Onur KAYA
Uzman Psikolog
Hakkında
Danışmanlık/Terapi Süreci Hakkında
Yürüdüğünüz patikalar bazen zorlu olsa da, terapi size güç ve destek verir. Kendinizi keşfetmenizi içsel dünyanızı, derinlemesine anlamanızı sağlar. Şimdi, kendi gelişim yolculuğunuzda yeni bir döneme giriş zamanı. Terapiyle potansiyelinizi ortaya çıkarın, engelleri aşmak için uzman desteği alın ve en yüksek hedeflere doğru adım atın.
Yaşadığımız çağ ve şartlar sebebiyle çoğu insan psikolojik desteğe ihtiyaç duymaktadır. Psikoloji, sizin kendinizi keşfettiğiniz bir uzmanlık alanıdır. Seanslar ortalama 45-50 dakika civarı sürmektedir. Seanslarımı online yapmaktayım. Seans sıklığı ortalama olarak haftada bir olarak düzenlenmektedir. Seanslar etik kurallar çerçevesinde gizli olarak yürütülmektedir. Önceliğimiz her zaman sizin kendinizi mutlu ve huzurlu hissetmenize yardımcı olmaktır.
Hem Psikoloji hem de Özel Eğitim Öğretmenliği mezunu olduğum için bu iki alanda da uzman olarak hizmet vermekteyim.
Çalışma Alanlarım
- İntihar Düşüncesi
- Yetişkin Terapisi
- Çocuk&Ergen Terapisi
- Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)
- Sınav Kaygısı
- İlişki ve Evlilik Problemleri
- Panik Atak
- Stres Yönetimi
- Öfke Kontrolü
- Antisosyal (Disosyal) Kişilik Bozukluğu
- Yetersizlik ve Değersizlik Algısı
- Ergenlik Dönemi ile İlgili Problemler
- Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu
- Yeme Bozuklukları
- İletişim Problemleri
- Fobiler
- Depresyon
- Yas Süreci
- Ebeveyn Danışmanlığı
- Aile Danışmanlığı
- Evlilik Öncesi Danışmanlık
- İnternet Bağımlılığı
- Tütün/Sigara Bağımlılığı
- Alkol Bağımlılığı
- Madde Bağımlılığı
- Özgüven Problemi
- Kendini Tanıma
- Boşanma
- Cinsellikle İlgili Sorunlar
- Çocuklarda Öğrenme Güçlüğü
- Otizm Spektrum Bozukluğu
- Down Sendromu
- Zihin Yetersizliği - Zeka Geriliği
- Üstün Zekalı/Yetenekli Çocukların Eğitimi
- Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
Çalışma Grupları
Terapi Yaklaşımları
Eğitimler
Sertifikalar
Blog Yazıları
SİGARAYI BIRAKABİLİRSİN
SİGARAYI BIRAKABİLİRSİNSigara içmeyi bir alışkanlık haline getirdikten sonra zararları çoğunlukla akla gelmemeye başlar. Ancak unutulmaması gerekir ki sigara içmenin hiçbir yararı olmadığı gibi tek bir sigaranın bile vücuda verdiği zarar çok büyüktür. Sigarada bulunan zehirli maddeler tüm organlara ulaşır. Nikotinin bedenden çıkması üç günü bulur. Sigarayı bırakmak yaşam kalitesini arttıracağı gibi sigara kullanımı sebebiyle ölme riskini de azaltmaktadır. Kırk yaşından sonra sigarayı bırakanların sigara sebebiyle ölme riskinin %40 azaldığı tespit edilmiştir. Sigarayı bırakma aşamasındayken kişilerin sürekli olarak sigarasız bir hayatın faydalarını kendilerine hatırlatmaları gerekir. Sigarayı bıraktıktan sonra; kalp hızı normale düşer, kandaki karbonmonoksit seviyesi normale düşer, kalp krizi riski azalır, kolay nefes alınır, öksürük azalır, kan dolaşımı düzelir, koroner kalp hastalığı riski sigara içmeyenlerle aynı olur.Sigarayı Bırakmada Yardımcı Olacak 12 İpucu1.Etrafınızda güvendiğiniz insanlar olsun.Size iyi gelen, sizi mutlu eden ve her koşulda yanınızda olan insanları düşünün ve sigarayı bırakma sürecinde bu kişilerle daha fazla vakit geçirin.2.Size yardımı dokunacak insanlara odaklanın.Sizi artık mutlu etmeyen, size zarar veren, bağımlılığa ve kötü alışkanlıklara sürükleyen arkadaşlarınıza mesafe koymaktan çekinmeyin.3.İlişkilerinize zaman ayırın.Değer verdiğiniz insanları ihmal etmeyin, yorgun olsanız dahi onlarla vakit geçirin.4.Yardım istemekten çekinmeyin.Sigarayı bırakma sürecinde çözemediğiniz problemler için arkadaşlarınızdan yardım istemekten çekinmeyin.5.İstekleriniz hakkında net konuşun.Sigarayı bırakma sürecinde neye ihtiyacınız olduğunu ve ne istediğinizi arkadaşlarınıza net bir biçimde söyleyin.6.Teşekkür edin.Bu süreçte size destek olmak için çabalayan herkese nezaketle yaklaşarak teşekkür etmeyi unutmayın. Böylelikle size daha fazla destek olmak için motive olacaklar.7.Stresli durumlardan kaçın.Size gereksiz stres oluşturacak şeylerden kaçın ve olumlu aktivitelere yönelin.8.Geniş bir sosyal çevreniz olsun.Çevrenizde sohbet etmediğiniz kişilerle tanışın ve arkadaşlık kurun.9.Sıcakkanlı olun.Yeni arkadaşlıklar kurarken gülümseyin ve olumlu yaklaşın.10.Kontrolü ele alın.Başkalarının size gelmesini beklemeyin. Harekete geçin.11.Dinleyin.Dinlemek, arkadaşlık kurmak için harika bir yoldur. Tek kelime ile yanıtlanmayacak sorular sorarak insanların size açılmasını sağlayın ve söz kesmeden dinleyin.12.Başkalarına destek olun.Destek çift yönlüdür. Başkalarının size destek olmasını istiyorsanız siz de onlara destek olun. Bazen küçük iyiliklerin anlamı büyük olur.Sigara İçme İsteği İle Başa ÇıkmaSigara içmeyi bıraktıktan sonra tüm tetikleyicilerden kaçmak mümkün değildir. Sigara içme krizleri ile başa çıkmayı öğrenmeniz gerekmektedir. Bu krizler ekseriyetle 5-10 dakika arasında değişmektedir. Sigarayı neden bırakmak istediğini kendine hatırlat. Nedenlerini gözden geçir. Sigarayı bıraktıktan sonra elde edeceğin mutluluğu ve tasarrufu düşün. Sigaraya harcadığın para ile ne yapacağına karar ver ve kendini bu şekilde motive et. Sigara içicileri ağzının meşgul olmasına alıştıkları için bırakma esnasında sakız çiğnemek ya da su içmek gibi eylemleri yaparak bu alışkanlıklarını farklı şekilde sürdürmelidir. Sigara krizi geldiği esnada hemen yaptığın işi bırak ve başka bir iş yap. Sadece rutinini değiştirmek bile krizi atlamana yardımcı olacaktır. Enerji seviyeni artırarak yürüyüşe ya da koşuya çık. Yavaş ve derin nefes al. Nefes alıp vererek krizi yen. Vaktini olabildiğince sigara içilmeyen alanlarda geçir. Sigara içme isteğin geldiğinde içmemek için yapabileceğin ne varsa yap. İşe yarayan yöntemi bulana kadar farklı yöntemleri dene. Ancak ne yaparsan yap sakın sigara içme. Bir nefes olsa bile!Sigarayı bırakınca ruh halinde dalgalanmalar olması gayet doğaldır. Bu süreçte kendini huzursuz, gergin, asabi, keyifsiz hatta mutsuz hissedebilirsin. Bu hislerden kurtulmak için moralini yükseltecek aktiviteler bul. Herhangi bir egzersize yönelmek bu konuda sana yardımcı olacaktır. Sahil kenarında ya da yürüyüş parkurunda yürümeyi dene. Kapalı alanda fazla durmayarak olabildiğince evden dışarı çık. Bu krizlerle başa çıkabildiğini düşündüğünde kendini ödüllendirmekten çekinme. Bu durum seni motive edecek. Kötü ruh halleriyle tek başına mücadele etme. Değer verdiğin insanlara duygularından bahsederek yardım iste.Pasif İçiciliğin TehlikeleriBaşkalarının içtikleri ya da yanan tütün ürününden (sigara, nargile, pipo, puro, elektronik sigara) çıkan dumanın solunmasına pasif içicilik denir. Pasif içicilik herkes için risk teşkil etmektedir. Başkasının içtiği sigaradan havaya yayılan dumanın çok kısa bir süre solunması bile sigara içmeyenlerin vücutlarına büyük zarar vermektedir. Pasif içiciliğin meydana getirdiği sağlık sorunlarından bazıları şu şekildedir:·Hiç sigara içmemiş olsa bile akciğer kanseri riski artar.·Kalp hastalığının ortaya çıkma riski ve kalp krizinden ölme riski artar.·Öksürme, balgam, nefes darlığı gibi solunum problemlerinin yaşanma riski artar.Pasif içicilik bilhassa bebekler, çocuklar ve hamileler için daha büyük riskler teşkil etmektedir:·Hamileyken pasif içiciliğe maruz kalan annelerin bebeklerinin daha küçük doğma riski artar.·Yenidoğan döneminde sigara dumanına maruz kalan bebeklerin akciğer enfeksiyonu geçirme riski diğer bebeklere nazaran daha yüksektir.·Astım rahatsızlığı olan çocukların pasif içiciliğe maruz kalmaları durumunda astım rahatsızlığının seyri kötü düzeyde etkilenmektedir.·Pasif içiciliğe maruz kalan bebeklerin bronşit, zatürre ve kulak enfeksiyonu geçirme riski artar.·Pasif içiciliğe maruz kalan bebeklerde ani bebek ölümü riski daha fazladır.Kendini Motive Et! Sigarayı bırakırsan ne kadar tasarruf edeceğini hesapla. Sigaraya harcayacağın paralarla neler yapabileceğini düşün. Sigarayı bırakmak istiyorsan ancak bunu başaramıyorsan bu konuda uzmanlaşmış kurum ve kuruluşlardan yardım almalısınız. Sigarayı bırakmak için ücretsiz hizmet veren Yeşilay Danışmanlık Merkezlerine (YEDAM) başvurabilir, 115 YEDAM Danışma Hattı’ndan destek alabilirsiniz ya da ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı’nı arayabilirsiniz.Unutma ! İstedikten sonra her şey mümkün.Kaynakça: Yeşilay Danışmanlık Merkezi ( YEDAM )
Çocuklarda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU (DEHB)Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu; aşırı hareketli olma, dikkati toparlayamama ve dürtüsellik (arzuları erteleyememe durumu) gibi semptomlar ile kendini gösteren psikiyatrik bir rahatsızlıktır. Bireylere dikkat eksikliği ve hiperaktivite (DEHB) tanısı konabilmesi için bu semptomların şiddetli düzeyde olması ve yedi yaşından önce meydana gelmesi gerekmektedir. Hiperaktivite BelirtileriAşırı Hareketlilik1.Çoğunlukla elleri ve ayaklarını sürekli kıpırdatır.2.Oturması beklenen durumlarda ayağa kalkar.3.Sakin bir biçimde oyun oynamakta zorlanır.4.Çok konuşur.Dürtüsellik1.Soru sorulduğunda bitmesini beklemeden cevap verir.2.Sırasını beklemekte zorlanır.3.Başkalarının sözünü keser.4.Kişilerin yaptığı davranışların ortasına girerek eylemleri bozar.Dikkat Eksikliği Belirtileri1.Ödevlerinde ve diğer etkinliklerde sürekli hata yapar. Ayrıntıları fark edemez.2.Konuşma esnasında dinlemiyormuş gibi görünür.3.Yönergeleri takip edemez.4.Mental çabayı gerektiren görevlerde başarısız olur.5.Dış uyaranlar tarafından dikkati kolay dağılır.6.Günlük etkinliklerde genellikle unutkandır.7.Eşyalarını çoğu zaman kaybeder.8.Sorumluluklarını yerine getiremez.9.Okul ödevlerini tamamlayamaz.Dikkat Eksikliği bölümünde yer alan 9 maddeden altısı çocuğunuzda varsa dikkat eksikliği ihtimali mevcuttur. Aynı şekilde Hareketlilik – Dürtüsellik bölümünde yer alan 8 maddeden altısını çocuğunuzda gözlemliyorsanız hiperaktivite – dürtüsellik ihtimali yüksektir. Burada dikkat edilmesi gereken husus; bu belirtilerin çocuğunuzda yedi yaşından önce ortaya çıkması ve en az altı aydır devam ediyor olması gerekmektedir. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu okul çağı çocuklarında ortalama %5-10 sıklığında görülmektedir. Yani her 10 – 20 çocuktan birinde mevcuttur. Erkeklerde görülme oranı kızlara nazaran 5 kat daha fazladır.Çocuğumu Psikiyatriste / Psikoloğa Götürmeli Miyim?Ebeveynler için çocuklarının ruhsal durumlarının değerlendirilmesi amacıyla ruh sağlığı uzmanlarına başvurmak oldukça önemli bir karardır. Genellikle ebeveynler, çocuklarındaki problemler aşırı düzeyde arttığında ruh sağlığı uzmanlarına gitmeye karar verirler. Oysaki problemler fark edildiği anda, henüz büyümeden bir profesyonele başvurmak gerekmektedir. Toplumumuzda psikiyatrik sorunlar ve DEHB hakkında bilgi sahibi olanlar azınlıkta olduğu için aileler yanlış bilgi almaktadırlar. Çocuğunun psikiyatriste gitmesi halinde ‘deli’ etiketi yapıştırılacağını düşünmektedir. Hatta bazı aileler hiperaktif çocukları için; ‘büyüdükçe düzelir, enerjisi fazla geliyor, bırakalım koşup oynasın, biraz sert davransak düzelebilir, zekâsı fazla geldiği için böyle yapıyor.’ gibi düşünmektedir. Bu tarz yaklaşımlar nedeniyle aileler uzun zaman oyalanmakta ve psikoloğa gitmemektedirler. Ancak aile şanslıysa danıştıkları çevredeki kişiler tarafından bir uzmana yönlendirilmekteler ve erken çocukluk dönemi müdahaleleri sayesinde problemler iyice artmadan önlenebilmektedir. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Tanısı Nasıl Konulur?Hiçbir beyin filmi, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MR), neurofeedback veya benzeri işlemleri dikkat eksikliği ve hiperaktivite tanısı konması için kullanılamaz. Bir çocuğa bu tanının konabilmesi için öncelikle çocuk psikiyatristinin anne babadan gerekli öyküyü alıp görüşmesi, çocukla görüşerek gözlemlemesi, gerekirse öğretmeninden de bilgi alması gerekmektedir. Gerekli görüldüğü durumlarda daha sağlıklı bir tanı konulması amacıyla zekâ testi ve bazı nöropsikolojik testler de bu aşamada kullanılabilir.Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivitenin Meydana Gelme SebebiDEHB genetik özellikler, çevresel ve biyolojik faktörlerin (kurşun-sigara-alkol gibi zehirli maddelere maruz kalma) etkileşimi neticesinde beyinde birtakım nörobiyolojik bozukluklara yol açan bir rahatsızlıktır. Dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin meydana gelmesinde %80 oranında kalıtımın rolü vardır. Sanılanın tersine ebeveynlerin hatalı tutumları bu rahatsızlığın oluşumunda rol oynamaz. Ancak, var olan bir dikkat eksikliği ve dürtüselliğin şiddetinin artmasına yahut başka psikiyatrik problemlerin var olmasına sebebiyet verir.Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun TedavisiDEHB doğru ve erken tanı sayesinde hızlı ve kolay bir şekilde tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır.Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tıpta en çok çalışma ve araştırmanın yapıldığı alanlardan biridir. Bu bozukluğun tedavisi için 4 farklı seçenek mevcuttur. Yapılan çalışmalar bu 4 farklı tedavi yönteminin etkisini saptamıştır. DEHB olan çocuklarda kullanılan 4 tedavi seçeneği şunlardır:1.İlaç ve psikoterapinin birlikte uygulanması2.Sadece ilaç kullanımı3.Sadece psikoterapi4.Standart yerel tedaviler (kişilerin kendi imkânları ile almış oldukları danışmanlık)Bu 4 seçeneğin etkisi 14 ay boyunca izlenmiştir ve sonuçlar şu şekildedir; ·DEHB’de en etkili tedavi yöntemi ilaç ve psikoterapinin birlikte uygulanmasıdır.·Sadece ilaç tedavisinin uygulanması ile ilaç + psikoterapinin uygulanması arasında anlamlı bir fark yoktur.Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda en etkili tedavi yöntemi çoklu tedavi yaklaşımıdır. Çoklu tedaviden kasıt DEHB tedavisi gören bireyin kendisine en uygun tedavi seçeneklerinin belirlenip bu tedavilerin beraber uygulanmasıdır. Burada en önemli basamak tanı koyma sürecidir. Doğru ve erken tanı koyma sürecinde olgu ve aileye yönelik ruhsal ve toplumsal durumun doğru bir şekilde belirlenmesi tedavi sürecini olumlu bir biçimde yönlendirecektir.DEHB Tedavisinde En Önemli Adım Doğru BilgilenmekEbeveynlerin çocuklarına konan tanının doğru olduğuna inanmaları ve DEHB konusunda bilgilenmeleri son derece önem taşımaktadır. Ruh sağlığı uzmanları bu tedavi sürecini yürütse de sizler ebeveyn olarak bu sürecin dışında kalamazsınız. Bu süreçte uzmanlarla beraber hareket edebilmeniz amacıyla DEHB konusunda doğru ve yeterli bilgileri edinmeniz gerekmektedir. Nasıl bir tedavinin uygulanması gerektiği, tedavinin ne kadar etki edeceği ve tedavi olunmazsa olası olumsuz sonuçların neler olabileceği öğrenilmelidir. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun Olumlu YanlarıBu rahatsızlığın olumsuz ve hayatı zorlaştıran tarafları olduğu gibi olumlu tarafları da mevcuttur. Bunlar;·Enerjik Olma·Yaratıcılık·Sıcakkanlı Olma·Hoşgörülü Olma·Esneklik·İyi Bir Espri ve Mizah Yeteneği·Risk Alabilme·İnsanlara Güvenebilme·Uzun Süre Yorulmadan ÇalışabilmeKaynakçaErcan, E.S. ve Aydın, C. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu. Pupa Yayınları. 2012.
Adresi
Teşvikiye, Nişantaşı Ihlamur Yolu Sk., 34365 Şişli/İstanbul, Türkiye