1. Uzman
  2. Gökçe KAYALAR
Gökçe KAYALAR

Gökçe KAYALAR

Uzman Klinik Psikolog

Uzmanlıklar: Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları , Depresif Bozukluklar , İlişki / Evlilik Problemleri
Uzmanlıklar: Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları , Depresif Bozukluklar , İlişki / Evlilik Problemleri
Online Terapi
süre 45 dk
ücret 120
Yüz Yüze Terapi
süre 45 dk
ücret 200

Hakkında

2014 yılında İstanbul Arel Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun oldum. Lisans eğitimim boyunca mesleğimde bana yardımcı olacak bir çok eğitime katıldım. Katıldığım eğitimler çocuk projektif testleri, oyun terapisi, WISC-R gibi eğitimler olup bu eğitimler başarı ile tamamlayarak uygulayıcı sertifikalarına sahip oldum. 2015 yılında 6 ay süren ve 6 modülden oluşan Bilişsel Davranışçı Terapiler eğitimini tamamlayarak uygulayıcı sertifikasına sahip oldum. 2020 Ocak ayında İstanbul Arel Üniversitesi Klinik Psikoloji bölümünden mezun olarak Uzman Klinik Psikolog ünvanını almaya hak kazandım. Yüksek lisans eğitimim süresinde süpervizyon eşliği ile danışanlar görerek terapi ve danışmanlık alanında yetkinlik kazandım. Kaygı Bozuklukları, Depresif Bozukluklar, Panik Bozukluk, Kişiler Arası İletişim Problemleri, Özgüven sorunları, Travma, Öfke Kontrolü, İlişki-Evlilik Problemleri

Eğitimler

Arel Üniversitesi - Yüksek Lisans - Klinik Psikoloji Arel Üniversitesi - Lisans - Psikoloji

Sertifikalar

Bilişsel Davranışçı Terapi - Padem - 15.4.2015 Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi - İstanbul Psikoloji Enstitisü - 10.10.2014 Wisc-r - İstanbul Psikoloji Enstitisü - 28.9.2014 Psikolojik Testler - Klinik Ve Adli Psikoloji Derneği - 20.9.2013

Blog Yazıları

BOŞANMA KARARI VE ÇOCUK PSİKOLOJİSİ

Boşanmaya karar veren çiftlerin çoğu bu durumu çocuklarına nasıl anlatmaları gerektiklerini ve çocuğunun bu durumdan nasıl etkileneceğini düşünmeden hareket ediyor. Boşanmaya karar veren çift "o nasılsa küçük, aklı ermez" gibi düşünceler içerisine girerek kendi problemlerine yoğunlaşıyorlar ve bu durumu çocuğa anlatma ihtiyacına girilmiyor. Fakat bu boşanma sürecinde en çok yükü aslında ebeveyn değil, çocuklar yaşıyor.Hiç bir çocuk anne ya da babasından ayrı kalmak istemez. Ebeveyn boşanmayı ne kadar istese de çocuk kendi dünyasında bu durumun olmasını istemez ve bu olaya katlanmak zorunda kalır. Biz yetişkinlerin bazı olaylar karşısında kimi zaman zorlandığımız oluyorken çocukların bu tür olaylara direnç göstermesi daha zayıf olur. Böyle bir durumda çocuk acısını biz yetişkinlerden daha büyük ve derinden yaşar. Çocuğun kendi iç dünyasından düşünecek olursak çocuk ebeveynin boşanma eyleminden ötürü kendisini suçlayabilir. Anne ve babanın anlaşamama durumunun kendisi yüzünden olduğunu zannedebilir. Anne ve baba ayrı yaşamaya başladığı durumda ise çocuk herhangi bir ebeveyn ile yaşayacağından dolayı diğer ebeveynin onu sevmediğini düşünebilir ya da evden ayrılan ebeveyne karşı bir takım öfke besleyebilir.Anne ve baba böyle bir durumda yaşadıkları gerginlik, sıkıntı ya da sorunlarını çocuğa yansıtmamalıdır. Bu evre içine giren çift; çocuğun yanında başkasına ya da direk çocuğa anne ya da babayı kötüleyici sözler söylememelidir. Boşanma kararı alan bir çift bu durumu çocuklarına birlikte anlatmalıdır. Çocuğa boşanma kararı söylenirken ayrıntılara girmeden durum anlatılmalıdır. İçinde bulunulan durum ve sonrasında oluşacak yaşam biçimi çocuğun yaşına göre açıklayıcı cümlelerle anlatılmalıdır.Boşanma evresi çocuğa anlatılırken ebeveyn onu bir çocuk olarak değil, bir birey olarak ele almalı ve “yaşı küçük nasılsa anlayamaz” denmemelidir. Bu durum anlatılırken çocuğun biz yetişkinler gibi olumlu tepkiler veremeyeceği de göz önünde bulundurmalıdır.Boşanma kararı çocuğa şu şekilde anlatılabilir; “ Biz birbirimizi çok seviyorduk, aynı evde birlikte yaşamaktan çok mutluyduk.Ama artık annen ve ben / baban ve ben aynı evin içinde birlikteyken mutlu olamıyoruz, bu yüzden ayrı evlerde yaşamaya karar verdik.Ayrı evlerde yaşama kararımızda biz anne ve baba olarak senden ayrılmıyoruz, birbirimizden ayrılıyoruz. Seni çok seviyoruz ve sevmeye devam edeceğiz. Senin üzüleceğini, bu durumdan mutsuz olacağını biliyoruz ama bu tamamen annen ve baban olarak ikimizden kaynaklanan bir sorun.Senin bu durumla ilgili hiçbir suçun ve sorumluluğun yok “Boşanma kararı esnasında çocuğa kesinlikle yalan söylenmemelidir. Söylenecek ufak bir yalan bile çocuğun size olan güvenini sarsabilir. Bu konuda dürüst olmak gerekmektedir.Çocuklar boşanma sonrasında hangi ebeveynde kalacağı, nerede ve nasıl bir ortamda yaşayacağı konusunda bilgilendirilmelidir. Görüşme düzeninizin nasıl olacağına hep birlikte karar vermeniz gerekir. Çocukların bu süreçteki taleplerini hassasiyetle karşılamalı ve çiftlerin aynı evde yaşamaması durumunda çocuğun hala annesi ve babası olduğunuzu, onu her zaman sevip ve koruyacağınızı belirtmeniz gerekmektedir. Yaşanan bu sıkıntılı sürecinde en kısa sürede biteceğini ve bu duruma katlanması gerektiğini söylemelisiniz.Boşanma sonrası çocuk evden ayrılan ebeveyne karşı kaygı ya da öfke duyabilir ya da evden ayrılan ebeveyni özleyebilir. Bu gibi durumlarda mutsuzluk, içe kapanma gibi duygular yaşayabilir. Bu gibi durumda çocuğun okul, sağlık gibi problemlerinde her iki ebeveyn çocuğun yanında ve destek olmalıdır. Sevgi hiçbir şekilde esirgenmemelidir. Ev içinde yaşanılan düzen eskisi gibi devam etmelidir. (yatma, kalkma, ders çalışma, televizyon izleme saatleri, yemek yeme saatleri vb.)Boşanan eşler, aralarında yaşanan kötü olaylara rağmen arkadaş olmaya gayret göstermeliler çünkü ne kadar boşanmış olsalar da çocukları için ister istemez görüşmek zorundadırlar. Boşandıktan sonra ebeveyn olma sorumluluğu unutulmamalı. Anne ve babanın boşanma sonrası görüşmelerinde birbirlerine olan kızgınlıkları çocuğa yansıtılmamalıdır. Ebeveyn kimi zaman çocukta oluşan problemlerde birbirlerine danışmalıdır. Çocuk için ortak çözüm bulup, ortak kararlar almaları gerekmektedir.Boşanma sonrası ebeveyn çocuğuna daha fazla zaman ayırmalıdır. Anne ve baba çocukla ilgilenirken yaşadıkları ekonomik, psikolojik, sosyal problemleri bir kenara bırakmalıdır. Çocuğa olumsuz hiç bir problem yansıtılmamalıdır. Çocuk anne ya da babadan ayrı yaşasa dahi kendisine önem verildiğini sevildiğini hissetmelidir. Düşüncelerine, fikirlerine önem verilmelidir. Problemi olduğunda dinlemelidir. Fakat bu çocuğun her istediğini yapmak anlamına gelmemektedir. Boşanmanın ardından anne babalar çocuğu kendi taraflarına çekmek için onun istediği her şeyi yapma yanılgısına düşmemelidir. Çocuk taraf tutmak için zorlanmamalıdır. Çocuk her iki ebeveyniyle serbest ve kaliteli zaman geçirmelidir. Bu durumu daha kolay atlatabilmesi için keyifli aktivitelerde bulunabilir. Örneğin; Hafta içi annede kalan bir çocuk ödevlerini yaparken akşam annesiyle sinemaya gidebilir, aynı şekilde hafta sonu babayla ödevlerini yapan çocuk yine akşam babasıyla sinemaya gidebilir. Yapılan aktivite ya da sorumluluk planları hafta içi ya da hafta sonu diye sınırlandırılmamalıdır. Çocuk her iki ebeveynle sorumluluk ve aktivite paylaşımında bulunmalıdır.Evden ayrılan ebeveyn çocukla kararlaştırdıkları saatte ve günde görüşmeye özen göstermelidir. Unutmayın çocuk sadece evde yaşadığı bir bireyden değil, almış olduğu modelden de ayrılmış olur. Kendisini değersiz ve sevilmeyen birisi hissetmemesi için verilen sözler ve alınan kararlar yerine getirilmelidir. Eğer ebeveyn görüşme gününde bir mazeret gösteriyorsa bunu açık, dürüst ve anlaşılır bir dille çocukla paylaşmalıdır. Çocuğa kesinlikle yalan söylememelidir. Yalan söylendiği takdirde çocuk ebeveynin onunla görüşmek istemediğini düşünerek öfke ya da kaygı duyguları yaşayabilir.Boşanma sonrası çocukta derslerinde başarısızlık, uyku ve yeme bozuklukları, öfke problemleri, kendine ya da başkasına zarar verme, içe kapanma, arkadaşlarıyla iletişim kuramama gibi problemler oluşabilir.Bu gibi durumda ebeveyn çocuğa kızmamalıdır. Aile bu süreçte hata yapmamalıdır. Bu süreçte çocuğa karşı gösterilecek en ufak hata daha büyük sorunlar doğurabilir. Eğer mücadele edemeyecek gibi hissediyorsanız boşanma öncesi ya da sonrasında mutlaka bir psikoloğa danışıp yardım almalısınız.Evliliklerinde sorun yaşayan eşler, ilk çare olarak boşanmayı düşünmektense, profesyonel yardım almayı denemeli. Boşanmaya kesin karar verildiğinde, çocukların bundan nasıl etkileneceği düşünülerek planlı hareket edilmelidir. Çünkü bu süreçte neler olup bittiği, bundan sonraki yaşam düzeninin ne olacağı son derece önemlidir.Uzm.Klinik Psikolog Gökçe Kayalargokcekayalar5@gmail.com

Devamını Oku

Adresi

Büyükşehir, Beylikdüzü Cd., 34100 Beylikdüzü/İstanbul, Türkiye

Uzmanin Adresi

Danışan Yorumları

Soru - Cevap

İlişki sorunu

SARI PAPATYA - 3 yıl önce
Merhabalar benim bir ilişkim var aslında ilişkimiz gayet güzel gidiyor benim yaşım 22 onun yaşı 24. 2.5 senedir tanışıyoruz arada ayrılıklarımız oldu ama kopamadık şuan tekrar sevgiliyiz ben çok hassas ve duygusal birisiyim geçmiş ilişkilerimde bir türlü mutlu olamadım hani derler ya hep yaşamak istediklerim havada kaldı ne zaman mutlu olsam ya da bu kişi beni seviyor desem hüsranla sonuçlandı. Şimdiki ilişkim de her şey çok güzel ama ben bazen ona göre çok duygusal davranıyorum çocukça hareketlerde bulunuyorum. İlişkimize ciddi olarak bakıyor hatta ben seneye üniversiteden mezun olmadan önce babamla tanışmak istiyor. Bana diyor ki ergen ilişki kafasından çık. İsteyerek bu şekilde davranmıyorum. İnsanın belli bir kişiliği vardır benim de bu ama ben bunları törpüleyemiyorum. Patavatsızca konuşuyorum düşünmeden konuşuyorum. Sürekli bana anlatıyor izah ediyor hani derler ya sevgiliden çok ebeveyn kimliğine büründü ama artık sıkılmış benim bu durumlarımdan. Örneğin kavga ettiğimizde konuşmak istemiyorum dediğinde kendimi açıklamak için sürekli onu arıyorum bu sefer olay iyice büyüyor. Ya da sevgi sözcükleri kullanmadığında bir şey varmış gibi hissediyorum veya geçen gün cuma günü abisiyle annesinin yanına gidebileceğini söyledi bende birden bana ne zaman söylemeyi düşünüyordun diyiverdim.Çocukça davranıyorum ve buna bir son vermek istiyorum.Lütfen bana bir yol gösterin ne yapacağımı nasıl ciddi ilişki kafasına gireceğimi bilmiyorum onu çok seviyorum biliyorum o da beni seviyor yardımınıza ihtiyacım var. Aslında bu şekilde davranmamaya çalışıyorum ama en son bu konularda kavga ettik bana ilişkiyi bitirmek istemediğini sadece artık bu tarz konulardan kavga etmekten yorulduğunu söyledi ve otomatik olarak birazcık mesafe girmişti aramıza şuan bende onunla konuşurken aşırı derecede geriliyorum ve kasılıyorum o gerilmemem gerektiğini normal davranmam gerektiğini söylüyor ama ben istemsizce bu şekilde davranıyorum sizce bu normal mi ? Dün yine bir olay yaşadık olay yine benden çıktı ailevi bazı sorunlarda yaşıyorum bu ara onun da bana soğuk davranmasına dayanamadım ve aradım onu güzel güzel konuşmaya başladım sıkılmış bu davranışlarımdan yeter diyip durdu soğuğuz birbirimize dedim eskisi gibi değiliz bunu konuştuk eskisi gibiyiz Ama sen böyle yaptıkça daha beter oluyoruz dedi bende biliyorsun durumları sevgilimsin sen benim birbirimize destek olacağımıza köstek oluyoruz dedim bu lafımı yanlış anladı kapat telefonu dedi kapatmadım kapattı bir süre yazma da arama da dedi ayrılmak istemiyorum ben. Sonra bende dedim bana birkaç gün Süre ver o da iyi olur dedi. Anneannemlerdeydik o sırada annem aradı artık onu en son onunla konuştu ne konuştular bilmiyorum. Ne olur yardım edin bana ne olur seviyorum onu ama kendimi çok kasıyorum o yüzden yanlış şeyler yapıyorum. Şuan konuşuyoruz midem hasta artık sinir sıkıntı üzüntü mideme vuruyor. O yüzden konuşuyoruz şuan Ne yapmamı önerirsiniz
Yanıtları Göster (1)

Madde kullanan eş

Bilinmeyen - 3 yıl önce
Merhaba eşim yaklaşık 2 yıldır madde kullanıyor hamileyken öğrendim bunu bırakıp gidemedim gittiğim zamanda oldu dayanamayıp ama her defasında birdaha söz yapmayacağım diyor kızımız için diyor geri döndüm 2021 girdigimizde kendime ve ona birdaha yaparsan bağrıma taş basıp seni bosarım dedim ve 2 kere daha yaptı en son evde misafir varken yaptı ve dayanamayıp valizle birlikte onu kapının önüne koydum ama kendimi çok suçlu hissediyorum kızım ilerde çok uzulurse boşandık diye bu korku günden güne mahvediyor beni
Yanıtları Göster (1)

Psikolojik mi...

S... Ç... - 4 yıl önce
Nefes darlığı göğüs te ağrı kollarda ağrı mide ağrıları vs. Panik atak yada yaygın anksiyete ye uyumlu pekçok belirti mevcut ama bunun yanında malesef kalp ritim bozuklukları ve nabız düşüklüğü mevcut Kardiyoloklar psikiyatrik dedi. En son dün bir aritmi doktoru eps yapılmalı dedi. Kime ve neye inanacağımızı bilemiyoruz Panik atak anksiyete nabzı yükseltir deniliyor ama bizde tam tersi Nabzı nefes darlığı arttıkça da düşüyor 50 lerde Bikaç kere 48 gördük Ama nefes açıldığında normal düzenine geliyor Bize gerçek anlamda çözüm bulabilecek bir doktora ihtiyacımız var Nefesim daralmadığı zaman nabzı normal düzeye geliyor Nefes darlığını çok yoğun yaşıyorum göğüs sırt ve boğazında aşırı kasılma yaşıyorum Kalbimde yapısal bir sorunu yok Eko holter sonuçlarına göre hafif bir ritim bozukluğu görülüyor ve kardiyoloklar bunu masum görüyor Nefesim psikolojik olarak daralıyorsa ve bundan dolayı nabzım düşüyorsa biz hemen tedavisine başlamak istiyorum. 1 buçuk ay önce doğum yaptım Sağlık konusında zaten hassas bir kişiliğim var. Korkuları yüzünden özellikle kalp konusunda ve bu panik atakları geçirme korkusu sürekli tetikliyor bu sorunları Nabız düştüğü zamanda hepten niye böyle oluyor kalbimi nefesimi daraltiyor yoksa nefesim mi kalbimi diyor ve asırı derece kaygı yaşiyorum omuzlar sert kafa arkası sürekli gergin gün boyu hafif orta siddetli sekilerde nefes problemi basşliyor buna baglı olarak korku oluşuyor . nabzım düşerse kalbim durursa diye cünkü buna baglı net cevap bulamadık ve herhangi bir tedaviye başliyamiyoruz cıkmaz sokak
Yanıtları Göster (1)
Toplam 9 soru. Tümünü Gör