1. Uzman
  2. Selin CINEMRE
  3. Blog Yazıları
  4. "En büyük korkum kilo almak"- Yeme Bozuklukları

"En büyük korkum kilo almak"- Yeme Bozuklukları

Dış görünüş kadın veya erkek ayırmaksızın kişinin gündemini meşgul eden bir konu olabilmektedir. Ağır diyetler ve sporlar ile kilo vermeye çalışabilir ya da ne yersek yiyelim kilo almakta zorlanabiliriz. Bu davranışlar bireyin istediği beden görünümüne sahip olmak için verdiği çabalardır. Özellikle günümüzde sosyal medyanın oldukça yaygınlaşması ile birlikte bu çabalar da artmaktadır. Sosyal medyada gördüğümüz “ideal(?)” vücut görüntülerine sahip olmak, kıyaslamalar yapmak bizi o görüntüye sahip olmak için çabalamaya daha fazla itebilir. Bu çabaların sağlıksız ilerlemesi ve beden görünümünü algılamadaki sağlıksız düşünceler yeme bozukluklarını yol açmaktadır.

 

Nedir bu yemek bozuklukları?

 

Yeme bozuklukları bireyin kilo düzeni ve yeme tutumlarında bozulmaların görüldüğü psikolojik bir rahatsızlık olarak tanımlanmaktadır. Anoreksiya nevroza, bulimiya nevroza ve tıkınırcasına yemek bozukluğu olmak üzere üç kategoride incelenir. 

 

Yeme bozukluğu yalnızca kadınlarda mı görülür?

 

Yeme bozuklukları kadınlarda daha sık görülse de erkeklerde de görülme olasılığı vardır.  

 

Yeme bozukluğum olduğunu nasıl anlarım?

 

Yemek hakkında kararlar verirken önceliğiniz beden görünümünüz ise, hızlı bir kilo verme sürecinde olmanıza rağmen hala istediğiniz görünümünde olduğunuzu düşünmüyorsanız, yemek hakkında kararlar vermek artık günlük işlevselliğinizi etkiliyorsa ve yemek yedikten sonra suçluluk gibi duygular hissediyorsanız yeme bozukluğuna sahip olma ihtimaliniz yüksektir. 

 

Anoreksiya nevroza:


Anoreksiyalı bireyler zayıf bir vücut görünümüne sahip olmak isterler. Ne kadar zayıf olurlarsa olsunlar kendilerini şişman görmeye devam eder ve çoğu zaman yemek yemeyi reddederler. Kilo almak en büyük korkularından biridir ve ayna karşısında oldukça fazla zaman geçirirler. Bu duruma bağlı olarak adet döngüsünde bozulmalar, kemik erimesi, kabızlık gibi fiziksel problemler de ortaya çıkabilir. 

 

DSM-5’e göre anoreksiya nevroza tanı kriterleri:

1)     Gereksinimlerine göre enerji alımını kısıtlamaktadır. Bireyin yaşı, cinsiyeti, gelişimsel olarak izlediği yol ve vücut sağlığı bağlamında belirgin bir biçimde düşük bir vücut ağırlığının olmasına yol açmaktadır.

2)     Vücut ağırlığı kazanımından ya da şişmanlamaktan çok korkma ve belirgin bir biçimde düşük vücut ağırlığında olmasına karşın vücut ağırlığındaki yükselişi güçleştiren kısıtlama, çıkarma ya da telafi edici davranışlarda bulunmaktadır.

3)     Bireyin vücut ağırlığını ya da biçimini nasıl algıladığıyla ilgili bir bozukluk vardır, birey kendini değerlendirirken vücut ağırlığı ve biçimine yersiz bir önem yükler, o sıradaki düşük vücut ağırlığının önemini hiçbir zaman kavrayamaz.

 

Bulimiya nevroza:


Bulimiyalı bireyler sıklıkla yeme atakları yaşarlar. Arzuladıkları beden görünümüne ulaşmak için yeme kısıtlamaları gerçekleştirdikten sonra yeme atakları geçirirler. Bu atakların ardından ortaya çıkan suçluluk ve pişmanlık duygusu ile birlikte kendilerini kusturma davranışı sergilerler ya da ishal yapıcı ilaçlar kullanarak atakları telafi etmeye çalışırlar. Anoreksiyalı bireyler yemek yemeyi reddederken bulimiyalı bireyler ataklar halinde kısa sürede fazla miktarlarda yemekler tüketirler.

 

DSM-5’e göre bulimiya nevroza tanı kriterleri:

1)Tekrarlayan tıkınırcasına yeme dönemleri olmaktadır. Bir tıkınırcasına yeme dönemi aşağıdakilerin her ikisini de kapsamaktadır:

a. Benzer koşullarda, benzer sürede, çoğu bireyin yiyebileceğinden belirgin bir şekilde çok daha fazla yiyeceği, ayrı bir zaman birimde (örn. herhangi iki saatlik birsürede) yeme.

b. Bu nöbet sırasında yemek yemeyle ilgili denetimin kalktığı duyumunun olması (örn. bireyin yemek yemeyi durduramadığı duygusu, ne ya da ne denli yediğini denetleyemediği duygusu).

3)Vücut ağırlığında artış olmaması için, kendini kusturma, laksatif, diüretik veya diğer ilaçları kötüye kullanma, neredeyse hiç yememe ya da aşırı spor yapma gibi yineleyen, uygunsuz telafi edici davranışlarda bulunmaktadır.

4)Bu tıkınırcasına yeme ve uygunsuz telafi edici davranışların her ikisi de ortalama üç ay içinde en az haftada bir kez olmuş olmalıdır.

5)Benlik değerlendirmesi, vücut biçimden ve ağırlığından yersiz bir biçimde etkilenmektedir.

6)Bu bozukluk, anoreksiya nervoza seyri sırasında ortaya çıkmamalıdır.

 

 Tıkınırcasına yeme bozukluğu:

Tıkınırcasına yeme bozukluğuna sahip bireyler bulimiyalı bireyler gibi sıklıkla yeme atakları yaşarlar. Fakat onlardan farklı olarak atakların sonucunda herhangi bir telafi edici davranışta bulunmazlar. Ataklar genellikle aç olmadıkları durumlarda gerçekleşir ve bunun sonucunda ortaya çıkan pişmanlık duygularını bastırmak için de yemek yemeye devam edebilirler.


DSM-5’e göre tıkınırcasına yeme bozukluğu kriterleri:

 

1)Yineleyici tıkınırcasına yeme nöbetleri olmaktadır. Bir tıkınırcasına yeme nöbeti aşağıdakilerden her ikisini de içermelidir:

 

a. Benzer koşullarda, benzer sürede, çoğu bireyin yiyebileceğinden belirgin bir şekilde çok daha fazla yiyeceği, ayrı bir zaman birimde (örn. herhangi iki saatlik bir sürede) yeme.

b.Bu nöbet sırasında yemek yemeyle ilgili denetimin kalktığı duyumunun olması (örn. bireyin yemek yemeyi durduramadığı duygusu, ne ya da ne denli yediğini denetleyemediği duygusu).

2)Tıkınırcasına yeme nöbetlerine aşağıdakilerden üçü (ya da daha çoğu) eşlik etmelidir:

a. Olağandan çok daha hızlı yeme.

b. Rahatsızlık verecek düzeyde tokluk hissedene dek yeme.

c. Bedensel açlık duymuyorken aşırı ölçülerde yeme.

d. Ne denli yediğinden utandığı için kendi başına yeme.

e. Daha sonra kendinden tiksinme, çökkünlük yaşama ya da büyük bir suçluluk duyma.

3)Birey tıkınırcasına yeme ile ilgili olarak belirgin bir sıkıntı duymaktadır.

4)Bu tıkınırcasına yeme davranışları, ortalama üç ay içinde, en az haftada bir kez olmalıdır.

5)Tıkınırcasına yeme nöbetlerine, bulimiya nervozada olduğu gibi yineleyen uygunsuz telafi edici davranışlar eşlik etmemeli ve tıkınırcasına yeme, bulimiya nevroza veya anoreksiya nervoza sırasında ortaya çıkmamalıdır.

 

Duygusal yeme:

 

Duygusal yeme; açlık hissi, öğün vaktinin gelmesi veya sosyal ortamda olmadan, yalnızca bazı duyguların bastırılması için yemek yenmesi olarak tanımlanmaktadır. Kişi üzüntü, öfke, pişmanlık gibi duygularıyla baş etmek için yemek yemeye başvurabilir. Duygusal yeme, yeme bozukluklarına eşlik edebileceği için tek başına da görülebilir. Bu noktada da terapi desteği oldukça faydalı olacaktır. Terapide duygular ile baş etmenin daha sağlıklı yolları aranmaktadır. 

 

Yeme bozukluğum var ne yapmalıyım?

Yeme bozukluklarının tedavisinde eğer fiziksel problemler de eklendiyse doktor, yeme düzeninin planlanması için diyetisyen, ilaç desteği için psikiyatrist ve terapi süreci için psikologlar bir arada ve iş birliği içerisinde çalışmaktadır. Bu süreçte aile ve çevresel destek de oldukça önemlidir. 

 

Eğer böyle bir süreçten geçiyorsanız veya geçtiğini düşündüğünüz bir yakınınız varsa çok vakit kaybetmeden bir uzmana başvurabilirsiniz.

 

Yeme bozukluklarının tedavisi için terapide bu bozukluğun sebeplerini belirlemeye, öz-güven, öz-saygı ve öz-şefkat gibi kavramları güçlendirmeye, beden ile ilgili bozulmuş algıyı düzeltmeye çalışmaktayız🌸



Yayınlanma: 09.08.2023 13:24

Son Güncelleme: 14.01.2024 13:54

Selin CINEMRE
Selin CINEMRE
Psikolog(*)(*)(*)(*)(*)
Uzmanlıklar: Depresyon ve Mutsuzluk , Panik Atak , Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları
Merhaba, ben Psikolog Selin Cinemre Devamını oku
Online Terapi
süre 50 dk
ücret 950
Yüz Yüze Terapi
Hizmet vermiyor