanın insan olmanın bir parçası olduğunu kabul etmek, yeni şeyler deneme cesaretini artırır. Bu da bireyin gelişimine katkıda bulunur.İçsel Motivasyonu Artırır: Öz-şefkat, dışsal onay yerine, kişinin kendi içsel değerlerine ve hedeflerine odaklanmasını sağlar. Bu, daha sürdürülebilir bir motivasyon kaynÖz-Şefkat Nasıl Geliştirilir?Öz-şefkat, doğuştan sahip olduğumuz bir beceri değil, zamanla geliştirebileceğimiz bir alışkanlıktır. Kendimize daha anlayışlı ve nazik bir yaklaşım benimsemek için bazı pratik yöntemler mevcuttur.1. Kendinize Nazik Bir Mektup YazınZorlayıcı bir dönemden geçtiğinizde, kendinize bir arkadaşınıza yazıyormuş gibi destekleyici bir mektup yazmayı deneyin. Bu mektupta:Hatalarınız ya da zorluklarınızı açıkça ifade edin.Kendinizi suçlamadan, anlayışla yaklaşın."Bunu herkes yaşayabilir, önemli olan buradan ne öğrendiğim" gibi cesaret verici ifadeler kullanın.Bu egzersiz, kendinize karşı daha şefkatli bir dil geliştirmenize yardımcı olacaktır.2. Mindfulness (Bilinçli Farkındalık) PratikleriMindfulness, duygularınızı yargılamadan fark etme ve kabul etme pratiğidir. Öz-şefkati geliştirmek için mindfulness yöntemlerini günlük hayatınıza entegre edebilirsiniz:Duygularınızı Fark Edin: Kendinizi kötü hissettiğinizde, bu duygularınızı bastırmak yerine kabul edin. Örneğin, "Şu anda üzgün hissediyorum ve bu gayet normal" diyebilirsiniz.Anda Kalın: Geçmişteki hatalar veya gelecekteki olası sorunlar yerine, şu an ne hissettiğinize ve düşündüğünüze odaklanın.Küçük bir mindfulness egzersizi:Gözlerinizi kapatın ve 1-2 dakika boyunca sadece nefesinize odaklanın.Nefes alıp verirken vücudunuzda hissettiğiniz değişiklikleri fark edin.Zihniniz başka yerlere kayarsa, nazikçe nefesinize geri dönün.3. Kendinizi Eleştirmek Yerine DestekleyinKendi kendini eleştirme, çoğu zaman öz-motivasyon için kullanılsa da uzun vadede zararlıdır. Bunun yerine:Hata yaptığınızda, kendinize bir arkadaşınıza yaklaşır gibi yaklaşın.Olumsuz bir iç ses duyduğunuzda, bu sesi olumlu ve destekleyici bir sesle değiştirin.Örneğin:Eleştiri: "Bu işi asla beceremeyeceğim."Şefkatli Ses: "Şu anda zorlanıyorum ama bu bir öğrenme süreci, daha iyi olacağım."4. Günlük Hayatta Öz-Şefkati Uygulama YollarıÖz-şefkati günlük rutininize eklemek, bu alışkanlığı kalıcı hale getirir:Kendinize Zaman Ayırın: Gün içinde sadece kendinize odaklandığınız kısa bir zaman dilimi belirleyin. Bu, bir kahve molası, kısa bir yürüyüş ya da sevdiğiniz bir etkinlik olabilir.Küçük Hedefler Belirleyin: Mükemmeliyetçilik yerine, yapılabilir ve gerçekçi hedefler koyun. Bu, üzerinizdeki stresi azaltır.Şefkat Günlüğü Tutun: Günün sonunda kendinize karşı şefkatli olduğunuz bir durumu yazın. Bu, bu davranışı daha sık tekrarlamanıza yardımcı olabilir.5. Öz-Şefkat Geliştiren Meditasyonlar ve EgzersizlerMeditasyon, öz-şefkati artırmanın en etkili yollarından biridir. Aşağıdaki basit meditasyonu deneyebilirsiniz:Sessiz bir yere oturun ve birkaç derin nefes alın.Gözlerinizi kapatın ve kendinize şu cümleleri birkaç kez tekrarlayın:"Kendime nazik ve anlayışlı olmayı seçiyorum.""Zor anlarımda kendime destek olabilirim.""Tüm kusurlarımla birlikte değerliyim."Bu meditasyonu 5-10 dakika boyunca uygulayın.Unutma, hayatın zorlukları karşısında en büyük destekçin yine sensin. Kendine biraz daha nazik ve anlayışlı davrandığında, her şeyin daha kolaylaştığını göreceksin. Çünkü en çok hak ettiğin şefkat, kendinden gelen şefkattir. 💛 Yazıyı Oku
Uzman: Sude ALTUN GÜNDOĞDUYayınlanma: 16.01.2025

İşinde, okulunda ya da özel hayatında başarısız olan hatta deyim yerindeyse işleri berbat eden yakın bir arkadaşınıza ne tepki verirdiniz, neler söylerdiniz, ona nasıl hitap ederdiniz? Peki siz aynı durumda kaldığınızda kendinize neler söylerdiniz? Böyle durumlarda kendimize verdiğimiz tepkiler diğerlerine verdiğimiz tepkilerden çok daha sert eleştiriler olabiliyor. Özşefkat en çok ihtiyaç duyduğumuz anda kendimize iyi bir arkadaş olmayı, bir iç düşmandan ziyade iç müttefik olmayı öğrendiğimiz yaklaşımdır. Kendinize, yakın bir arkadaşınıza davrandığınız nezakette, anlayışta ve destekleyicilikte davranmanızdır.ÖZŞEFKAT BİLEŞENLERİÖZ NEZAKET: Başarısız olduğumuzda, hata yaptığımızda kendimizi destekleyici bir iç konuşma yapmak yerine acımasızca eleştirmeye daha meyilliyiz. Öz nezakat bu davranışımıza karşı çıkar. Evet eksikliklerimiz olabilir fakat bu eksikliklerle ilgili kendimizi daha da aşağı çekmek yerine eksiğimizle, yanlışımızla kendimizi kabul edip kendimize karşı umut verici davranmamız öz nezaket anlamına gelmektedir.ORTAK İNSANLIK HALİ: Hatalarımız karşısında çoğu zaman bu hatayı yapan tek kişi kendimizmiş gibi hissederiz. Hatta zaman zaman kendimize ''Bu aptallığı da benden başkası yapmaz zaten'' deriz. Gerçek ise bunun tam tersidir, her insan zaman zaman hatalar yapar, başarısız olur. Tüm insanlar gelişmekte olan kusurlu varlıklardır, hatalarımız bizi insan yaptığı kadar birbirimize de bağlar. Birbirine bağlı olma duygusu, özşefkatin temelinde yer alır.FARKINDALIK: Farkındalık ''şimdi ve burada'' olup bitenin, andaki deneyimlerimizin bilinçli bir şekilde farkında olmamız anlamına gelmektedir. Peki bunu özşefkat gösterirken nasıl kullanırız? Hatalar yaptığınızda ya da kendinizle ilgili rahatsız olduğunuz durumlarda hemen eleştiren sesinizi dinlemek yerine o an sizi rahatsız eden durumu anlayıp, kendinizi ne kadar kötü hissettiğinizi kabul etmeniz, duygularınızı fark edip o duyguya bir isim verip onun yaşanmasını ve geçmesini beklemek özşefkatli farkındalık göstermek demektir.NEDEN KENDİMİZİ ELEŞTİRİRİZ?Kendimizi eleştirdiğimizde vücudumuzdaki tehdit-savunma sistemi ile bağlantı kurarız. Bu sistem tehlike karşısında tehditle karşılaştığımızda verebileceğimiz en hızlı tepkileri oluşturur. Yani bir zorluk karşısında ilk tepkimizin kendimizi eleştirmek olması hızlıca o zorluğa tepki vermek için bu sistemi etkinleştirmeye yönelik evrimleşmiş olmamızdır. Kendimizi yetersiz hissettiğimizde tehdit altında hissederiz ve hızlıca tehdit-savunma mekanizmasını devreye sokmak için problemi anlamak yerine problemin kaynağına saldırırız, yani kendimize. Buna özeleştiri adı verilir. Yani kendimizi tehdit etmeye başlarız, Özeleştiri tehdit altında hissetmemize, strese, kaygıya neden olur. Tehditi hem oluşturan hem de maruz kalan oluruz. Kısaca bir döngüye gireriz. Bu döngüyü kırmanın yolu ise özşefkatten geçer.ÖZELEŞTİRİYE KARŞI ÖZŞEFKATPeki hatalarımız, başarısızlıklarımız karşısında evrimsel olarak gelişen ilk tepki olan özeleştiri yerine özşefkati nasıl yerleştireceğiz? İnsanlar bir tehditle karşılaştığında üç temel tepki verir bunlar savaşmak, kaçmak ve donakalmaktır. Bunu kendimize yönelttiğimiz durumlarda ise savaş tepkisinin yerini özeleştiri, kaçmanın yerini izolasyon, donmanın yerini ise ruminasyon alır. Yani sorunun kaynağı olarak gördüğümüz kişiye yani kendimize karşı ya acımasız eleştiriler yöneltiriz ya kendimizden, duygularımızdan uzaklaşırız ya da devamlı aynı noktalara takılıp anda olup bitenin farkına varamayız. Bu tepkiler yerine özşefkatli tepkiler geliştirdiğimizde ise bizi sonsuz döngüye sokan tehdit-savunma sistemini devre dışı bırakmış oluruz.Stres Tepkisi______İçedönük Stres Tepkisi_____Özşefkatli TepkiSavaş_____________Özeleştiri_________________Öz nezaketKaç_______________İzolasyon_________________Ortak insanlık haliDon______________Ruminasyon_______________FarkındalıkÖZŞEFKATE DAİR TEREDDÜTLERZaman zaman insanlar özşefkatin yararlı olmadığını, özşefkatin onların motivasyonlarını bitireceğini, tembelliğe sürükleyeceğini, özşefkatin kendini kandırmak olduğunu düşünür. Bu düşünceleri, özşefkatin ne olduğunu ve ne olmadığını birlikte inceleyelim.ÖZŞEFKAT KENDİNE ACIMAKTIR: Özşefkat kendimize acıdığımız için yalandan kendimizi avutmamız değil tam tersi bazen eleştiren sesimiz bile ''zavallı ben'' derken kendimizi yaptıklarımızın, yapmadıklarımızın sorumluluğunu alan bir birey olduğumuzu bize hatırlatan güçlü yönümüzdür.ÖZŞEFKAT PISIRIKLARA GÖREDİR: Kimileri dünyanın zorlu ve acımasız bir yer olduğunu, burada ayakta kalmak için acımasız özeleştirilerle kendimizi hırpalamamız gerektiğini düşünür. Aslında özşefkat zorluklarla karşılaştığınızda sizi destekleyen hiçkimse yoksa bile her zaman dayanıklı ve güçlü olduğunuzu kendinize hatırlatmanızdır.ÖZŞEFKAT BENCİLCEDİR: Kimileri şefkatin başkalarına verilmesi gerektiğini kişinin kendisine şefkat vermesinin bencilce olduğunu düşünür. Gerçek şudur ki kendisine şefkat gösteren bireyler çevresine de daha nazik ve destekleyicidir.ÖZŞEFKAT MOTİVASYONUMU KAYBEDİP TEMBELLEŞMEME NEDEN OLUR: Sık karşılaşılan düşüncelerden birisi de acımasızca özeleştirinin başarılı olmak için gerekli olduğu, özşefkatin ise bu motivasyonu kaybedip tembelleşmeye neden olduğudur. Aslında özşefkat bizi kısa vadeli başarılardan çok uzun vadeli başarılara hazırlar. Şefkatli bir anne çocuğunun başarılı olması için şefkatle birlikte ona doğru yolu göstermeye çalışacak, başarıya ulaşması için yapması gereken çalışmaları ona hatırlatacaktır. Silikon vadiside mühendis olan Bill başarılı olmak için kendisine acımasız eleştiriler yapar bunlar sayesinde daha çok çalıştığını düşünürdü. Son zamanlarda Bilal, işinde ne zaman ilerlemeye çalışsa yoğun kaygı hissetmeye başladı, özeleştirileri onu o kadar kaygılandırmaya başlamıştı ve başarısızlıktan o kadar korkmuştu ki yalnızca başaılı olma hayalinden vazgeçtiğinde rahatlayabilmişti. Özşefkat çalışmaları ise Bilal'e yapabileceğini, başarabileceğini hatırlatmaya başlamış ve motivasyonunu kazanmasını sağlamıştı.ÖZŞEFKAT HATALARIMI GÖRMEMİ ENGELLER: Aslında özşefkat hatalar için başkalarını ya da şartları suçlamaktansa bu hatanın bize ait olduğunu kabul edip buna rağmen kendimize güvenmemizi sağlar. Özşefkatli kişilerin eylemlerinin sorumluluğunu daha çok aldığı görülmüştür.ÖZŞEFKAT UYGULAMASI ÖRNEĞİİnsanların da içinde bulunduğu memeliler evrimsel ilerleme sonucu bebekleri güvende tutmak için memeli bakım sistemini geliştirdi, Bu sistemin önemli bileşenleri yatıştırıcı temas ve nazik sestir. Özşefkat uygulamalarında bu temas ve sese önem verilir. Buraya örnek bir yatıştırıcı temas uygulaması ekleyeceğim. Burada önemli olan gerçekten destekleyici hissettiren fiziksel teması bulabilmek. Böylece stres altında hissettiğinizde bu çalışma ile güvende rahat duruma geçebilirsiniz.Öncelikle kendinize sizi kimsenin izleyemeyeceği özel ve rahat bir alan bulun, yönergeleri takip edip sizin için en destekleyici, en şefkat hissetiğiniz teması bulmaya çalışın.Rahat bir pozisyonda yatabilir ya da oturabilirsiniz.Tüm kaslarınızı gevşetin.Bacaklarınız gevşek, ayaklarınız, omuzlarınız, kollarınız ve yüz kaslarınız gevşek.Birkaç derin nefes alın,Şimdi bir eliniz kalbinizin üzerindeİki eliniz kalbinizin üzerindeYumuşak ve nazikçe göğsünüzü okşayınBir eliniz kalbiniz bir eliniz karnınızın üzerindeİki eliniz karnınızın üzerindeBiir eliniz yanağınızdaElinizle yüzünüzü tutunYumuşak ve nazikçe kollarınızı okşayınKendinize sarılınBir elin diğerini nazikçe tutmasıSizi gerçekten rahatlatan bir temas bulana kadar araştırmaya devam edin. Örneğin bir elinizle kolunuza sarılırken diğer elinizle yüzünüzü tuttuğunuz temas biçimi sizi iyi hissettirebilir ya da başka bu temaslar arasından başka birisi size şefkatli hissettirebilir. Eğer kendize dokunup sarılırken tuhaf hissediyorsanız bir yastığa sarılabilirsiniz. Ayrıca bu rahatsızlık hissi ile ilgili profesyonel bir yardım da alabilirsiniz. Yazıyı Oku
Uzman: Esma PEHLIVANYayınlanma: 18.05.2021