1. Uzman
  2. Zümrüt Yaren SERT
Zümrüt Yaren SERT

Zümrüt Yaren SERT

Uzman Klinik Psikolog

Uzmanlıklar: Travma ve İlişkili Bozukluklar , Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları , Depresyon ve Mutsuzluk
Uzmanlıklar: Travma ve İlişkili Bozukluklar , Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları , Depresyon ve Mutsuzluk
Online Terapi
süre 50 dk
ücret 700
Yüz Yüze Terapi
süre 50 dk
ücret 800

Hakkında

Uzman Klinik Psikolog ve Aile Danışmanı Zümrüt Yaren Sert, Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden mezun olmuştur. Yüksek Lisansını Gelişim Üniversitesi Klinik Psikoloji alanında ” Sağlık Çalışanlarında Travma Sonrası Stres Bozukluğu ve Bağlanma Stilleri Arasındaki İlişki ” konulu tez çalışmasıyla tamamlamıştır. Çalışma hayatına 2019 yılında Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde başlamıştır. 2021 yılı ile birlikte İstanbul’da bulunan özel bir anaokulunda çalışma hayatına kurum psikoloğu olarak devam etmiştir. Yeni bir adım olarak, kurmuş olduğu “Luz Psikoloji” bünyesinde danışanlarını kabul etmektedir. Çocuk , Ergen ve Yetişkinler ile çalışmalarını yürütmektedir. Ağırlıklı olarak Bilişsel ve Davranışçı Terapi, Sanat Terapisi, Deneyimsel Oyun Terapisi yöntemlerini kullanmaktadır. instagram--> psikolog.zumrutsert

Danışmanlık/Terapi Süreci Hakkında


Terapi Süreci :

Yetişkin danışanlarım ile seanslarımda Bilişsel Davranışçı Terapi ve Sanat Terapisi ekolleri ile ilerlemekteyim.

Seans süresi 50 dakikadır. Görüşmelerin haftada bir olacak şekilde oluşturulması , terapi sürecinin daha etkin ve sağlıklı şekilde devamı açısından önemlidir.

Önemli yaşam olayları , kriz durumları ve danışanın özel durumuna bağlı olarak iki haftada bir görüşme planlanabilmektedir. Bilişsel Davranışçı Terapi seansları yaklaşık 6- 12 seans sürmektedir. Bu süre danışana ve öyküsüne göre kısalabilmekte ya da uzayabilmektedir.


Bilişsel davranışçı terapi etkili bir yöntem mi?

Bilişsel ve davranışçı yöntemleri öğrenen kişiler, bilişsel hatalarını da belirlediklerinden, terapi sonlandıktan sonra da stresli durumlarda olumsuz düşüncelerden kaçınarak, sorunlarının gelecekteki tekrarlarını önleyebilirler. Bilişsel davranışçı terapi ile ilgili yapılan çalışmalarda, bu yöntemin birçok psikiyatrik hastalığın tedavisinde tek başına etkili olduğu, aynı zamanda birçok psikiyatrik rahatsızlıkta da yaşam kalitesinin artırmak amacıyla ilaç tedavisine eklendiği belirtilmektedir.


Çalışma Alanlarım (Yetişkinlerde ) :


  • Anksiyete bozuklukları
  • Panik atak
  • Depresyon
  • Obsesif kompulsif bozukluk
  • Travma sonrası stres bozukluğu
  • Bipolar bozukluk
  • Aile terapileri
  • Uyku bozuklukları
  • Öfke kontrol bozukluğu
  • Fobiler
  • Kayıp ve Yas
  • Stres Yönetimi
  • Yetersizlik ve Değersizlik Algısı
  • Özgüven ve yeterlilik sorunları
  • Psikolojik Testler


Çalışma Alanlarım ( Çocuklarda ) :


  • Bağlanma sorunları / Zorlu Doğum
  • Ayrılık Anksiyetesi
  • Uyku, yeme ve tuvalet problemleri
  • Enürosiz (alt ıslatma) /Enkopresiz (kaka tutma- yapma zorlukları)
  • Kaygılar ve Korkular / Fobiler ve Tikler
  • Seçici dilsizlik / sessizlik
  • Ailevi yaşantıdaki değişiklikler (yakınını kaybetme, ölüm, yas, taşınma vb.)
  • Boşanma sonrası adaptasyon sorunları
  • Kardeş kıskançlığı / Davranışsal gerileme
  • Evlatlık alınma / edinilme durumu
  • Okula başlama ve uyum sorunları / Davranışsal problemler
  • Saldırganlık / Öfke veya Zorbalık, saldırıya uğra(t)mak
  • Düşük öz-benlik saygısı / Sosyal içe kapanıklık
  • Dikkat eksikliği ve hiperaktivite (aşırı hareketlilik)/ Dürtüsellik
  • Tıbbi nedeni olmayan bulantılar/baş ağrıları,
  • İletişim problemleri / Sınır koyma sorunu,
  • Gecikmiş gelişim / Fiziksel yetersizlikler


Çalışma Grupları

Okul Öncesi Çocuk (0-6) Çocuk (6-12) Yetişkin (18-65) Ergen (12-18)

Terapi Yaklaşımları

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) Filial Oyun Terapisi (PCIT) Deneyimsel Oyun Terapisi Sanat Terapisi

Eğitimler

İstanbul Gelişim Üniversitesi - Yüksek Lisans - Klinik Psikoloji Bahçeşehir Üniversitesi - Lisans - Psikoloji

Sertifikalar

Çocuk Değerlendirme Ve Dikkat Testleri Eğitimi ( Uygulayıcı ) - Aktif Psikoloji - 14.11.2018 Denver 2-gelişimsel Tarama Testi - Çocuk Nörolojisi Derneği - 11.7.2019 Okul Psikoloğunun Eğitimi - Mita Psikoloji - 11.6.2020 Uluslararası Onaylı I. Düzey Deneyimsel Oyun Terapisi - Psikoloji İstanbul - 21.9.2020 Bilişsel Ve Davranışçı Terapiler Eğitimi - Davranış Araştırmaları Ve Terapileri Merkezi - 7.11.2020 Filial Terapi Ebeveyn Çocuk İlişkisi Uygulayıcı Eğitimi - Elif Macit Akademi - 20.2.2021 Okulda Pozitif Disiplin - Amos Eğitim Ve Danışmanlık - 9.11.2021 Aile Danışmanlığı - Milli Eğitim Bakanlığı - 20.3.2021 Oyun Grubu Ve Atölyeler Düzenleyen Bir Uzman Olmak - Ola Eğitim - 14.4.2022 Tuvalet Geçişi - Psikoloji İstanbul - 11.5.2021 Moxo Dikkat Testi Uygulayıcı - Moxo Türkiye - 16.10.2022 Sanat Terapisi - Ev Okulu Derneği - 22.12.2022

Blog Yazıları

Kendimizi ” Sabote ” ediyor olabilir miyiz ?

Spora başlama kararınızı yarıda bıraktığınız , kilo vermeyi ve sağlıklı beslenmeyi istediğiniz halde daha çok yediğiniz , yarınki sınava çalışmanız gerektiğini bildiğiniz halde kendinizi halsiz ve hasta ve depresif hissettiğiniz , yeni bir işe başlamak istediğiniz için başvurduğunuz işin mülakatına ” bir şekilde ” gitmediğiniz zamanlar oldu mu ? Cevabınız çoğunlukla ” evet ” ise kendinizi sabote ediyor olabilirsiniz.Performansımızı önemsediğimizde, ancak başarı olasılığımızdan şüphe duyduğumuz zamanlar , benliğimizi korumak amacıyla kendini sabote etme adı verilen bir davranış sergileyebiliyoruz. Bu davranış, özellikle yeni çabalar içine girdiğimizde ortaya çıkar .Oldukça sinsidir ve çoğu zaman asıl resmi görmemiz oldukça zor olabilir.Bazen kendimizi bilinçli bir şekilde sabote ederken ( Diyetteyken bol kalorili bir tatlı yemek gibi ) , bazen de bilinçsizce ( kaygılandığınız bir ödeve başlamak için sona güne kadar beklediyseniz ) sabote ederken bulabiliriz.Psikoloji literatüründe, ”’başarısızlık korkusu”, “mükemmeliyetçilik”, “risk almak” ve “hata yapmak” korkuları da, kendi kendini sabote etmek kavramı içinde değerlendiriliyor. Elliot ve Thrash isimli araştırmacıların şu saptamasına katılmamak olası değil. “Kişiler, hata yapma korkusu nedeniyle, çeşitli durumlara hazırlık yapmayı ertelemekte, olumsuz çıktılar oluşturarak, olası başarısızlık sonucu yaşayacakları utanç duygusundan benliklerini korumaya çalışmaktadırlar.Peki Neden kendimizi sabote ederiz ?Bireyler kendileri hakkında olumlu duygulara sahip olmayı, kendilerini yeterli hissetmeyi ve yaşamları ile ilgili başarı ya da başarısızlık olasılıklarına ilişkin önemli sonuçları kontrol edebilmeyi isterler . Kendini sabote etme davranışları bireylerin başarısızlıklarını dışsallaştırmalarına olanak sağladığı ve böylece benliklerini koruduğu için tercih edilen davranışlardır. Dolayısıyla, bireyin benliğini korumak için kendini sabote etme davranışına ihtiyaç duymamasını sağlamak, sabotajı önlemek için en uygun yardım yaklaşımlarından biri olmaktadır. Bu bağlamda, öz-yeterlilik, kendiliğin olumlu algılanması, öz-saygı gibi benlik ile ilişkili özellikler önem kazanmaktadır.Kendimizi sabote etme, çocukluğumuzdan itibaren kendiliğimize ve başarıya ilişkin geliştirdiğimiz olumsuz bilişsel yapılardan kaynağını almaktadır. Örneğin Çocuğa, akademik başarı gibi belirli görevlerdeki performansına dayalı olarak değerli olduğu duygusunun aşılanması çocuğun ebeveynlerine başarılı görünmek, onları mutlu etmek, onların dikkatini çekmek ve kendilik değerini korumak için kendini olduğundan daha yetenekli ve zeki gösterme çabası içine girmesine yol açabilmektedir. Zaman içinde bu eğilim kendini sabote etme davranışlarını ortaya çıkarmaktadır.Kendini sabote etme stratejilerinin kullanımındaki ana nedenlerden bir diğeri ise, hata yapma korkusudur. Hata yapma korkusu nedeniyle kişiler çeşitli durumlara hazırlık yapmayı ertelemekte, olumsuz çıktılar oluşturarak olası başarısızlık sonucu yaşayacakları utanç duygusundan benliklerini korumaktadırlar.Kendini sabote etme stratejisinin kullanımına neden olan etkenlerin bazıları isekaygı üzerine temellendirilmektedir. Özellikle yeterliği değerlendirmeye yönelik eylemlerin yapılacağı durumlarda birey başarılı olamama ya da yetersiz olma ihtimaline ilişkin bir kaygı yaşamaktadır. Birey, başarısız olabilme düşüncesine eşlik eden bu kaygıları giderebilmek için çeşitli arayışlar içerisine girmektedir. Ancak birey, arayış içerisine girdiği yöntemler arasından genellikle kendisini başarısız gösterme ihtimali olanları ortadan kaldırmayı tercih etmektedir.Peki kendimizi sabote ettiğimizi nasıl anlayabiliriz ?Öncelikle en yaygın davranışlardan biri ” Erteleme Davranışı ” ve ” Her yere geç kalma ” olarak karşımıza çıkar. Devamında ” Sorumluluklardan kaçma” , ” Hazırlık Eksikliği ” , ”Zorlandığında vazgeçmek ” , ” Girişken olmamak ” gibi davranışlar takip eder.Kendimizi sabote etmeyi nasıl durdurabiliriz ?Öncelikle “Kendi kendini sabotaj” eylemlerinden korunabilmek için öz yeterlilik kavramı, yani, insanın kendini pozitif algılaması; öz saygı gibi benlik ile ilişkili özelliklerin önemli olduğunu söyleyebiliriz. Öz yeterlilik algısının, çocukluk dönemlerinden itibaren geliştirilmesinde ebeveynler ve onlarla olan ilişkiler önem taşıyor. Benlik gelişiminde ebeveyn-çocuk etkileşiminin kalitesi, bireylerin gelecek dönemlerdeki yaşam kalitesini ve davranış şekillerini etkiliyor.Sabote edici düşüncelerinizi tanımlayın. Gün içinde sayısız düşünce zihnimizden gelir ve geçerler. Bazen hangi düşünce bizi olumsuz etkiliyor , hangi düşünce bizi baltalıyor farkında olmayabiliyoruz. Öncelikle bu düşünceler neler olabilir bir düşünelim. Bu tarz bir düşüncenin aklımızdan geçtiğini hissettiğimiz anda durun ve bu düşüncelerinizi gözden geçirin.İç ses diyologlarınızı değiştirin.Yeni bir serüvene atılırken kendimize söylediğimiz olumsuz sözler çok da işimize yaramaz. Kendinize acımasız davranmayın. Başkalarını gösterdiğiniz şefkati ve anlayışı kendinize gösterin. Her zaman aynı hayatları tekrarlamak zorunda değilsiniz…Kendinizi destekleyici davranışlar geliştirin.Kendinize söyleyeceğiniz pozitif şeyler neler ? Seçenekleriniz neler ? Hedeflerinize ulaşmanızı sağlayan birden fazla yol var mı ? Daha önceki başarılarınızı gözden geçirerek daha başarılı olmak için nasıl dersler çıkarabilirsiniz ?Sosyal Çevrenizi gözden geçirin.Sizi aşağı çeken insanlarla daha az , ilham veren kişilerle daha çok vakit geçirmeye çalışın. Çevrenizde size cesaret veren kişiler bulundurmaya çalışın.Hedeflerinizi belirleyin.Hedeflerinizi koyarken yeteneklerinizi doğru şekilde kullanabileceğiniz , gelişiminizi destekleyen hedefler belirleyin. Unutmayın , herkesin ritmi aynı değildir. Kendimizi tanımak hedef koymada önemli bir faktör. Asıl hedefinize ulaşmak için adımlarınızı günlük ve haftalık planlara bölmek hem gözünüzü korkutmayacak hem de hedefin ulaşılabilirliğine atıfta bulunmanıza yardımcı olacaktır. Her gün spor yapmak bugüne kadar sporu çok fazla aralıklarla ve belki hiç yapmamış biri için gerçeklikten uzak bir hedef olacaktır. Küçük adımlarla üç günde bir şeklinde bir planlama yapmak hedefinizin tamamından vazgeçmenizi engelleyecektir.Hangi durumlarda bir uzmana danışmalıyız?Kendine sabote davranışımız günlük işleyişimizi etkileyen, hedeflerimize erişmemizi engelleyen ve belirli kısır döngüler içinde kalmamıza yol açan duruma geldiğinde uzmana danışmak gerekir.Uzman Klinik Psikolog Zümrüt Yaren SERTKAYNAK :Özçetin, Y. S. Ü., & Hiçdurmaz, D. (2016). Kendini Sabote Etme ve Ruh Sağlığı Üzerine Etkisi. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 8(2), 145-154.https://www.psychologytoday.com

Devamını Oku

Çocuklar İçin Regülasyon

Regülasyon diğer bir adıyla duygu düzenleme , kişide doğuştan gelen bir yetenek olmaktan ziyade doğum sonrası kazanılan ve bakım veren kişinin oldukça etkin rol aldığı bir beceridir. Duygu düzenleme becerisi, yoğun hisler içindeyken dengede kalabilmeyi , kendimize ve çevremize zarar vermeden duygularımızı sağlıklı bir şekilde ifade edebilmeyi kapsar. Aynı zamanda bireylerin hedeflerine ulaşabilmeleri ve sosyal hayata uyum sağlayabilmeleri için duygusal uyarılmanın başlaması, sürdürülmesi ve yönetilmesini içerir. Kişi tüm bunları yaparken, duygu düzenleme stratejilerini kullanır. Duygu düzenleme becerisi çocuklara , duygularını ve tepkilerini daha sağlıklı ifade edebilmelerini ve problemleriyle daha iyi baş edebilmelerini sağlar. Bebekler ilk doğduklarında duygu düzenleme becerisi tekniklerinden yoksun oldukları için ‘’ağlamak’’ kendilerini regüle edebilmeleri için ilk başvurdukları yöntem oluyor. Yaşamın diğer yıllarında ise ebeveyn regülatör görevinde karşımıza çıkıyor. Örnek verecek olursak , çocuk yere düşüp her ağladığında bakım veren kişi kısa zamanda yanına gelip onu teselli ettiği için , sevgisini ve güvenini hissettirdiği için bundan sonraki diğer benzer anlarında çocuk bekleme süresini artık tolere edebiliyor. Çünkü o zaman çocuk için dünya bilinir ve güvenilir bir hale geliyor ve bu durum çocuğun duygu düzenleme becerisi kazanmasında önemli bir adım olmuş oluyor.Çocukların regülasyonları için yardımcı olabilecek bazı teknikler :Fiziksel temasta bulununSarılın.Çocuğunuzu bir battaniye ile sarıp sarmalayabilirsiniz ve kucağınızda sallarken ona ninni söyleyebilirsiniz ya da dinlendirici bir müzik açabilirsiniz. Gıdıklama ve boğuşmanın olduğu oyunlarda regülasyon için değerli yöntemlerden biri.Fiziksel egzersiz yapmasını sağlayınÇocuğunuzun fiziksek olarak egzersiz yapmasını, hareket etmesini sağlayın.Doğada yapacağınız uzun yürüyüşler, beraber oynayacağınız zıplamalı oyunlar ve egzersizler çocuğunuzun duygu düzenlemesine yardımcı olacaktır.Duygularını ifade etmesine olanak tanıyın ve rol model olun.Çocuğunuzun o anda ne hissettiğini, hangi duygular içinde olduğunu ifade etmesine yardımcı olun. Bunun için onu cesaretlendirin. Arkadaşları oyununa katılmadığında ‘’ Seninle oynamamaları seni üzdü, bunu görebiliyorum.. Seninle oynamalarını isterdin. ‘’ gibi ifadelerle onu anladığınızı kelimelere dökün. Bu ona sonraki seferde duygularını daha rahat ifade edebilmesi için cesaret verecektir. Ayrıca sizin de günlük hayatta üzgün hissettiğiniz durumlarda bunu cümlelerle ifade edebilmeniz çocuğunuziçin rol model olacaktır.Birlikte nefes egzersizi alıştırmaları yapınNefes , durup düşünmek , sakinleşmek ve regüle olabilmek için bize yardımcı olan en önemlitekniklerden. Doğru nefes almak, kendimizi regüle edemediğimiz anlarda, öfkeli olduğumuzda duygularımızı düzenlememizde aktif rol oynar. Çocuğunuz öfkelendiğinde veya yoğun duygular ile boğuştuğu sırada , durup nefesini dinlemesini sağlamak, nefese odaklanmasına yardımcı olmak, birlikte nefes alıştırmaları yapmak duygu regülasyonunda önemli bir nokta.

Devamını Oku

Adresi

Ahmediye, Halk Cd., Üsküdar/İstanbul, Türkiye

Uzmanin Adresi

Danışan Yorumları

Soru - Cevap

Kendime gelemiyorum

M... ... - 20 ay önce
Son zamanlarda sürekli olarak halsiz hissediyorum hiç bişey yapmak gelmiyor içimden tahammülsüzüm. Sürekli uyumak istiyorum bunun için de sürekli eşimle kavga ediyoruz neden böyleyim yada ne yapabilirim.
Yanıtları Göster (1)

İngilizce çift terapisi

Sahsi - 21 ay önce
Eşimle cift terapisi almak istiyoruz. Fakat uzun vadede bu website üzerinden terapiye devam etmek istiyoruz. İngilizce olarak terapiyi saglayabilir misiniz? Bu website uzerinden terapi aldigim birkac psikolog kendi kisisel gerekceleri ile bu website ile ilisiklerini kestikleri icin terapi yarim kaldi. Acaba bu platform uzerinde ne kadar aktif kalmayi planliyorsunuz? Tesekkurler
Yanıtları Göster (1)

Araba kazası sonrası oluşan travma

Berfin - 3 yıl önce
Merhaba. Bugün bana araba çarptı. O sahneler gözümüb önünden gitmiyor. Bu durumun benim günlük hayatımın etkilemesini istemiyorum. Daha kalıcı izler yaratmadan bu noktada nasıl davranmalıyım? Teşekkür ederim.
Yanıtları Göster (1)
Toplam 3 soru. Tümünü Gör