Betül BOZOĞLAN - Blog Yazıları

sevgili okuyucu bugun kendi terapi sürecimi ve bu sürecteki değişimin nasıl başladığını anlatmak istiyorum ; öncelikle kendime çok uygun olan bir terapistle tanışmam sanırım hayattaki en güzel ikinci şansımdı birinci en güzel şansım ise şema eğitimini aldığım hocalarımdı, terapinin başlangıc aşamaları benim için oldukça sancılı ve ağırdı gerçekten de terapi ameliyat olmak gibiydi gerçek bir ameliyattan farkı ise yaranın nerede olduğu derinliğini bulmak ve kendi kendime yapıştırdığım pekte işe yaramayan yara bantlarını çıkartıp daha işe yarayan yöntemlerle terapisitiminde yardımıyla sarmak oldu iyileşmeye başladığımı hissettiğimde ilk kullandığım güzel ve şefkatli çümlem şu oldu : ben buna değerim ben kıymetli ve biriciğim bunu düşünmenin yanı sıra hiissetmenin vermiş olduğu haz benim için hayatım için oldukça iyileştiriciydi.Sanılanın aksine terapi oldukça rahatsız edici bir süreçtir çocuk yanı görmek onu fark etmek onun acılarını nörofizyolojide yeniden hissetmek sancılıdır terapide amaç çocuk yanın duygularını regüle etmeye yani çocuğun taşıyamayacağı kadar ağır olan o duyguları hafifletmektir, çocukluk yaşantınızı geçmiş deneyimlerinizi aile öykünüzü bilmiyorum fakat bu yazı bugun dikkatini çektiyse sevgili okuyucu iyileşmeye adım atmanı ve çocuk yanının ihtiyaçlarını fark etmeni sağlayacak bir terapist eşliğinde çocuk yanına dokunulmaya hala onun için burada olduğunu hissetmeye ihtiyacı var çünkü sen buna değersin ...uyum bozucu ebeveyn iç seslerimiz ;bir koşu maratonundasınız ve koşmaya başladınız bir yerde tıkandığınızı zorlandığınızı fark ettiniz durup soluklandığımızda iç sesler devreye girer "daha iyi ol" " daha hızlı ol" " durma" "kazanmalısın" " yapman lazım" veya " beceriksizsin" "neyi başardın ki" " diğerleri kadar iyi değilsin" " sen bunu hak ediyorsun" her iki seste bizim için uyum bozucudur her iç ses eski bir dış sestir . Bu annemizin eleştirel sesi babamızın talepker sesi öğretmenimizin cezalandırıcı sesi akranlarımızın küçümseyici sesi ve daha bir çok geçmiş yaşantı sesleri olabilir terapide biz bu sesleri şefkatli seslere çevirmeye çalışrız tabi bu kolay değildir çünkü bu iç sesler üzerizime yapışıp kalmış otlar gibidir . Bu iç seslerin varlığının bize her hangi bir katkısının olmadığını fark etmekle başlayabiliriz , kumdan kale yapmaya çalışan bir çocuğa "berabat iş çıkarttın " demenin çocuğu hırsalandırmayıp bir köşeye kabuğuna çekileceği ve hatta ağlayacaktır. Kendimizi eleştirirkende öncelikle bu sesi etiketlemek ve fark etmekle başlayabiliriz ardından bu sesi daha şefkatli sevecen anlayışlı bir sesle çevirmeye çalışmak işe yarar olacaktir .bu ses bir yazarın sesi olabilir bir terapistin sesi olabilir veya çevremizde bir yetişkinin sesi olabilir bu ses fakat eleştiren sesin çalışan bir mekanizma olduğunu ve bunların bizleri yönettiğini unutmamak ilk basamakta kurtarıcı olacaktırBABAMIN SEVGİ DİLİ:DOYURMAKanne babalar çocuklarını sevdiklerini onlara değer verdiklerini doğrudan söylemeyi değilde bunu dolaylı göstermeyi yapıyor olabilirler örneğin çocukken kaybettiğiniz bir eşyayı sizinle canla başla araması, size sevdiğiniz yemekleri yapması gibi dolaylı şekilde sevgilerini gösteriyor olabilirler burdan ebeveyinlere önerim çocuk dolaylı şekilde sevgiyi fark etmeyebilir doğrudan çocuğa onun değerli olduğunu, sevilebilir olduğunu,kıymetli olduğunu teması kullanarak çocuğa sık sık tekrar etmeleri. (Nar için babama teşekkürler bende seni seviyorum babacım )strateji kullanarak kendimizi birine aşık edebilir miyiz: adil yıldırım ve diğer şaklabanlarbu adam ve nicesinin yaptığı şey aslında kişiyi kendisini sorgulamasını durduran sorunu dışarıya bağlayan kestirmeden giden yollar seçtiren ve bence insanların belkide terapiye kendi iç dünyalarına mesafe koymasına sebep olan karşı cinse göre hayatı şekillendiren ve uyumlandıran stratejiler içerir bir yalanı en iyi inandırma yöntemi aralara doğru olan şeyler katmaktır bu adam ve nicesinin yaptığı malesefki bu bazı gerçekler söylüyor bunlar doğru ama elle tutulur yanı daha az , aşkta sevgide strateji yapmadan bende ne oluyor ben neden böyle hissediyorum ben neden karşı tarafın ilgisini çekmek vazgeçilmez olmak istiyorum ben neden tekrar eden ilişkiler yaşıyorum benim bağlanma türüm nasıl ve ben ne istiyorum sorularını kendilerine sormaları karşı cinsi anlamaktan daha kolay ve konforlu çünkü karşı cins sizin hayatınızın belli dönemlerinde olacak fakat siz kendinizle baş başa kalmaya devam edeceksiniz kestirme yol daha cazip gelebilir başlangıçta 4 -5 adımda vazgeçilmez ol videosunu dinlemkle kişinin kendisine dönmesi kendini fark etmesi kadar zor olmayabilir ama uzun vadeli faydasının daha etkili olduğunu garanti edebilirim.terapi: yas süreciDoğada yürüyüş gezinti meditasyon yaptıktan sonra insanlardanterapi gibi geldi kelimsesini çok sık duyar olduk ,terapi bisiklete binmek , gezmek gibi keyif verici bir süreç değildir kişinin kendi çocuk yanını görmesi onunla yüzleşmesi ona bakması oldukça zorlayıcı ve sancılıdır hatta aynı bir yas süreci gibidir terapinin ilk aşamasında çocuk yanın zorluklarını ihtiyaçlarını görmezden gelip inkar edebiliriz fakat terapinin ilerleyen sürecinde bir öfke sarar etrafımızı anneye babaya kardeşlere ,öğretmene veya hatta arkadaşa yoğun bir öfke hissederiz . İyileşme işte bu öfkenin ardından kendini gösterir ihtiyacını alamamış çocuk yanımız anne babaya gösteremediği çıkartamadığı öfkeyi terapi seanslarıyla regüle etmeye yani hafifletmeye çalışırız çünkü çocuk yanın öfkesi hiç bir zaman buharlaşıp yok olmaz . bize ihtiyaçlarımızı vermeyen bir partner bulup öfkeyle ona saldırabiliriz " beni neden aramıyorsun beni neden önemsemiyorsun beni neden yalnız bıraktın " bunlar aslında çocuk yanın bir zamanlar anne babaya çıkartamadığı öfkenin kendini deneyimletecek yeni bir alan bulması öfkeyi akıtacak bir kanal yaratması anlamı taşır,bu döngüyü kırmak neyseki terapi ile sağlanabilmektedirDevamını oku

Yayınlanma: 29.10.2023 21:49

Son Güncelleme: 11.11.2023 18:43

Nedir şema terapi ?Ben şemaları şöyle tanımlıyorum, bir ağaç düşünün ağacın dalları bizim düşüncelerimiz ve bu düşünceleri değiştirmek iyileştirmek,canlandırmak ağacın dallarını budayarak mümkün ve kolaydır. Ağacın kökleri ise bizim temel inançlarımızdır işte o temel inançlara ben şema diyorum, değiştirilmesi onarılması oldukça zaman ve emek ister çünkü şemalar yani temel inançlar çocuk yaşlarda oluşur bu şemalar okadar bizimle ve bizdendir ki , bizi yönetir hakimiyeti altına alır hele de bu şemalar uyumsuz şemalarsa... tekrar eden ilişki örüntülerinden ,depresyona ,kaygı bozukluğuna ,bağımlılıklara ve hatta cinsel işlev bozukluğuna kadar uzanan çeşitli psikolojik problemler bizimle birlikte gelir. Eğerki bu problemlerden birini veya bir kaçını yaşıyorsan kendine şu soruyu sorabilirsin ; çocukken al(a)madığın hangi ihtiyaç hangi davranışı tekrar etmene sebep oluyor ve çocuk yanının neye ihtiyacı var ?bu sorunun cevabını bulmak kolay olmayabilir hatta çoğu zaman çocuk yanımızı görmezden gelmeyi seçeriz , hepimiz değerli ve biriciğiz en azından böyle olduğumuza inanmak istiyoruz .Yukarıda saydığım herhangi bir belirtiye sahipseniz profesyonel destek almaktan çekinmeyin ,Sevgi aidiyet ihtiyacı: Duygusal yoksunluk şemasıSizlere keşke daha önceden bilseydim diyeceğiniz bir kaç konudan bahsetmek istiyorum. Bizi yöneten gizli güçler yani şemalardan bahsedeceğim, şemalar hayatımız için uyum bozucu olabilmekle birlikte bazen yap(a)madığımız şeylerin de şema kaynaklı olabileceğine değineceğim. 18 uyumsuz şemadan sevgi aidiyet alanıyla ilgili olan duygusal yoksunluk şemasıyla başlamak istiyorum ;kimse için özel değilim ,kimse kimseyi gerçekten sevmez,benimle ilgelnmedi, hayatımda yeterince sevgi ve yakınlık yok ,inançlarını içeren bu şema bazen bizi sevgi körü yapar bazen de bizi kendisine teslim olmaya yani bu inanca sıkı sıkı sarılmaya sebep olur . nasıl oluşur bu şema : çocukken duygusal ihtıyaclarımızın tam olarak karşılanmaması sonucu oluşur ,aşk hali veya aşk arayışı aslında içimizdeki yalnız çocuğun paniklemiş halidir,çocukken eğerki mesafeli,soğuk,telaşlı,yoğun,öfkeli,sıcaklık göstermyen anne baba varlığı varsa çocukluk hikayemizde bizler için bu şema kaçınılmaz olabilir, çocukken alamadığımız ihtiyaçalarıbir çocuğun panik ve çaresizlik haliyle yetişkin yaşamımızda arayıp bulmaya çalışırız, duygusal yoksunluğu bir nebze fark ettiyseniz kendinizeşu soruyu sorun şuanki ihtiyacım yetişkin benin ihtiyacı mı yoksa çocukken ki benin ihtiyacı mı ,bir çocuk ihtıyacının ne olduğunu nasıl alacağını bilmez eğer bu ihtiyaç çocuk bizin ihtiyacıysa muhetemelen kimden ne aldığımız ne alacağımızla ilgilenmeyiz ve bu bizi yanlış insanlarda zaman kaybetmeye ve hatta orada kalmaya iter ,yetişkin siz ise neye ihtiyacınız olup olmadığını bilir istekleriniz karşılanmayan yerde fazla zaman kaybetmezsiniz ,bu şemayı fark etmek ve şiddetini azaltmak malesefki kolay olmayabilir.biri beni gerçekten tanısa sevmez kusurluluk şemasıkusurluluk şemasına sahipseniz şu inançların sizi yönettiğinden bahsedebiliriz,Kendimi diğer insanlardan eksik hissediyorum.,bedenimi beğenmedi,bende bir şeyler eksik,kiloluyum, biri beni gerçekten tanırsa benden soğur.bu şemanın gelişmesinde eleştirel anne baba tutumu rol oynamaktadır ,bu şemaya teslim olursak çevremizde kabul edici insnalrdan ziyade daha eleştirel arkadaş,partner seçimlerinde bulunuruz bu şemaya sahipsek dikkatt narsisitik örüntüye sahip insanlar bize daha çekici gelebilir, şemalar kendilerini gerçekleştirmeyi severler , sosyal medyada sıkça duyduğumuz kendi sev hikayesi aslında bu şemanın üstesinden gel demekte fakat iş öyle iki kelimeyi söylemekle sık tekrar etmekle olmuyor , derine işlemiştir artık kusurluluk bir inanç sistemi haline gelmiştir tıpki bir dine olan inanç gibi değiştirilmesi oldukça zor olabilmektedir ,en işe yarar yöntemlerden birigözünüzün önüne kendi çocukluk fotoğrafınızı getirmeniz ve o çocuğa şefkatle yaklaşıp iyi olduğunu ve seviilmeye değer olduğunu fısıldamak ve varsa ihtiyaçlarını gözden geçirmek ilk adım olabilir ,BAŞARISIZLIK ŞEMASIdiğerleri kadar iyi değilimmbeceriksizimyapamammatematik ilokul sıralarında benim korkulu rüyamdı ve hatta matematik dersi öncesinde hissettiğim duyguyu hala hatırlıyorum , ne geliştirmiştir ben de o korku tabiki başarısız olacağıma dair bir inanç ve o düşünce kaygı ile kendini gerçekleştiren bir kehanet gerçektende hala matematik benim korkulu rüyam , ama bu şemayı fark ettim ve beni ele geçirmeden önce kendime bu şemanın varlığını hatırlatır şunu söylerim ;başta hemen yapamamak normal yazı yazmayı ilk öğrendiğimizde hemen cümle yazamayız önce harf sonra kelime ve ardından cümle yazmayı öğreniriz kendime daha gerçekçi hedefler koymaya ve kendini gerçekleştiren kehanetten uzak tutmaya çalıştım kendi terapi seansımdada üzerine bolca çalıştığım bir şema oldu benim içinterk edilme şeması :sizi çok acıtan bir gün öfke bir gün özlem ve bir gün kırgınlık hissettiğiniz üzerinizden atamadığınız bir oldu mu ?olduysa muhtemelen terk edilme şemasının içine düşmüş olabilirsiniz bu şema güvenli ilişki kurmamımızın önündeki en büyük engellerden biridir , sevdiğimiz insanların bir şekilde bizi terk edeceğine dair inancı içerir .şemanın oluşumunda evden ayrılmış anne baba veya babanın veya annenin uzun süreli evden ayrıldığı bakımverenden uzak büyümüş olmak sık sık bakımverenin değiştirilmesi gibi etmenler oynar. terk şeması bizde varsa kaygılı bağlanma türüne sahip olma olasılığımız yüksektir ve bu yüzden karşı tarafın her hareketini dikkatle izler ve bizi terk edip etmeyeceğine dair sinyallere daha açık oluruz sık sık partnerden bizi sevdiğini düşündüğünü aldatmadığından emin olmak isteriz bazen de bu durumdan dolayı karşı tarafı boğar bunaltırız sonuç kendini gerçekleşitren kehanet ve ben biliyordum diyen cezalandırıcı bir iç ses bizi etkisi altına alır.Bu şema sizde varsa durun ve şu soruyu kendinize sorun ;terk edilmek çok olası peki ben bu düşünce üzerine yoğunlaşarak bunun önüne geçebilir miyim ? terk edilir miyim diye düşünmek veya kontrol etmek malesefki bizi bu durumdan korumaz. Öyleyse neyden kendimizi koruyoruz? cevabı size bırakıyorum.daha güçlü değil daha korunmalı :Devamını oku

Yayınlanma: 24.10.2023 20:42

Son Güncelleme: 18.12.2023 09:25