1. Uzman
  2. Ayşe ÖZKAN
Ayşe ÖZKAN

Ayşe ÖZKAN

Psikolog

Uzmanlıklar: Depresyon ve Mutsuzluk , İlişki / Evlilik Problemleri , Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları
Uzmanlıklar: Depresyon ve Mutsuzluk , İlişki / Evlilik Problemleri , Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları
Online Terapi
süre 45 dk
ücret 1000
Yüz Yüze Terapi
süre 45 dk
ücret 1000

Hakkında

Merhaba, ben Psikolog Ayşe Özkan. Lisans eğitimimi Fatih Sultan Mehmet Üniversitesinde tamamladım. Lisans sürecim boyunca Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ve Baltaş Grubunda zorunlu stajlarımı yapmakla beraber Avicenna Hastanesi ve Bağdat Psikolojik ve Danışmanlık Merkezinde de gönüllü olmak üzere farklı alanlarda stajlarımı tamamladım. Lisansım bittikten sonra Bilişsel Davranışçı Terapi ve Şema Terapi eğitimlerimi alıp, süpervizyon kapsamında eğitimlerimi sonlandırdım. Uzun zamandır danışan görmekteyim.

Danışmanlık/Terapi Süreci Hakkında

Terapi Süreci:

Seanslar 45-50 dakika arası sürmektedir. Seans sırasında paylaşılacak tüm bilgiler terapist ve danışan arasında kalır. Seans süreci danışanın ihtiyaç durumuna bağlı olarak değişmektedir. Bu sürece seansa başladıktan sonra danışanın ihtiyacı dahilinde karar verilir. Seans sıklığını ise genel olarak haftada 1 olacak şekilde oluşturmak daha sağlıklıdır fakat yine danışanın ihtiyacına göre farklılık göstermektedir.


Uzmanlık Alanlarım:

  • Travma Sonrası Stres Bozukluğu
  • Depresyon
  • Obsesif Kompulsif Bozukluk
  • Anksiyete
  • Fobiler
  • Panik Atak
  • Yeme Bozuklukları (Anoreksiya nervoza, Bulimiya nervoza vb.)
  • Obezite
  • Alkol-madde bağımlılığı
  • Sigara bağımlılığı
  • Uyku bozuklukları


*Yetişkin psikoterapisi ile çalışmaktayım. (18-65)

Çalışma Grupları

Yetişkin (18-65) Yetişkin (65+) LGBT+

Terapi Yaklaşımları

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) Şema Terapi

Eğitimler

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi - Lisans - Psikoloji

Sertifikalar

Şema Terapi Uygulayıcı Sertifika - Psikoterapi Akademisi - 10.2.2024 Bilişsel Davranışçı Terapi Uygulayıcı Sertifika - Psikoterapi Akademisi - 14.10.2023 Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri (mmpı) - Psikoterapi Akademisi - 30.6.2023

Blog Yazıları

İlişkiler, Ebeveynler ve Döngüler Üzerine

Birçoğumuz hayatımızın bir döneminde içinden çıkamadığımız, nasıl başa çıkacağımızı bilmediğimiz ve benzer sorunlarla geçen sonsuz bir döngüdeymişiz gibi hissettiren ikili ilişkiler içerisinde bulunmuşuzdur. Peki nasıl çıkarız bu döngüden?İkili ilişkiler her zaman sandığımız veya umduğumuz gibi güzel ilerlemeyebilir veya güzel ilerlediğini düşündüğümüz anlarda bile biz fark etmeden bizi yaralayabilir.İkili ilişkilerin çoğu zaman küçükken ebeveynlerimizle kurduğumuz ilişkilerin bir yansıması olduğunu biliyor muydunuz?Psikolojide bağlanma stillerinde bunu çok net görebiliyoruz. Şimdi gelin beraber bağlanma stillerini inceleyelim.BAĞLANMA STİLLERİBağlanma stili,kişinin kendisini ve çevresini nasıl algıladığını, seçimlerini, kararlarını, baş etme becerilerini, romantik ve yakın ilişkilerini belirlemektedir. Bağlanma stilleri güvenli bağlanma, kaçıngan bağlanma, kaygılı bağlanma ve kaygılı kaçıngan bağlanma şeklinde 4’e ayrılır.Güvenli Bağlanma:Güvenli bağlanmada, çocuğun büyürken ebeveynleri tarafından ihtiyaçlarının karşılandığı, sevgi, şefkat ve anlayış üzerine kurulu bir ilişkiden oluştuğunu görebiliyoruz.Güvenli bağlanan bireylerin özellikleri:Yakın ilişkilerde rahat davranabilirlerYalnız kaldıklarında kendileriyle kaliteli zaman geçirebilirlerZorluklarla başa çıkabilmek için kendilerine özgü stratejiler geliştirebilirlerÇatışmaları yönetebilirlerÖzgüven ve özsaygı sorunlarını nadiren yaşarlarKaçıngan bağlanma:Kaçıngan bağlanmada, çocuğun sert tavırlar sergileyen, duygusal anlamda uzak duran ebeveynler tarafından yetiştirildiğini ve bu noktada yalnız bırakılan aynı zamanda bağlanma sorunları yaşayan bireylerin yetiştiğini gözlemliyoruz.Kaçıngan bağlanan bireylerin özellikleri:Duygusal veya fiziksel yakınlıktan kaçınırlarBireyselci bir yapıya sahiptirlerİnsanlara güvenmekte zorlanırlarDerin romantik ilişkiler kuramazlarOnlara yaklaşan kişileri tehdit olarak algılayabilirlerDaha çok yalnız kalmayı tercih ederlerKaygılı Bağlanma:Kaygılı bağlanma stilinde çocuğun ihtiyaçlarına uygun davranamayan ebeveynler tarafından yetiştirildiğini ve ikili ilişkilerde dengesizlik, belirsizlik ve terk edilme korkusu geliştiren yetişkin bireyler olduklarını gözlemliyoruz.Kaygılı bağlanan bireylerin özellikleri:Abartılı hareketler ile dikkat çekmeyi umabilirlerAşırı şımarık ve mesafeli ya da kayıtsız olmak arasında gidip gelebilirlerKolaylıkla bunalıp sıkılabilirlerİlişkilerinde dengesiz davranabilirlerDiğer insanların onların duygularıyla ilgilenmeleri zorunluymuş gibi davranabilirlerEleştiriye karşı çok hassas olabilirlerYapışkan davranabilirler ve sürekli başkalarının onayına ihtiyaç duyabilirlerİlişkilerinde kıskançlık ve güvensizlik gibi sorunlar yaşayabilirlerTerk edilmekten, reddedilmekten korktukları için olmadıkları biri gibi davranabilirlerYalnız başına kalmak istemezler. Özgüvenleri düşüktür ve kendilerini değersiz görme eğilimine sahiptirlerKaygılı kaçıngan bağlanma:Kaygılı kaçıngan bağlanma stilinde ise, çocukluk çağı travması, ihmal veya istismar yaşayan bireyleri görebiliyoruz. Bu bireyler reddedilme korkusu geliştirirler, sürekli endişe içerisindedirler ve çelişkili davranışlar sergilerler.Kaygılı kaçıngan bağlanan bireylerin özellikleri:Yoğun şekilde reddedilme korkusu yaşayabilirlerDuygularını düzenleme becerileri geliştiremezlerSürekli endişelidirler ve çelişkili davranışlar sergilerlerDuygudurum bozuklukları, kişilik bozuklukları, madde bağımlılığı gibi psikolojik sorunlar yaşayabilirlerKendilerine zarar vermek isteyebilirlerİlişkilerde tahmin edilemez ve kafa karıştırıcı davranışlara sahip olma eğilimindedirler. Mesafeli ve bağımsız olmakla yapışkan ve duygusal olmak arasında gidip gelebilirlerHer zaman reddedileceklerine inandıkları için duygusal yakınlıktan kaçınabilirlerPeki bu bağlanma stilleri neden bu kadar önemli? Yukarıda da bahsettiğim üzere ebeveynlerimizle kurduğumuz 4 bağlanma stili aslında ikili ilişkilerde yaşadığımız tüm problemlerin doğrudan veya dolaylı yoldan bir yansıması olduğunu görüyoruz. Öncelikle yapmamız gereken şey küçükken ebeveynlerimizle kurduğumuz ilişkiyi gözden geçirmek, bizi rahatsız eden duygu ve davranışları gözlemlemek ve sonrasında da içinde olduğumuz ikili ilişkide nasıl biri olduğumuzu ve bu ilişkinin bizi nasıl etkilediğini, yaşantımıza olumlu- olumsuz ne gibi etkileri olduğunu fark etmek daha doğru olacaktır. Bunu fark ettikten sonra hissedilen olumsuz duygu ve davranışlarla başa çıkmak sandığımız kadar kolay olmayabilir. Bu noktada uzman birinden yardım almak kesinlikle daha sağlıklı olacaktır.İlişki Sürecinde veya Sonrasında Yardım AlmakBilinenin aksine terapi almak için her zaman büyük ve ciddi problemler yaşamak gerekmez. Bazen sadece içinde bulunduğumuz durumu güvendiğimiz biriyle paylaşmak, kendimizi daha iyi tanımak, kendimizle, ailemizle, çevremizle yaşadığımız olumsuz duygu ve davranışlarla baş etmeyi öğrenmek için de terapi alınabilir.İlişkide yaşadığımız tüm olumsuz duygular ise tek taraflı olmadığı gibi fark etmeden sadece bizi ve partnerimizi değil tüm yaşantımızı etkileyebilir. Bu yaşantının içinde ailemizle kurduğumuz ilişki, arkadaşlık ilişkilerimiz ve iş hayatımız fazlasıyla etkilenebilir. Çocukken ebeveynimizle kurduğumuz ilişki sağlıklı olsa bile yetişkinlik döneminde partnerimizle sağlıklı ilişki kuramayabiliriz. Böyle durumlarda problemi partnerinizle paylaşıp, partnerinizle beraber çift terapisi almak daha sağlıklı olacaktır. Fakat son zamanlarda karşılaştığımız bir diğer durum ise ikili ilişkilerde yaşanılan problemi genellikle tek tarafın üstlendiğini ve problemi tek başına çözmeye çalıştığını gözlemliyoruz. Bu noktada söylenebilecek şey şu; ilişkide daha sağlıklı bir yöne evrilmek, belli başlı değişimler istemek, yaşanılan olumsuz durumların tekrar etmesini önlemek tek taraflı bir istek ve çabayla olmamalı. İlişkide değişimin sağlanabilmesi için partnerinizin bu değişime hazır ve istekli olması gerekir. Unutmayalım ki değişimi istemeyen veya kendini hala hazır hissetmeyen birine ne siz ne de terapist yardımcı olamaz. Sadece çift terapisi için değil olumlu ilerleyen her terapinin vazgeçilmez kuralı; değişimi kişinin kendisi istemeli.Ve son olarak şunları eklemek istiyorum… Terapi sayesinde sağlıklı ilişkinin ne olduğunu bilmek, görmek ve hayatımıza uyarlamak ikili ilişkinin anlamlandıramadığımız, bizi çıkmaza sokan ve içinden çıkamayacağımızı sandığımız o sonsuz gibi gelen döngünün kırılma anlarından biri olduğunu düşünüyorum fakat terapi süreci bazen beklediğimiz gibi kısa süreli veya rahat geçmez. Aksine bazen kendimizin bile fark etmediği fakat paylaştıkça ortaya çıkan olumlu veya olumsuz tüm yaşantıları veya yaşanacakları fark ettiğimiz bir yolculuk sürecidir. Bu yol bazen yorucu olabileceği gibi olumsuz birçok duyguyu da içinde barındıracaktır. İşte bu noktada yapmamız gereken şey terapiyi aksatmadan bu yolculuğa devam etmektir. Ve eminim çıkılan her yol bizi varmamız gereken doğru yere, sağlıklı ben’e götürecektir.

Devamını Oku

Adresi

Rüzgarlıbahçe, Cumhuriyet Cd. No:99, 34805 Beykoz/İstanbul, Türkiye

Uzmanin Adresi

Danışan Yorumları

Soru - Cevap

Rüyaydaymış gibi hissediyorum

... ... - 4 ay önce
Sanki rüyadayim gibiyim başım dönüyor bayılcak gibi oluyorum
Yanıtları Göster (1)

Yardım istiyorum sebebi nedir

B... A... - 4 ay önce
Merhabalar Sürekli çok korkuyorum kötü bir şey olucak diye. Geçmişte aklıma gelen şeylerden yaptığım şeylerden pişmanlık duyuyorum. 3 yıllık ilişkim var çok mutluyum. Ama ılıskımde yaptığım geçmişte yaptığım şeyler aklıma geliyor ve nasıl bunu yapmışım, nasil etmişim diyorum. Sürekli yoruluyorum psikolojik olarak ne yapıcam bilmiyorum. Sürekli Tetikleniyorum ve çok korkuyorum ya geçmişteki başka bir şey aklıma gelirse diye. Her aklıma geleni sevgilime anlatma gereksiniminde bulunuyorum. Örnek vermek gerekirse mesela film izliyorum ve o dizideki çocuk benim önceden beğendiğim birine(sevgilim yokken hoşlandığım kişiye) benziyordu dizideki kızı da kendim gibi hayal ettim. Ve sevgilim varken nasıl bunu düşündüm dedım pişman oldum. 2.ornek vermek gerekirse toplu şekilde oturuyoruz (kızlı erkekli arkadaşlarla) her şeyi konuşuyoruz. Sonra ben o önceden beğendiğim hoşlandığım kişinin muhabbetini açtım mi açmadım mı hatırlamıyorum konu açıldı net hatırlıyorum. ya ben açtıysam. Ben nasıl böyle yaparım diye onu sorguluyorum. Onun konusunu neden açtım niye merak ettım diyorum. Nolur yardım edin
Yanıtları Göster (1)

İlişki

... ... - 8 ay önce
Merhaba, benim 3 seneden fazla bi ilişkim var ve uzak mesafe ilişkisi. Bu süre zarfında ilişkide çok fazla kavga ettik ve çok yıprandığım dönemler oldu. Yine bi dönem büyük bir kavga ettik ve ben sevgilimin beni sevmediğini umursamadığını düşündüm. Sürekli onu düşünmekten ve üzülmekten kafayı yiyecektim. Kendimi savaş oyununa verdim ve ordan birisiyle oyuna girmeye başladım ve o kişiye ilişkim yok dedim. Konuştuğum kişi benim görüntümü bilmiyordu ve o kişiyle flört olmasa da oyuna girip oynuyordum. Daha sonra bunun önünü kestim ve bir daha böyle bir şey yapmadım. Bu olayın üzerinden 1 buçuk sene geçti ve sevgilime söylemedim. Ama şu anda içim içimi yiyor vicdanım rahat etmiyor çünkü şu an çok iyiyiz ve evlenmeyi düşünüyoruz. İç sesim bu olayı sevgilime söylemem için baskı yapıyor. Ama söylersem beni bırakır diye çok korkuyorum ne yapacağım ben?
Yanıtları Göster (3)
Toplam 23 soru. Tümünü Gör