
Zeynep, sigorta faturası ya da bozulan araba gibi sinir bozucu olaylar karşısında kontrolünü kaybetti. Ancak kısa süre sonra durup düşünmeye başladı. Örneğin, trafikte hızından dolayı ona sinirlenen bir sürücüye karşı hemen öfkelenmek yerine, durumu empati penceresinden yorumladı: "Belki önemli bir randevuya geç kalıyordur ve çok streslidir."
Bu bilişsel yeniden çerçeveleme anları, Zeynep'e şunu gösterdi: Bizim dışımızdaki olayları kontrol edemeyiz, ama olaylara verdiğimiz tepkiyi kontrol edebiliriz.
Şikayet etmeyi bırakmak, sadece susmaktan ibaret değildir. Bu bir zihinsel hijyen pratiğidir. zeynep zihin yapısında yarattığı 6 kalıcı değişim:
Zeynep, içini döktüğü konuların çoğunun (hava durumu, başkalarının davranışları vb.) onun kontrolünde olmadığını fark etti. Bu farkındalık, enerjisini anlamsız kaygı yerine, değiştirebileceği şeylere yönlendirmesini sağladı. Köpeğim gece uyurken kusarak halıyı mahvettiği, uykumu böldüğü ve temizlik zorunluluğu yarattığı zaman, Odağımı, bu küçük dostumun hayatıma kattığı koşulsuz sevgiye ve neşeye çevirdim.
Şikayetlerin büyük çoğunluğu "ya şöyle olursa" gibi gelecekle ilgili endişeler veya henüz gerçekleşmemiş senaryolara yönelikti. Şikayet etmeyi durdurmak, onu otomatik olarak şimdiki ana odakladı. Bu farkındalık pratiği, gereksiz anksiyete ve stresi azalttı.
Şikayet etmeyi bir bağ kurma aracı olarak kullanmayı bıraktı. İnsanlarla ortak dertler üzerinden yakınlaşmak yerine, pozitif konular ve iltifatlar üzerinden sohbet başlatmaya başladı. Bu değişimle birlikte, iyi tutumun bulaşıcı olduğunu ve insanların daha çok olumlu enerji veren kişilerle vakit geçirmeyi tercih ettiğini keşfetti.
Başkalarını (yavaş yürüyen, geç kalan) eleştirmeye odaklanmak yerine, kendi tepkilerine odaklanmaya başladı. Başkasını yargılamak yerine, kendi yaptığını sorguladı: "Belki de ben çok acele ediyorum?" Bu, duygusal tepkilerinde öz-sorumluluk almasını sağladı.
Psikoterapistler, hayatımızdaki olumsuzluklara odaklanmanın stres hormonlarını artırdığını ve yaşam kalitesini düşürdüğünü belirtir. Zeynep, odağını olumluya çevirmeyi seçtiğinde, genel ruh hali ve mutluluk seviyesi belirgin şekilde yükseldi.
Şikayet edebileceği bir durum olduğunda, durup mutlaka teşekkür edebileceği bir şey aradı. İş yüzünden geç saatlere kadar çalışması gerektiğinde bile, "En azından bir işim var" diye düşündü.
Minnettarlık, sadece güzel bir duygu değil, aynı zamanda öğrenilebilen güçlü bir zihinsel beceridir. Şikayet etmeyi bırakmak, beyninize bilinçli olarak daha mutlu ve huzurlu bir bakış açısı geliştirmeyi öğretir.
Eğer siz de kendinizi bu kronik şikayet döngüsünün içinde buluyor ve bu olumsuz düşünce kalıplarını kırmakta zorlanıyorsanız, profesyonel rehberlik almak çok faydalı olabilir.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) gibi yaklaşımlar, otomatikleşmiş olumsuz düşüncelerinizi fark etmeniz, onları sağlıklı çözümlerle değiştirmeniz ve kalıcı minnettarlık pratiğini hayatınıza dahil etmeniz konusunda size destek olabilir.
Minnettarlık göstermek, gördüğünüz bir iyiliğe, yardıma ya da değere karşılık olarak sözlü veya davranışsal biçimde teşekkür ve takdirinizi ifade etmektir.
Minnettar hissetmek, hayatta sahip olduğunuz iyi şeylere (sağlık, ilişkiler, fırsatlar) veya size yapılan olumlu bir harekete karşı içten gelen bir şükran ve kıymet bilme duygusudur.
"Sana minnettarım," dediğinizde, o kişinin yaptığı bir şeyin size büyük bir değer kattığını, yardımcı olduğunu ve bu iyilik için derin bir teşekkür duyduğunuzu belirtirsiniz.
Minnet, pozitif psikolojide sevgi ve neşeyle ilişkilendirilen, odak noktasını sahip olunanlara çeviren, huzur ve iyimserlik hissi veren, güçlü ve dönüştürücü bir duygudur.