Berfin ÖZKAYA - Blog Yazıları

GEÇ KALINMIŞ VEDALAR: YASYaşamımız içerisinde belli başlı kayıplar yaşarız bunlardan bazılarını kolayca atlatıp, bazılarını atlatabilmemiz uzun ve meşakkatli bir süreci beraberinde getirir. Her birey nasıl özelse yaşadığı kaybın ardında yasın şekli de kendine özeldir. Bir kayıp için farklılaşan tek nokta kişinin yaşı, kaybedilen kişiyle olan ilişkisi ve ölümün özellikleridir. Örneğin; çok sevdiğiniz ve değer verdiğiniz bir kişinin ölümü ile karşı karşıya kaldığınızda bu durum sizin için oldukça zor olabilir. Yas ölümün ardında doğal ve normal olan bir evredir. Bununla birlikte yas kavramsal olarak normal yas(komplike olmayan yas), karmaşık yas (komplike yas) ve travmatik yas olarak üç farklı şekilde incelenebilir.Normal Yas (Komplike Olmayan Yas): Bireyin sevdiği kişinin kaybı sonrası ortaya çıkar. Bu yaşanması gereken normal ve doğal bir süreçtir.Karmaşık Yas (Komplike Yas): Kaybı yaşayan kişinin hala o süreçten çıkamayıp bu durumu komplikeleştirmesidir. Bu süreçte yoğun bir keder ve üzüntü hali mevcuttur. Kişi yasın bir evresinde takılı kalıp sürekli aynı şeyleri tekrar tekrar yaşar.Travmatik Yas: Ölümün şekli ve şiddeti yas için belirleyici etkenlerdendir. Kaybın dehşet verici ve beklenmedik şekilde gerçekleşmesinden kaynaklanmaktadır.Yas uzun soluklu bir süreç değildir. Eğer kaybın üzerinden en az altı ay geçmesine rağmen işlevselliğinde, sosyal ve kişisel hayatında düzelme yoksa ya da bozulmalar mevcutsa patolojik ve psikolojik duruma doğru evrilebilir.YAS SÜRECİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER:Worden (2001) yas sürecini etkileyen yedi temel faktör belirlemiştir. Bunlar;Ölen Kişinin Kimliği: Yas için en önemli belirleyicilerin başında ölen kişinin kimliğidir. Yası tutulan kişinin kim olduğu yas tepkisinin ne derece olacağını belirler. Travmatik bir şekilde çocuğunu kaybeden bir annenin kayba karşı yaklaşımı örnek olarak verilebilir.Ölüm Biçimi: Doğal ölüm, kaza, öldürülme ve intihar sonucu olan bir kayıpta yas süreci farklı şekillerde karşımıza çıkabilir.Geçmiş Kayıpların Varlığı: Eğer kaybı yaşayan bireyde yaşamı içerisinde belli başlı yas süreci yaşanmış ve bunlardan bazıları tam olarak tamamlanmamışsa yapılan araştırmalarda süreci etkilendiği gözlemlenmiştir.Kişilik Özellikleri: Bireyin kişilik özellikleri yaşadığı şeyleri nasıl atlatacağı ya da baş etme kapasitesini bizlere sunar. Belirleyici etkenlerin başında cinsiyeti, duygusal yapısı, bağlanma biçimleridir.Sosyal Destek: Yas yaşayan birey için sosyal destek son derece önemlidir. Çevresindeki kişilerin yardımıyla bu süreci yönetmeyi öğrenebilir.Yas Sürecinde Oluşan Sıkıntılar: Yaşanan bir kaybın ardından gelişen süre içinde belli başlı durumlar yaşanabilir. Zaten yas süreci yorucu ve zorken bunları yaşamak olayları daha da içinden çıkılmaz hale sürükleyebilir.Ölen Kişiyle Olan İlişki: Yası tutulan kişinin yas tutan kişiyle arasındaki ilişki önem arzetmektedir.YAS KAVRAMIYas kavramı literatürde ilk kez Freud tarafından “Yas ve Melankoli” kitabında tanımlanmıştır. Bu sürecin bireysel ve kişiye özgü bir durum olduğunu ifade etmiştik. İnsanların yaşadıkları olaylara, sorunlara farklı tepkiler vermesi çok doğaldır. Tepkilerimizin farklı ve özgü olmasının nedeni her bireyin olayları algılayış şeklinin farklı olmasıdır. Bir kişi yaşadığı durumun üstesinden kolayca gelirken diğer kişi için içinden çıkılmaz bir şey olabilir.YAS SÜRECİ MODELİElisabeth Kübler-Ross ise yas sürecini (a) inkar, (b) öfke, (c) pazarlık etme, (d) çökkünlük (depresyon) ve (e) kabul etme olarak beş aşamada değerlendirmiştir.İNKAR: Bu aşama yaş tutmanın ilk aşamasıdır. Hayat anlamsız hale gelir, şok ve inkar başlar. İnkar, benliğe acı verici olan durumdan kaçınmak için bilinçdışı kullanılan kaçınma durumudur. Kişi bu aşamada “ Bu benim başıma gelmiş olamaz, neden ben” gibi ifadelerde bulunabilir( Kübler-Ross ve Kessler 2014).ÖFKE: Bireyin kontrol edemediği duyguları başkalarını suçlayarak saldırgan davranış göstererek hislerini kontrol altına alma girişiminde bulunma durumudur. Bu aşamada birey beklenilen tepkiyi vermeme, geçerliliği kanıtlanmamış tedavi yöntemlerine yönelme davranışı gösterebilir ( Kübler-Ross ve Kessler 2014).PAZARLIK ETME: Bu aşamada birey anlaşmalar yaparak gerçeği değiştirme çabasına girebilir. Bu durum kabullenmenin başladığı göstermektedir ( Kübler-Ross ve Kessler 2014).DEPRESYON: Bu aşama, kaybı yaşamanın acısını ve verdiği sıkıntıları içermektedir. Farkındalık düzeyi arttıkça yaş düzelmeye başlar ( Kübler-Ross ve Kessler 2014).KABULLENME: Ölümüne ilişkin duyguların çözümlendiği aşamadır. Gerçeğin kabullenildiği, oluruna bırakıldığı, yeni yaşam sürecine uyum sağlanmaya başlanıldığı aşamadır ( Kübler-Ross ve Kessler 2014).YAS SÜRECİ NASIL ATLATILIR?Yas yaşanmasına olanak sağlamak gereklidir. Duyguları hissedip her çeşit duygu yaşanmalıdır.Birey için en önemli durum kaybın farkına varabilmesidir. Ortada bir kayıp var ve ben bu süreci yaşamalıyım demelidir.Travma meydana geldiğinde buna dair çözüm yolları, stratejiler geliştirilmelidir.Yası tutulan kişiye dair güzel anılar canlandırılmalıdır.Bu süreç içerisinde yaşanan duygular kabul edilmelidir. Duyguları yaşamak için ortam sağlanmalıdır.Şiddetli duygulardan kaynaklı sinir krizleri, ağlamalar ve ağıt yakma gibi durumlar anlayışla karşılanmalıdır.Yas tutan kişinin kültürüne dair yas tutma ritüelleri yadırganmamalıdır. Anlayışla karşılanmalı, rahatlama seçeneği olarak görülmelidir.Duygusal olarak inişli çıkışlı bir dönemin olduğunu kabul etmek gerekir. Kabullenişin ardından yoğun öfke durumları olasıdır.Yas tutan kişiye dokunmak destekleyici olabilir. Bunu ister terapötik ister de fiziksel olarak sağlanabilir.Bu süreçte psikososyal yaklaşım oldukça önemlidir. Yaş tutan kişinin yanında onu destekleyen ve yargılamayan kişilerin var olduğunu bilmek olumlu geri dönüşlere sebep olabilir.Son olarak yas tutan kişinin psikolojik destek alması son derece önem arzetmektedir. Yaşadığı durumları bir ruh sağlığı personelinden psikiyatrist, psikolog) yardım alabilirse süreci kendi yararına çevirme fırsatını bulabilir.NOT: Bu süreci kolaylıkla atlatabilmeniz için kendinize zaman tanıyın ve zorlandığınız noktada destek almayı unutmayın..PSİKOLOG BERFİN ÖZKAYADevamını oku

Yayınlanma: 12.03.2024 15:31

Son Güncelleme: 12.03.2024 19:23