1. Uzman
  2. Sude ALTUN GÜNDOĞDU
  3. Blog Yazıları
  4. Panik Atakları Anlamak ve Yönetmek: Şema Terapinin Rolü

Panik Atakları Anlamak ve Yönetmek: Şema Terapinin Rolü


Panik Atak Nedir?

Panik atak, aniden ortaya çıkan ve kişinin yoğun korku, kaygı ve fiziksel rahatsızlık hissettiği bir durumdur. Genellikle belirgin bir sebep olmadan, beklenmedik bir şekilde meydana gelir ve kişinin hayat kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Panik atak yaşayan bir kişi, çoğu zaman ölüm korkusu, kontrolünü kaybetme hissi veya "çıldırıyorum" düşüncesiyle mücadele eder.


Panik Atağın Belirtileri

Panik atak, hem fiziksel hem de duygusal belirtilerle kendini gösterir. Bu belirtiler arasında şunlar bulunur:

Fiziksel Belirtiler:

  • Kalp çarpıntısı veya hızlanmış kalp atışı
  • Nefes darlığı veya boğuluyormuş gibi hissetme
  • Terleme, titreme
  • Göğüs ağrısı veya sıkışma hissi
  • Baş dönmesi, sersemlik veya bayılacakmış gibi hissetme
  • Karın ağrısı veya mide bulantısı
  • Vücudun uyuşması veya karıncalanma

Duygusal Belirtiler:

  • Gerçek dışı bir şeyler yaşanıyormuş gibi hissetme (derealizasyon)
  • Kendini bedeninden ayrılmış gibi hissetme (depersonalizasyon)
  • Kontrolü kaybetme veya akıl sağlığını yitirme korkusu
  • Ölüm korkusu

Bu belirtiler, genellikle panik atağın zirveye ulaştığı 10 dakika içinde yoğunlaşır ve sonrasında yavaş yavaş azalmaya başlar. Ancak atak sona erdikten sonra bile kişi, yeniden bir atak geçirme korkusuyla günlerini geçirebilir. Bu, hayat kalitesini olumsuz etkiler ve sosyal, mesleki veya kişisel işlevsellikte düşüşe yol açabilir.


Panik Atak ve Anksiyete Bozukluğu Arasındaki Fark

Panik atak, bir semptom veya durum olarak değerlendirilebilirken, anksiyete bozukluğu daha geniş bir kavramdır. Panik atak, anksiyete bozukluğunun bir parçası olabilir ancak tek başına da ortaya çıkabilir. Örneğin, panik bozukluğu olan kişiler sık sık ve beklenmedik şekilde panik ataklar yaşarken, genelleşmiş anksiyete bozukluğu olan kişiler sürekli bir kaygı hali içindedir.


Panik Atakların Yaşam Kalitesine Etkisi

Panik ataklar, kişinin hayatında ciddi kısıtlamalara neden olabilir. Atak yaşama korkusuyla bireyler:

  • Sosyal ortamlardan kaçınabilir,
  • İşlerini veya günlük sorumluluklarını yerine getirmekte zorlanabilir,
  • Sürekli bir "tehdit altında olma" hissiyle baş etmek zorunda kalabilir.

Bu korkular zamanla, "agorafobi" adı verilen bir duruma yol açabilir. Agorafobi, kişinin atak yaşama ihtimaline karşı, yalnız kalmaktan veya kalabalık yerlere gitmekten kaçınmasıyla sonuçlanır.



Panik Atağın Kökenine İniş – Şemalar Neden Önemli?

Panik ataklar genellikle beklenmedik anlarda ortaya çıkar gibi görünse de, bu durumun kökleri, bireyin yaşamındaki derin duygusal yaralara ve öğrenilmiş düşünce kalıplarına dayanabilir. İşte bu noktada şema terapinin temel kavramları devreye girer. Şema terapide, panik atakların altında yatan tetikleyici şemalar ve bireyin temel duygusal ihtiyaçlarının karşılanmaması önemli bir yer tutar.


Şema Nedir?

Şemalar, bireyin çocukluk ve erken yaşam deneyimlerine dayanan, hayat boyu devam edebilen düşünce, duygu ve davranış kalıplarıdır. Şemalar, bir anlamda dünyayı nasıl algıladığımızı ve olaylara nasıl tepki verdiğimizi şekillendiren "zihinsel haritalar"dır.

Bir çocuk, temel duygusal ihtiyaçları olan:

  • Güvenlik,
  • Sevgi ve kabul,
  • Özgürlük ve otonomi,
  • Sınırların belirlenmesi gibi ihtiyaçlarını yeterince karşılayamazsa, bu durum birtakım sağlıksız şemaların gelişmesine neden olabilir.


Panik Atakları Tetikleyen Şemalar

Panik atakların kökeninde, sıklıkla aşağıdaki gibi şemalar yer alabilir:

Dayanıksızlık/Tehlike Şeması:

Bu şema, bireyin dünya karşısında kendini kırılgan ve güvensiz hissetmesine neden olur. Panik atak geçiren kişilerde sıklıkla "Her an kötü bir şey olabilir!" gibi felaketleştirici düşünceler görülür.

Terk Edilme Şeması:

Bu şema, kişinin sevdiklerini kaybetme veya yalnız kalma korkusuyla hareket etmesine yol açar. Terk edilme korkusu, duygusal yoğunluğu artırarak panik atağı tetikleyebilir.

Kusurluluk/Utanç Şeması:

Kişi kendini yetersiz, değersiz veya sevilmeye layık olmayan biri olarak algıladığında, yoğun kaygılar yaşayabilir. Bu kaygılar, "Herkes benim zayıflıklarımı görecek!" gibi düşüncelerle birleşerek bir atağı tetikleyebilir.

Onay Arayıcılık Şeması:

Başkalarının beklentilerini karşılamaya odaklanan bireyler, onay alamama korkusuyla yoğun kaygılar yaşayabilir. Bu, özellikle sosyal ortamlarda panik atak riskini artırabilir.


Şemalar ve Panik Atak İlişkisi

Şemalar, bireyin düşünce ve davranışlarını otomatik olarak yönlendirir. Örneğin, bir birey tehlike algısını aşırı büyüten bir şemaya sahipse, günlük yaşamda karşılaştığı bir olayda bu şema tetiklenebilir. Bu tetiklenme, fiziksel belirtilerle birlikte yoğun kaygıyı başlatır ve sonucunda panik atağa dönüşebilir.

Bir örnek üzerinden açıklayalım:

  • Olay: Kişi toplu taşımada sıkışık bir ortamda bulunuyor.
  • Şema: "Bu ortam tehlikeli, burada bir şey olursa kimse bana yardım edemez."
  • Sonuç: Kalp çarpıntısı, nefes darlığı ve kontrolü kaybetme hissiyle panik atak başlar.


Şemalar Nasıl Oluşur?

Şemalar, çoğunlukla çocukluk döneminde tekrarlayan olumsuz deneyimlerle şekillenir. Örneğin:

  • Sürekli eleştirilen veya aşağılanan bir çocuk, kusurluluk şeması geliştirebilir.
  • Ailesi tarafından yeterince korunmayan bir çocuk, dayanıksızlık şeması geliştirebilir.
  • Sevgi ve ilgi göremeyen bir çocuk, terk edilme şeması geliştirebilir.

Bu şemalar, bireyin yetişkinlik döneminde, benzer bir durumla karşılaştığında aktive olabilir ve yoğun duygusal tepkilere neden olabilir.


Panik Atağın Kökenine İniş – Şema Terapinin Önemi

Panik atakları anlamak ve yönetmek için şemaları fark etmek çok önemlidir. Şemaların neden olduğu düşünce kalıplarını ve duygusal tepkileri fark etmek, bireyin kendi tetikleyicilerini anlamasını sağlar. Şema terapi, bireylerin bu sağlıksız kalıpları fark etmesine, yeniden değerlendirmesine ve daha sağlıklı düşünce ve davranış biçimleri geliştirmesine yardımcı olur.



Şema Terapi Nedir ve Nasıl Çalışır?

Panik atakların tedavisinde şema terapi, bireyin yaşadığı sorunların temelindeki derin yapıları anlamayı ve bu yapılar üzerinde çalışmayı hedefleyen etkili bir yaklaşımdır. Şema terapi, bireyin çocukluk döneminde şekillenmiş olan sağlıksız şemalarını fark etmesine ve bu şemaların hayatındaki etkilerini dönüştürmesine odaklanır.


Şema Terapinin Temel Kavramları

Şemalar:

Şemalar, kişinin çocukluk döneminden itibaren şekillenmeye başlayan, hayatını yönlendiren düşünce, duygu ve davranış kalıplarıdır. Şema terapi, bu kalıpların fark edilmesi ve dönüştürülmesini amaçlar.

Modlar:

Modlar, bireyin belirli bir anda sergilediği duygusal ve davranışsal tepkileri ifade eder. Bir anlamda, şemaların hayata geçiş biçimidir. Şema terapide sıkça karşılaşılan modlar şunlardır:

  • Kırılgan/Üzgün Çocuk Modu: Güvende hissetmeyen, korkmuş veya terk edilmiş hisseden yanımızdır.
  • Öfkeli Çocuk Modu: İhtiyaçları karşılanmayan yanımızın tepkisel ve öfkeli halidir.
  • Sağlıklı Yetişkin Modu: Şemaları yönetebilen, dengeli ve sağlıklı bir durumu temsil eder.

Temel Duygusal İhtiyaçlar:

Şema terapi, bireyin temel duygusal ihtiyaçlarının karşılanmamasının şemalara neden olduğunu savunur. Bu ihtiyaçlar arasında şunlar yer alır:

  • Sevgi, kabul ve aidiyet
  • Güvenlik ve korunma
  • Özgürlük ve özerklik
  • Gerçekçi sınırlar ve özdenetim


Şema Terapide Panik Ataklara Yaklaşım

Panik atak yaşayan bireylerde şema terapi, şu adımlarla çalışır:

Şemaların ve Modların Belirlenmesi:

Terapist, bireyin panik ataklarını tetikleyen şemaları ve modları tanımlamaya yardımcı olur. Örneğin:

  • Dayanıksızlık/Tehlike Şeması: "Dünya tehlikeli bir yer ve ben bu tehlikelerle baş edemem."
  • Kusurluluk/Utanç Şeması: "Yetersizim ve insanlar bunu fark edecek."

Şemaların Kaynağını Anlamak:

Bu adımda, bireyin çocukluk deneyimleri incelenir. Örneğin, aşırı korumacı bir ailede büyüyen bir birey, dış dünyayı tehlikeli algılayabilir ve bu durum panik ataklara neden olabilir.

Sağlıklı Yetişkin Modunu Güçlendirmek:

Sağlıklı yetişkin modu, bireyin şemalarını ve modlarını yönetmesine yardımcı olur. Bu mod, bireyin kendine şefkat göstermesini, panik atak anında sakin kalmasını ve durumu objektif bir şekilde değerlendirmesini sağlar.

Yeniden Yapılandırma Çalışmaları:

Şema terapide, bireyin sağlıksız şemaları ve düşünce kalıpları yeniden yapılandırılır. Terapist, bilişsel ve duygusal teknikler kullanarak bireyin daha sağlıklı bir bakış açısı geliştirmesine yardımcı olur.

Deneyimsel Teknikler:

Görselleştirme, sandalye çalışması gibi tekniklerle bireyin şemalarıyla yüzleşmesi sağlanır. Örneğin, birey çocukluk dönemindeki korkularını yeniden gözden geçirerek şemalarının etkisini azaltabilir.


Şema Terapinin Panik Ataklar Üzerindeki Etkisi

Şema terapi, panik atakların yalnızca semptomlarını değil, bu durumun altında yatan temel nedenleri ele alır. Birey, şemalarını fark ettikçe ve dönüştürdükçe:

  • Panik atağı tetikleyen düşüncelerini daha iyi yönetebilir.
  • Kendi ihtiyaçlarını daha sağlıklı yollarla karşılayabilir.
  • Kendini daha güçlü ve dayanıklı hissedebilir.


Şemaların Fark Edilmesi ve Yeniden Yapılandırılması

Panik atakları anlamanın ilk adımı, bu atakları tetikleyen şemaları fark etmektir. Şema terapide, bireylerin geçmişteki duygusal yaraları ve bu yaraların şemalar şeklinde nasıl şekillendiği üzerinde durulur. Panik ataklar, çoğunlukla şu tür şemalarla ilişkilidir:

  • Dayanıksızlık/Tehlike Şeması: "Dünya tehlikeli bir yer ve ben bunu başaramam."
  • Terk Edilme Şeması: "Kimse beni sevmez, yalnız kalırım."
  • Kusurluluk/Utanç Şeması: "Yetersizim ve bunu başkaları da fark edecek."

Bu şemalar fark edildikten sonra, terapist ve birey birlikte, bu şemaların geçmişteki deneyimlerle nasıl ilişkilendirilebileceğini keşfederler. Örneğin, geçmişte sürekli olarak dışlanmış veya küçümsenmiş bir çocuk, yetişkinlikte terk edilme korkusuyla panik ataklar yaşayabilir.


Sağlıklı Yetişkin Modunun Güçlendirilmesi

Şema terapinin bir diğer önemli adımı, bireyin sağlıklı yetişkin modunu güçlendirmektir. Sağlıklı yetişkin modu, şemaların ve modların etkilerini yönetebilen, dengeyi sağlayan bir içsel kaynaktır.

Bu mod, bireyin:

  • Şemaları fark etmesini,
  • Duygusal ihtiyaçlarını sağlıklı bir şekilde karşılamasını,
  • Panik ataklar sırasında sakin kalabilmesini sağlar.

Sağlıklı yetişkin modu, panik atak anında devreye girerek, "Bu sadece bir düşünce, gerçek değil," gibi düşüncelerle bireyin aşırı kaygıyı dengelemesine yardımcı olur. Terapist, bu modun güçlenmesi için bireye çeşitli bilişsel ve deneyimsel teknikler sunar. Örneğin, bir panik atak sırasında derin nefes alma veya rahatlatıcı görselleştirmeler yapma gibi teknikler, sağlıklı yetişkin modunun etkili bir şekilde devreye girmesini sağlar.


Günlük Hayatta Uygulanabilecek Şema Terapi Teknikleri

Panik ataklarla başa çıkabilmek için şema terapide kullanılan bazı teknikler, günlük hayatta da kolayca uygulanabilir:

Farkındalık ve Fark Etme:

Panik atak başlamadan önce, şema terapistinin önerdiği farkındalık egzersizleriyle, birey panik atakları tetikleyebilecek düşünceleri fark edebilir. Örneğin, bir kişi "Yine yalnız kalacağım" gibi bir düşünceyle paniklemeye başladığında, bunu fark etmek ve daha sağlıklı bir alternatif düşünce geliştirmek önemlidir.

Alternatif Düşünceler Üretme:

Şema terapide, bireylerin olumsuz düşünceleri daha sağlıklı düşüncelerle değiştirmesi teşvik edilir. "Burada kalmak tehlikeli olabilir" düşüncesi yerine, "Bu durumda kontrolümü kaybetmem mümkün değil" gibi düşünceler geliştirilir.

Görselleştirme Teknikleri:

Birey, panik atak esnasında rahatlatıcı bir yer veya durum hayal edebilir. Örneğin, bir plajda dinlenme ya da doğada yürüyüş yapma gibi, zihinsel olarak güvenli bir yer yaratmak, anksiyetenin azalmasına yardımcı olabilir.

Duygusal Şemaların Yüzleşme:

Panik atakların altında yatan duygusal şemalarla yüzleşmek de önemlidir. Terapist, bireye geçmişteki yaralı çocuk modunu anlaması ve bu modu güvenli bir şekilde kabul etmesi için rehberlik eder. Bu, kişinin şemalarının gücünü azaltır ve daha sağlıklı bir bakış açısı geliştirmesini sağlar.


Şema Terapi ile İleriye Yönelik Adımlar

Panik atakların tedavisinde şema terapi, yalnızca semptomları değil, aynı zamanda bu semptomların nedenlerini de ele alır. Şema terapinin amacı, panik atakları tamamen ortadan kaldırmak değil, bunları tetikleyen şemaları dönüştürerek, daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemektir. Bireyler, terapi sürecinde öğrendikleri becerilerle, panik atakları daha az sıklıkla ve daha az yoğunlukla deneyimlemeye başlarlar.



Şema terapi, panik atakların tedavisinde derinlemesine bir yaklaşım sunar. Bu terapi, panik atakları yalnızca geçici semptomlar olarak ele almak yerine, bu semptomların temelindeki şemaları, yani kişinin geçmişteki duygusal deneyimlerinden kaynaklanan düşünce ve davranış kalıplarını anlamaya çalışır. Şema terapinin amacı, bireylerin bu sağlıksız şemaları fark etmeleri ve dönüştürmeleri yoluyla, panik ataklarla daha sağlıklı bir şekilde başa çıkabilmelerini sağlamaktır.

Panik atakları tetikleyen yaygın şemalar, güven eksikliği, terk edilme korkusu ve yetersizlik gibi derin duygusal yaralarla bağlantılıdır. Şema terapide, bu şemaların kaynağına inilerek, bireylerin sağlıklı düşünce ve davranış kalıplarını geliştirmeleri sağlanır. Terapinin süreci, küçük adımlar ve sabır gerektirir. Zorluklarla karşılaşılsa da, şema terapinin sağladığı derin dönüşüm ve iyileşme, bireylerin daha sağlıklı bir yaşam sürmelerine olanak tanır.

Şema terapi, bireylere yalnızca panik atakları yönetme konusunda yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda yaşamın diğer zorluklarıyla başa çıkabilmek için de güçlü bir içsel kaynak oluşturur. Terapinin etkili olabilmesi için terapist ile güvenli bir ilişki kurulması, şemaların fark edilmesi ve sağlıklı yetişkin modunun güçlendirilmesi büyük önem taşır.

Sonuç olarak, şema terapi, panik atakların temelindeki duygusal yaraları iyileştirerek, bireylerin kendilerini daha güçlü, huzurlu ve denge içinde hissetmelerine yardımcı olabilir. Bu terapötik süreç, panik atakların sadece semptomlarını değil, bu semptomların kökenindeki derin nedenleri ele alarak, bireylerin daha sağlıklı bir zihin ve bedenle hayatlarını sürdürebilmelerine olanak tanır.

Yayınlanma: 18.01.2025 20:12

Son Güncelleme: 18.01.2025 20:12

#şematerapi #panik atak #anksiyete #i̇yileşme #kaygı #stres
Psikolog

Sude

ALTUN GÜNDOĞDU

Psikolojik Danışman

(*)(*)(*)(*)(*)

Uzmanlıklar:

Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları , Depresyon ve Mutsuzluk , İlişki / Evlilik Problemleri
Online TerapiOnline Ter...
süre 60 dk
ücret 1200
Yüz Yüze TerapiY. Yüze Ter..
süre 60 dk
ücret 2000
Bunları da sevebilirsiniz...

Anksiyete

Anksiyete (Kaygı) Nedir? Kaygı; bunaltı, sıkıntı ve endişe anlamlarına gelir. Psikiyatride anksiyete olarak da tanımlanan kaygı; insanın temel duygularından birisidir. Bizi tehlikelerden koruyan bir sinyal görevi görür ve vücudun alarm sistemidir. Korku duygusu gerçek bir tehdit karşısında ortaya çıkarken; kaygı potansiyel tehdit algısıyla oluşur. Kaygı yaşayan kişi bu durumu "kötü bir şey olacakmış hissi",“huzursuz edici bir endişe" ya da"nedensiz bir korku" diye ifade edebilir.Kaygı BozukluğuBelli bir düzeyde kaygı yaşamsaldır, insanı hayatta tutar, tehlikelerden korur ve öğrenmeye yardımcı olur. Fakat aşırı düzeyde kaygı, bedensel ve ruhsal birçok sorunu beraberinde getirir. Kişinin yaşam kalitesini düşüren, işlevselliğini ve başa çıkma becerilerini bozan kaygıya, kaygı bozukluğu denir. Kaygı bozuklukları toplumda en yaygın görülen psikolojik sorunlardan biridir. Yaşam boyu yaygınlığı %13 ile %28 arasında değişmektedir.Kaygı Bozuklukları Nelerdir?Panik bozukluğu, Agarofobi, Yaygın kaygı bozukluğu, Özgül fobi, Sosyal kaygı bozukluğu (sosyal fobi), Ayrılma kaygısı bozukluğuKaygı Bozuklukları BelirtilerBelirtileri kişiye ve kaygı bozukluğunun türüne göre değişir. Kaygı bozuklukları belirtilerini genel olarak üç başlıkta toplayabiliriz.Bedensel belirtilerÇarpıntı, terleme, titreme, sıcak ve soğuk hisleri, baş dönmesi ve sersemlik hissi, halsizlik, kas ağrıları, uykusuzluk, nefes alamama hissi, boğazda veya göğüste sıkışma hissi, ishal, karın ağrısı, hazımsızlık hissi, sık idrar yapma hissi, cinsel isteksizlik.Zihinsel belirtilerDikkat ve hafıza sorunları, tehlike algısına yönelik dikkat artışı, endişeli düşüncelerle aşırı meşguliyet, kalp krizi geçirme ve ölüm korkusu, çıldırma ve kontrolü kaybetme korkusu, kendisine yabancılaşma hissi, bulunduğu ortama yabancılaşma hissi.Davranışsal belirtilerKaygıyı artıran ortamlardan kaçma, kaçınma veya böyle ortamlara girerken güvenlik arama davranışları.Kaygı Bozuklukları Neden Olur?Hem genetik yatkınlık hem de çevresel nedenlerle bu sorun oluşabilir. Fakat yapılan çalışmalar öğrenmenin ve çevrenin etkisinin, genetikten daha fazla etkili olabileceğini gösteriyor. Öte yandan kişilik özellikleri ve stres verici yaşam olayları da kaygı bozukluğuna yatkınlık oluşturabilir. Freud, kaygıyı bilinçdışında bir tehlikenin uyarısı olarak kabul etmiştir. Davranışçı kuramlar ise kaygının belirli çevresel uyaranlara karşı koşullu yanıt olduğunu savunur. ‘’Kaygı bozuklukları neden olur?’’ sorusunun cevabı bilimsel araştırmalarla gösterilmiş olsa da; kişinin kendi penceresinden cevabı çok farklı olabilir. Kaygıyı ve endişeyi kontrol edilemez bir içsel olay olarak da görebilir, kendini hayata hazır halde tutan sinyaller olarak da görebilir.Kaygı Bozuklukları Nasıl Tedavi Edilir?Öncelikle bilinmesi gereken şey; kaygı bozuklukları tedaviye iyi yanıt verir. Tedavide psikoterapiler ve ilaç tedavileri kullanılır. Her iki yöntem de etkili bulunmuştur. Hekim ve danışan iş birliği içinde psikoterapi veya ilaç tedavilerinden uygun olanı seçer. Kişiye ve sorun alanına göre her iki tedavi birlikte de uygulanabilir.İlaç Tedavileri Nelerdir?Antidepresanlar (Seçici Serotonin Geri Alım İnhibitörleri, Serotonin Noradrenalin Geri Alım İnhibitörleri, Monoamin Oksidaz İnhibitörleri) ve Benzodiyazepinler en sık kullanılan ilaç grubudur.Psikolojik Tedaviler Nelerdir?Davranışçı tedavilerMaruz kalma tedavileri, farkındalık ve dikkat çalışmaları, gevşeme egzersizleri, sosyal beceri eğitimleriBilişsel Davranışçı TerapiDavranış tedavilerine ek olarak Psikoeğitim, bilişsel yeniden yapılandırma(bireyin kendisi, dış dünya ve diğer insanlarla ilgili düşünce algı ve inançları belli tekniklerle çalışılması) yapılır. Davranış deneyleriyle gerçek hayatta ve hayali olarak kişinin inançları test edilir. Kişinin işlevsiz baş etme yöntemleri bırakıp, işlevsel stratejiler kazanmasını hedefler. Bilimsel etkinliği en yüksek terapi yöntemidir.Çözümleyici(analitik) psikoterapiKaygının bilinçdışı kaynaklarını incelemeyi ve içgörü kazandırarak kişinin köklü çözüm yolları bulmasını amaçlayan psikoterapidir.Kendine yardım kitaplarıSon yıllarda bilişsel davranışçı terapi temelli kendine yardım kitapları hakkında da önemli çalışmalar yapılmaktadır. Bu kitaplar okura doğru bilgiler sunduğu gibi, kendi kendine uygulayabileceği teknikler de anlatmaktadır. Önerdiğimiz kitaplardan bazıları şunlardır; Fark Et Düşün Hisset Yaşa (Hakan Türkçapar), Eyvah! Kötü Bir Şey Olacak (Hasan Alp Karaosmanoğlu), İyi hissetmek (David Burns)Bu kitaplar elbette tedavi yerine geçmez. Kaygı sorunlarınız hafif bile olsa, kendi başınıza üstesinden gelemiyorsanız bir uzman desteğine başvurmaktan çekinmeyin. Eğer orta ve ileri düzeyde kaygı sorunlarınız varsa geciktirmeden tedaviye başlamak en sağlıklı yoldur.Kaygı ve Endişeyi Nasıl Yönetebiliriz?Gerçekte olmayan, gelecekteki olası tehditlere karşısında hissettiğimiz duyguya kaygı denir. Kaygının eşlik ettiği olumsuz düşünce ve imgelere endişe diyoruz. Endişeler yapıcı olabildiği gibi yıkıcı da olabilmektedir. Yıkıcı endişeler aşırı, kronik ve gerçekle orantınızdır.Düşünen varlıklar olarak endişe etmek kadar doğal bir süreç olamaz sanırım. Fakat endişeler bazen hedefini şaşırır, üretken olmaktan çıkar ve problemin kendisine dönüşür. NE hakkında endişe ettiğimiz kadar(hatta daha da önemlisi) NEDEN endişe ettiğimiz de önemli. Bunun için endişe hakkındaki inançlarımıza bakmak ve onların ne kadar gerçekçi ve işlevsel olduğunu çalışmak bize katkı sunabilir.Düşünceyle kaynaşmakDışsal olaylara verdiğimiz anlamlar gibi içsel olayları da (Düşünce, duyum, his) kendi iç gözlüklerimizle görüyoruz. Bu gözlükler bazen bizi, içsel olaylarla adeta birleştiriyor. Mesafe koyamadığımız için kaynaşıyoruz. Düşünceler bizi alıp başka yerlere götürüyor. Örneğin kötü bir şey düşünüyorsam "ya kötü bir şey oldu ya da olacak!" diye inanıyorum. Veya kendimi değersiz hissettiğimde "ben değersiz biriyim" diye inanmaya başlıyorum.Düşünceler gerçek değil ve sandığımız kadar da güçlü değiller. Tabi ki biz davranışlarımızla sürekli güçlendirmiyorsak...Düşünceye mesafe almakZihin sürekli düşünce üretir ve tabiki bizi tehlikeden korumak için tahminlerde bulunur, sınıflama yapar, kıyaslar, endişe eder vs. Peki bizi rahatsız eden, köşeye sıkıştıran düşünceleri ne yapacağız? Görmezden mi gelelim? Bastıralım mı? Onlar ne diyorsa yapıp esir mi olalım? Yoksa başka bir yolu var mı?Bilişsel Terapinin babası Aaron Beck düşündüğümüz şeyi tarafsizca farketme sürecini 'mesafe alma' diye tanımlamıştı. Act ekolündeki 'gözlemleyen benlik' deneyimi, mkt ekolündeki mesafeli kendindelik uygulamaları mesafe almayı hedefliyor.Dr. Mustafa İspir

Mustafa İSPIR 05.12.2021

Panik Atağın Etkileri

Panik atak vücutta şiddetli fiziksel belirtiler oluşturmasına rağmen -hızlı kalp atışları gibi- fiziksel bir soruna neden olduğuna dair bir bilgiye literatürde rastlanmamaktadır. Panik nöbet nedeniyle ölmüş ya da panik bozukluk stresi nedeniyle intihar etmiş bir kişiye dair de hiçbir kayıt yoktur. Panik ataklı bireyler sağlık endişesine sahip olurlar ve çoğu zaman bu endişe insanları fiziksel olarak oldukça sağlıklı yapabilen durumdur. Ayrıca birçok panik ataklı birey; panik nöbet geçirme korkusuyla sigarayı, alkolü, tuzu, şekeri kestiğinden ve sık sık sağlık kontrolleri yaptırdıklarından oldukça sağlıklı, uzun bir ömür yaşama şansına sahip olabilirler. Ancak panik atağın psiko sosyal zararı büyüktür.Panik bozukluk, kişinin psikolojik kurgusuna yerleşmeye başladığı andan itibaren birçok davranış ve tutumu etkiler. Birçok kişi panik atak geçirdikten sonra kendini eskisi kadar iradeli ve güçlü hissetmediğini söyler. Bu kişilerde, artan korkular ve öfkeye karşı zayıflık nedeniyle çabuk kaçınma, hızlı tepki gösterme sonra da kendini suçlama ya da pişmanlık gibi davranış ve düşünce dizinleri ortaya çıkabilir. Bu değişiklikler kişilerin özellikle yakınları ile ilişkisine olumsuz yansır. Kaçınmalar gelişmeye başladığı zaman ise kişinin hayat alanı daralır, genel işlevselliği bozulur ve kendine güveni azalır. Gelişen fobileri nedeniyle -örneğin: taşıt fobisi, topluluk önünde konuşma fobisi, uçak fobisi gibi- kişinin iş performansı olumsuz etkilenmeye başlar. Panik atak kalıcılaştıkça kişinin iradesini ve güvenini zedeleyici etkisi belirginleşir; farklılaşmışlık duyguları, yalnızlık duyguları kuvvetlenebilir ve depresyona sürüklenme ihtimali artabilir. Birçok kişi kalıcı panik atağı nedeniyle potansiyelinin altındaki hedefleri kabul etme, kendinden daha yetersiz insanlardan yardım alma ya da etkisi altına girme gibi dramatik durumlara düşebilir. Panik bozukluk uzun süre yaşandıkça kişinin hayatını kendi rengine boyamaya başlayabilir.

Panik Bozukluk Belirtileri

Panik bozukluk belirtileri kişilerde benzerlik gösterse de her kişide farklı belirtiler görülür. Her panik bozukluğa sahip birey aynı belirtilere sahip değildir. Panik bozukluğu olan her birey her zaman aynı belirtileri göstermez, belirtileri değişebilir. Örneğin; bir kişide önceleri kalp krizini taklit eden panik nöbetler varken, daha sonra aklını kaybetme korkularını içeren panik nöbetler gelişebilir. Bu nedenle her kişinin bazı belirtilerini yaşadığı bu sendromun, belirtilerinin çok daha detaylı aktarılması gerekir. Ancak panik bozukluğun göründüğünden çok daha fazla açık ya da gizli belirtileri vardır. Aşağıdaki en çok görülen belirtiler sıralanmıştır. Sizin yaşadığınız fakat bu listede bulunmayan belirtiler de olabilir.1. Beden Belirtileri:Bedende gerçekten yaşanan ama olduğundan abartılı ve yüksek algılanan duyumlardır. -Hızlı ve şiddetli kalp atışları -Düzensiz kalp atışları ve göğüste sıkışma hissi -Tansiyonun yükselmesi, başta basınç ve boyunda gerginlik hissi -Her tarafta sıcaklık hissetmek-Hızlı nefes alıp verme-Göğüste basınç -Hava açlığı nefes alma zorluğu -Ağız kuruluğu -Boğazda yumru hissi -Ellerde titreme-Diz ve bacaklarda güçsüzlük veya esneklik -Ellerde, ayaklarda ve yüzde karıncalanma -Avuç içlerinde terleme -Soğuk ve ıslak eller -Kısmi felce uğramışlık duygusu -Baş dönmesi, sersemlik, göz kararması -İç titremesi, titreme duygusu-Bayılacakmış hissi -Bulantı veya ishal -Ani şiddetli mide gazı ve midede basınç hissi -Mideye bir şey çöküyor ya da yanma hissi -Midede titreme, heyecan -Bulanık görme -Gerçek dışılık hissi (rüyada gibiyim) -Çevreyi ya da bedeni değişmiş algılama hissi. 2- Düşünce Belirtileri:Düşünce belirtileri yukardaki fiziksel belirtilere ve algılara eşlik eden kötümser yorum ve inançlardır. -Ölmek üzereyim. -Aklımı yitirmek üzereyim. -Kontrolümü kaybediyorum. -Bu hiç bitmeyecek. -Diğer insanlar benim aklımı kaçırdığımı düşünecek. -Ben gerçekten korku içindeyim. -Kalp krizi geçiriyorum. -Kendimden geçmek üzereyim. -Buradan çıkmam mümkün olmayacak. -Diğer insanlar ne düşünecek bilemiyorum. -Bana ne olduğunu anlamıyorum. -Ben hep böyle kalacağım. -Midemdekileri çıkartmak üzereyim. -Beyin tümörüm olmalı. -Nefes alamayıp öleceğim. -Tıkanma yüzünden öleceğim. -Aptalca davranışlar sergileyeceğim. -Kör olacağım. -Birisine zarar vereceğim. -İnme inecek, felç olabilirim. -Çığlık atacağım. -Saçmalayacağım ya da komik konuşacağım. -Rezil olacağım. -Korkudan felç olacağım. -Bende gerçekten fiziksel bir problem var. -Nefes almam mümkün olmayacak. -Çok kötü bir şey olacak, olay çıkaracağım. 3-Kaçınma Belirtileri:-Tek başına kalamıyorum. -Tek başına evden uzaklaşamıyorum. -Berbere, kuaföre gidemiyorum. -Diş hekimine gidemiyorum. -Alışveriş merkezlerine gidemiyorum. -Dışarda yemek yiyemiyorum. -Tiyatroya, sinemaya gidemiyorum. -Pazara çıkamıyorum. -Kalabalık yollarda yürüyemiyorum. -Spor yapamıyorum. -Denize giremiyorum. -Toplantıya gidemiyorum. -Yolculuğa çıkamıyorum. -Köprüden geçemiyorum. -Tünelden geçemiyorum. -Evden uzağa gidemiyorum. -Tek başıma otomobil kullanamıyorum. -Tek başıma parka gidemiyorum. -Tek başıma alışverişe gidemiyorum. -Trende seyahat edemiyorum. -Asansöre binemiyorum. -Otobüste seyahat edemiyorum. -Metroya binemiyorum. -Uçak ile seyahat edemiyorum.4- Beklenti Endişesi ve İlişik BelirtilerBu belirtiler duygusal belirtiler olarak da tanımlanabilir. Beklenti sıkıntısı, panik atağa yakalanmış olmakla ilgili genel kötümser duygu hali, nöbetleri tekrar geçireceği endişesi içinde yaşama, sık sık bedenden olumsuz işaret alma ve bedenle ilgili kaygılar yaşama halidir. Buna ilişik olarak, -Gün içinde sık sık nedensiz endişeli olma hali, -Sık sık nedensiz huzursuz ve gergin olma hali, -Sık sık nedensiz öfkeli olma hali, -Diğer duygusal sıkıntılar, duygusal oynamalar yaşama halidir.